Mantığın sınırlarını zorlayan 7 tıp vakası
Bazı tıbbi durumların teşhisi oldukça kolaydır. Ancak bazı vakalar üzerinden ne kadar zaman geçerse geçsin bizler için gizemli olarak kalmaya devam ediyor. İşte ilginç tıp vakaları...
Bazı vakalar, tıp dünyasında gizemini korumaya devam ediyor. Bu vakalar ilk bakışta sıradan görünse de sonradan doktorları ve tıp uzmanlarını şaşkına çevirmiştir. İşte kendi bedenine hapis kalan adamdan, hiç üşümeyen adama kadar ilginç tıp vakaları...
12 YIL KENDİ BEDENİNDE HAPİS KALDI
1980’lerin sonlarında 12 yaşındaki Güney Afrikalı Martin Pistorius tuhaf bir hastalığa yakalandı. Doktorlar hastalığın ne olduğundan emin değillerdi, ancak kriptokokal menenjit olduğunu düşünüyorlardı. Martin’in durumu giderek daha da kötüleşti. Önce kendi başına hareket etme yeteneğini, ardından göz teması kurma kabiliyetini ve sonunda konuşma becerisini kaybetti. Doktorlar, ailesine oğullarının esasen bitkisel hayatta olduğunu, “gerçekten orada” olmadığını ve yakında öleceğini söylediler.
Ancak doktorlar yanıldı ve şaşırtıcı tıp vakaları arasında bulunan Martin ölmedi. Sonraki 12 yıl boyunca ailesi ona baktı. Bir gün Joan Pistorius, oğlunun onu duyabildiğini bilmeden ona şöyle dedi: "Umarım ölürsün. Bunun söylenecek korkunç bir şey olduğunu biliyorum."
Babası oğlunun onu duymadığını düşünse de, Martin bunları duydu. Martin, 14-16 yaşları arasında uyanmaya başladı. Daha sonrasında her normal insan gibi her şeyin farkındaydı. Martin’in durumu, felç, travmatik beyin hasarı, enfeksiyon veya aşırı dozda uyuşturucudan kaynaklanabilen locked-in sendromu olarak biliniyor ve herhangi bir tedavisi yok.
GÜNLERCE GÖZLERİNİ AÇAMAMAK
Natalie Adler, bir sabah uyandığında göz kapaklarının gizemli bir şekilde şiştiğini fark ettiğinde 17 yaşındaydı; Bu garip bir durum olsa da, ilk başlarda endişelenmedi. Ancak durumu hızla kötüleşti. Adler durumunun ilk ortaya çıkmasından 13 yıl sonra 2017’de 7 News’e verdiği demeçte, “Gözlerim üç gün boyunca spazmla kapanıp açıldıkları rastgele bir döngüye girdi.” dedi.
Adler, göz kapaklarındaki kasların %99’una zarar veren birkaç başarısız ameliyat geçirdikten sonra artık yasal olarak kör sayılıyor. Botox gözlerini kısmen açık tutarken, yine de her ay rastgele körlük nöbetleri geçirmeye devam etti.
20 YAŞINA KADAR FİZİKSEL VE ZİHİNSEL AÇIDAN BİR BEBEK GİBİ YAŞADI
Brooke Greenberg, 1993 yılında dört kilo doğdu. Ameliyatla düzeltilen ön kalça çıkığı dışında normal bir çocuk gibi görünüyordu. Fakat yaşlandıkça, zihni ve bedeni yeni yürümeye başlayan bir çocuk gibi kaldı. Brooke hayatının ilk birkaç yılında biraz büyüdü. Brooke’un babası Howard, 2013’te verdiği bir röportajda çocuğunun büyümesinin 4-5 yaşlarındayken durduğunu söyledi.
Brooke 20 yaşına geldiğinde 1 metreden kısaydı ve yaklaşık 16 kilo ağırlığındaydı. Yemek borusu küçük olduğu için beslenme tüpünden beslenmesi gerekiyordu. Annesi Melanie, çocuğuna çocuk bezi giydiriyor ve onunla hala altı aylık bir bebekmiş gibi iletişim kuruyordu. Greenbergler yıllar boyunca düzinelerce uzmanı ziyaret ederek kızlarının durumuyla ilgili cevaplar aradı. Ancak doktorlar, büyük bir şaşkınlıkla çifte aynı durumda olan başka bir kişi tanımadıklarını söylediler. Daha sonra anlaşıldı ki, Brooke’un durumuna “sendrom X” adı veriliyordu.
Brooke, zihinsel veya fiziksel olarak gelişmemesine ek olarak, felç ve beyin tümörü gibi ciddi tıbbi sorun yaşıyordu. Brooke’un ailesine birçok kez çocuklarının ölme ihtimaline karşı hazır olmaları gerektiği söylendi.
ACI HİSSETMEMEK
Gabby Gingras bebekken ellerini o kadar şiddetli ısırıyordu ki, annesi onun ellerini “çiğ hamburger” olarak nitelendiriyordu. Ancak Gabby ellerini ısırırken hiç ağlamıyordu.
Bu, daha sonra ağrıya karşı doğuştan gelen duyarsızlık ve anhidroz olarak teşhis edildi. Bu hastalık, nadir görülen bir sinir sistemi bozukluğuydu ve bu hastalık onu herhangi bir acı hissetmeye karşı bağışık bırakıyordu. Ayrıca Gabby terleyemiyordu. Hastalık o kadar nadir bir durumdu ki, Gabby teşhis edildiğinde doktorları dünyada bu duruma sahip olduğu bilinen sadece bir düzine kadar insan bulabildiler.
SU ALERJİSİ
İnsan vücudunun yaklaşık %60’ı sudan oluşur. Ancak bazı insanların suya alerjisi vardır ve bu da onları akuajenik ürtiker olarak bilinen bir durumla baş etmeye zorlar.
Ashleigh Morris, 14 yaşından beri bu durumla baş ediyor. Cildi, ter de dahil olmak üzere herhangi bir sıcaklıktaki suyla temas ederse, öncelikle vücudunun üst kısmında ağrılı ve kaşıntılı kırmızı kurdeşenler oluşuyor ve bu inanılmaz derecede acı verici bir şeydir. Öyle ki, Ashleigh bir dakikadan fazla duş almaya dayanamıyor.
NORVEÇLİ BİR KADINA ŞARAPNEL ÇARPTI VE ALMAN AKSANIYLA KONUŞMAYA BAŞLADI
Birisi aniden farklı bir aksanla konuşmaya başlarsa, inme veya travmatik beyin hasarından sonra ortaya çıkan nadir bir beyin bozukluğu olan yabancı aksan sendromuna sahip olabilir. En eski vakalardan biri, İkinci Dünya Savaşı’nda bir Alman hava saldırısı sırasında şarapnel yüzünden beyin hasarı geçiren Astrid adında Norveçli bir kadındır.
WIM HOF HİÇ ÜŞÜMÜYOR
1959’da Hollanda’da doğan “Buz Adam” lakaplı Wim Hof’un dondurucu soğuklara karşı bağışıklığı vardır. Buzla en uzun süreli tam vücut teması ve buz altında yüzme konusunda Guinness Dünya Rekorları kırdı.
Kaynak: https://www.ranker.com/list/unsolved-medical-mysteries/tracey-graham?ref=browse_list