insan Ruhu İle İlgili İlginç Gerçekler!
İnsan ruhu gizemlerle dolu bir okyanus gibidir Bilim insanları sürekli insan ruhunu inceleyerek, davranışların nedenini anlamaya çalışıyor. Bizde İnsan ruhu ile ilgili ilginç gerçekleri derledik...
1. IQ'su Çok Yüksek Olan Kişilerin Çok Fazla Arkadaşı Yoktur
Uzun zaman önce, uzak atalarımız avcılık ve toplayıcılıkla uğraşırken, birlikte mamut avlamak daha kolay olduğundan, kabilenin hayatta kalması için dostluk çok önemliydi. İnsanlar hâlâ arkadaş ediniyor ama bunun çıkarları uğruna değil.
Yakın zamanda yapılan bir araştırma, yüksek IQ'ya sahip kişilerin çok fazla arkadaşa ihtiyaç duymadığını gösterdi. Bunun nedeni beyinlerinin büyük sorunları çözmekle meşgul olması ve iletişimi zaman kaybı olarak algılamalarıdır. Ama bu durumla yetinmek için bir sebep değil. Araştırma, arkadaşlığın sadece psikolojik durumu değil aynı zamanda fiziksel sağlığı da olumlu yönde etkilediğini kanıtladı. Bu yüzden bazen kendinizi kitaplardan uzaklaştırıp ilginç insanlarla konuşmak daha iyidir.
2. Depresyon Renk Algısını Değiştirir
Depresyonda olan kişiler sıklıkla “Hayatın renklerini yitirdiğini” söylerler. Bu sadece canlı bir ifade değil, gerçek bir tıbbi gerçektir. Depresyon nöbeti sırasında retina zıt renklere karşı daha az duyarlı hale gelir ve hastalar renkleri zor ayırt eder. Aynı zamanda tam tersi şekilde de çalışır: Etrafınız gri ve soluk renklerle çevriliyse depresyona ve melankoliye daha yatkın olursunuz
3. Planlarınızla Övünmeyin Aksi Takdirde Bundan Hiçbir Şey Çıkmaz
Yeni bir şeye başlamaya karar verirseniz; akşam 6'dan sonra yemek yememek, sabah koşmak ya da yabancı dil öğrenmek gibi, planlarınızdan asla kimseye bahsetmeyin. Fazlasıyla hiçbir şey olmayacak. Planlarınızdan bahsettiğinizde beyniniz bu görevi "bitti" olarak algılar ve onu tam tersine ikna etmek çok zordur. Kulağa batıl bir inanç gibi gelebilir ama psikologlar bu korelasyonun doğruluğunu kanıtladı.
4. Yabancı Dil Bilmek Karar Vermenize Yardımcı Olur
Daha iyi kararlar vermek için soğukkanlı olmanıza gerek yok: sadece yabancı bir dilde düşünmelisiniz. Bilim insanları, insanların önemli kararlar alırken sıklıkla duygusal davrandıklarına inanıyor. Ancak durumu yabancı dilde analiz ettiğinizde beyninizin rasyonel kısmı devreye girecek ve yaklaşımınız daha dengeli olacak ve aşırı riskler içermeyecektir.
5. Gençler Daha Sık Depresyona Giriyor
Bir anket, dünyadaki en mutsuz insanların 30 yaşın altındaki kişiler olduğunu gösteriyor. 18 ila 30 yaş arasındaki erkek ve kadınlar kaygı ve strese daha yatkındır. Peki gençliğin hayattaki en kaygısız zaman olduğunu kim söyledi? Y kuşağı kesinlikle öyle düşünmüyor.
6. Yorgunluk Yaratıcılığınızı Artırabilir
Yaratıcı bir fikir bulmak istiyorsanız yorulmak daha iyidir. Yaratıcı düşünceler genellikle bitkin insanlara gelir çünkü beyinleri daha az verimli çalışır: İlk bakışta çılgınca görünebilecek ve genellikle hayır diyeceğiniz fikirleri reddetmez.
Çılgın bir fikir büyük bir projenin başlangıcı olabilir. Bu nedenle uzun bir iş gününün ardından duşta sık sık aklımıza iyi fikirler gelir . Sabah insanıysanız yaratıcı süreciniz akşam başlayabilir, geç uyuyan biriyseniz ilham sabah size gelebilir.
7. Her Konuşmanın %80'i Dedikodudur
Herhangi bir konuşmanın büyük kısmı dedikodudur ve bu faktör cinsiyete bağlı değildir: erkekler de kadınlar kadar dedikodu yapmaya eğilimlidir. Bilim adamları şok edici istatistikler ortaya çıkardı: Konuşmalarımızın %80'i sadece dedikodu ve arkadaşlarımız ve meslektaşlarımız hakkında bilgi alışverişinden ibaret. Ancak dedikodu o kadar da kötü değil: önemli bir iletişim yoludur. İnsanların sosyal bağlantılarını sürdürmelerine yardımcı olur. Bu arada şempanzeler akrabaları hakkında dedikodu yapmayı da severler.
8. Mutluluğu Satın Alabilirsiniz
İnsanlar mutluluğu satın almanın imkansız olduğunu söylüyor. Ancak psikologlar bu bilgiyi yalanladı: Mutluluk hissini satın alabilirsiniz ancak paranın kendinize değil akrabalarınıza, arkadaşlarınıza veya hayır kurumlarına harcanması gerekir. Başkalarına neşe getirdiğimizde özsaygımız artar, kendimizi daha önemli görürüz, daha mutlu ve hayatımızdan daha memnun oluruz.
9. Güven Oluşturmak İçin 20 Saniye Yeterlidir
Güven oluşturmak için bir kişiye yaklaşık 20 saniye boyunca sarılmanız gerekir. Tabii ki, ancak onay aldıktan sonra. Bunun nedeni, kendimizi güvende hissettiğimizde salgılanan ve bizi sakinleştiren ve rahatlatan bir hormon olan oksitosin yüzünden olur.
10. Düşüncelerinizin %80'i Olumsuzdur
Her gün aklımıza ortalama 12.000 ila 60.000 arasında düşünce geliyor. Beynimiz herhangi bir bilgisayardan daha güçlüdür. Ama düşüncelerimizi neye harcadığımıza bir bakın: Düşüncelerimizin %80'i olumsuzdur. Ve bu olumsuz düşüncelerin çoğu her gün tekrarlanıyor. Yani her gün aklınıza gelen tüm saçma düşünceler kesinlikle normaldir; bunlar herkesin başına gelir.