Omurganın Görünmez Düşmanı: Skolyozun Erken Tanısı İhmal Edilmemeli
Büyüme çağında ortaya çıkan skolyoz hastalığının belirtileri hafif olabilir, ancak erken teşhis hayati önem taşıyor. Uzmanlara göre, dikkatli muayene ve doğru tedavi yöntemleriyle skolyozun ilerlemesi önlenebilir.
Skolyoz hastalığı, omurganın yan tarafına doğru eğilmesiyle karakterize edilen bir durumdur ve genellikle büyüme çağında ortaya çıkar. Ancak, bu hastalığın belirtileri genellikle hafif olduğu için anne babalar tarafından fark edilmeyebilir. Fizyomer Terapia Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Türkan Tünerir, skolyozun erken teşhisinin dikkatli bir muayeneyle mümkün olduğunu ve tedavinin hastalığın ilerlemesini engellemek adına büyük önem taşıdığını vurguluyor.
SKOLYOZUN ÖNLENMESİ VE TEDAVİ SÜREÇLERİ
Skolyoz hastalığının dikkatli muayene ile ortaya çıkabileceğini ifade eden uzmanlar, hastalığın erken teşhisinin büyük önem taşıdığını vurguluyor. Fizyomer Terapia Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Türkan Tünerir, yaptığı açıklamada, skolyozun genellikle büyüme çağında ortaya çıktığını ve anne babaların çoğu zaman farkına varmadığını belirtti. Dr. Tünerir, skolyozun sadece uzman hekimler tarafından fark edilebildiğini ifade ederek, hastalığın tanısı için dikkatli bir muayenenin gerekliliğine dikkat çekti.
Skolyoz, omurganın önden bakıldığında yana doğru eğildiği, boyun düzleşmesi ise yandan bakıldığında öne doğru olması gereken eğimin kaybolduğu bir hastalık olarak tanımlandı. Hastalığın belirti vermediğini ve ağrı yapmadığını söyleyen Dr. Tünerir, bu nedenle hastaların hastalığın farkına varmasının zor olduğunu belirtti.
Hastalığın teşhisi için özellikle "ön eğilme testi"nin önemli olduğunu belirten Dr. Tünerir, bu testle kürek kemiğinin yukarıda veya aşağıda durup durmadığının anlaşılabileceğini söyledi. Sırt ve belde skolyozun varlığının bu testle anlaşılabileceğini dile getirdi. Skolyoz tespit edildiğinde ise hastaya sırt ve bel filmi çekildiğini aktardı.
Hastalığın tedavi yöntemleri hakkında da bilgi veren Dr. Tünerir, 20 dereceye kadar olan eğimlerde egzersiz önerildiğini ve hidroterapinin faydalı olduğunu ifade etti. 20-40 derece arasındaki eğimlerde özel skolyoz korsesi kullanımının önerildiğini belirten Tünerir, 40 derecenin üstündeki eğimlerde cerrahi müdahalelerin gerekebileceğini belirtti. Hastaların düzenli doktor kontrollerinin önemine değinen Dr. Tünerir, skolyoz hastalarının özellikle havuzda uygulanan hidroterapi yönteminin olumlu sonuçlar verdiğini ifade etti.
Dr. Tünerir, skolyoz hastalarının günlük yaşamlarında dikkat etmeleri gereken noktalara da değindi. Tek taraflı ağırlık kaldırmaktan kaçınılması gerektiğini söyleyen Tünerir, sırt çantası kullanımı konusunda da önerilerde bulundu. Ayrıca, ağır sporlardan kaçınılması gerektiğini ve suda yapılan egzersizlerin skolyoz tedavisine olumlu etki sağladığını belirtti.
Tedavi edilmeyen skolyozun ilerleyebileceğine dikkat çeken Dr. Tünerir, ileri yaşlarda hastaların omurgasında kireçlenme, ağrı ve fıtık gibi sorunların daha sık görüldüğünü söyledi. Skolyoz hastalarının tedavi sürecinde doktor tavsiyelerine dikkat etmeleri gerektiğini ifade eden Tünerir, ortopedik ürünlerin de mutlaka uzman tavsiyesiyle seçilmesi gerektiğini vurguladı.
Kaynak: İhlas Haber Ajansı