21. Yüzyılda AK Parti’nin “Denge” Kıskacı
21. Yüzyılda Siyaset ve Yeni Açılımlar Forumu’nun açılış konuşmasında, AK Parti kurmaylarından Numan Kurtulmuş, bir soru yöneltti katılımcılara. Yeni küresel siyaset mimarı nasıl kurulabilir? Ulusal Kanal Haber Programcısı Seda Anık yazdı.
SEDA ANIK / Ulusal Kanal Haber Programı Sunucusu
Yeni küresel siyaset mimarı nasıl kurulabilir?
21. Yüzyılda Siyaset ve Yeni Açılımlar Forumu’nun açılış konuşmasında, AK Parti kurmaylarından Numan Kurtulmuş, bu soruyu yöneltti katılımcılara… Tespit, yaşamakta olduğumuz sorunları çözecek yeni bir söze, kurumsal bir yapıya ihtiyaç olduğu yönünde…
Yeni, adil bir ekonomik anlayışı ortaya koyabilecek küresel bir ekonomik ve siyasi modelin inşası için atılması gereken adımlar konuşmacıların ana gündemi olarak belirlendi. Dünyada sistem değişirken AK Parti, uluslararası bir etkinikle, akademisyen, siyasetçi ve düşünürlerle sorunlara dikkat çekmeyi hedefledi. Ancak daha iyi bir dünya siyasetinin konuşulacağı söylenen panellerde, mevcut sorunlar çözümsüz kaldı.
“Karşılıklı rıza, mutabakat ve hakkaniyet”. Kurtulmuş, Türkiye’nin çatışmaların çözümü için ortaya koyduğu siyaseti böyle özetliyor. Bölge ülkeleri ile normalleşmenin öneminin altı çizilirken, Türkiye’nin “barışçıl” politikası öne çıkarılıyor. Denge politikasından da önemli bir unsur olarak bahsediliyor…
Yüksek teknolojinin gelişmesi ve dijitalleşmeye de ayrı bir başlık açıldı. Numan Kurtulmuş, “dijital evrenin vahşi kapitalizmin bir parçası olmaması” gerektiğinin altını çizdi..
Gerek açılış konuşmasında gerekse panel konuşmacılarının başlıklarında yeni küresel siyasetin mimarisinden bahsederken ve dünyada sistemin değiştiği vurgulanırken, değişimin öncü kuvvetlerine ne denli yer verildi derseniz, AK Parti tam da burada, sınıfta kaldı…
Çok kutuplu bir dünya kuruluyor, Asya hızla yükseliyor. Atlantik merkezli sistemin sonu geldi. Bu Washington’dan bile rahatça görülüyor. Emperyalizm askeri, siyasi, ekonomik ve kültürel olarak ağır yenilgiler alıyor. Bu süreçte, Avrasya’da saflar sıklaştı. Cepheleşmeler, belirginleşti. Peki Türkiye’nin bu cepheleşmede yeri ne?
Forumda bu sorunun cevabını bulamıyoruz…
Katılımcıların ve AK Parti yöneticilerinin sık sık altını çizdiği “adalet” nasıl kurulacak? Denge politikası, Türkiye’ye ne kazandıracak? Tarafsız kalan Türkiye, tarihi dönemde karşısında parlayan altın fırsatları nasıl yakalar? AK Parti bu soruların cevapsız bırakarak, 21. Yüzyıl gerçeklerinin etrafından dolanıyor.
Forum iki gün sürdü. Katılımcı listesi de bir hayli genişti. “Arap baharı henüz bitmedi” diyen Tunus Dışişleri Eski Bakanı Dr. Rafik Abdessalem’den tutun, Victor Orban’ı zafere götüren Avrasya çizgisini hedef alan Güney Afrika ABD Eski Büyükelçisi Ebrahim Rasool’a kadar pek çok uluslararası katılımcı vardı. Fikirlerin çarpıştığı değil, katılımcıların birbirini onayladığı paneller izledik. Eş zamanlı paneller olması dolayısıyla, hepsine katılmak mümkün olmadı ancak, katılabildiklerimde “Asya çağına”, “Türkiye’ye yönelik tehditlere”, “Türkiye’nin yeni dünya düzenindeki yerine” ilişkin bir fikir beyan edilmemesi, iktidar partisinin yeni siyasi açılımları tartıştığı uluslararası bir organizasyon için, hayal kırıklığı oldu…Üstelik konuşmalar da fazlasıyla yüzeyseldi ve genel-geçer öneriler üzerine kuruluydu.
Örneğin en çok üzerinde durulan Batı’da yükselen ırkçılık ve Islamofobi konusu dahi, adalet ve özgürlük teması altında, çözümsüz kaldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Gaziantep seyahati öncesi foruma katılarak yaptığı kısa konuşma da, parti içi dinamikleri esas alıyordu. “İnsanlığın İyiliği için Siyaseti Yeniden düşünmek” başlığı altında konuşmasını yapan Cumhurbaşkanı, AK Parti’nin 20 yıllık iktidar sürecini irdeledi, odağında partisinin Türkiye Yüzyılı vizyonu” vardı. Batı’nın renkli devrim girişimlerine de “"Son dönemde dünyanın pek çok farklı yerinde denenen, hepsi de o ülkelerin ve insanlarının felaketiyle sonuçlanan devrim görünümlü zehirleme faaliyetlerini Türkiye'ye de teşmil etmek isteyenlere asla izin vermeyeceğiz." ifadeleriyle vurgunu yaptı. Ve Cumhurbaşkanı, değişen dünya düzeninde Türkiye’nin yerini” dengeli” tuttu…
“Dijital Çağda Siyaset ve Medya” başlıklı panelden ayrıca bahsetmek isterim. Panelin Moderatörlüğünü, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Altun yaptı. Vurgusu “daha temiz bir internet, daha temiz bir sosyal medya bir tercih değil, zorunluluktur” oldu. Esas alınan konu “güvenlik”ti…
Bu panelde konuşması fazlasıyla dikkat çeken katılımcı, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cüneyt Yüksel oldu… Kendisini dikkatle dinledim. Son dönemlerde “dezenformasyon yasası” olarak gündeme gelen, bilgi bozmayı önlemek amacıyla, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kabul edilen yasanın hazırlık aşamasında etkisi olduğu açık. Paneldeki sunumunda “dijital dünyadaki terörist faaliyetlere”dikkat çekti. Devletlerin terörist propaganda ile mücadele yükümlülüğüne vurgu yaptı. “Alınacak tedbirlerin yargı denetimine açık, orantılı olması gerekiyor. Kırılgan grupları-gençler, çocuklar- korumamız gerekiyor.” dedi. En nihayetinde, dijital medyadaki terör saldırıları ve propagandaları ile savaşmak gerektiğini altını çize çize söyledi…