Küçük Amerika İsrail’in bölgemizi kan gölüne çevirdiği bir dönemde MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin TBMM’nin açılış gününde DEM partililerin ayağına giderek elini uzatması tartışmaları da beraberinde getirdi. Sayın Bahçeli neredeyse her Salı gerçekleşen Parti Grubu toplantısında PKK ve onun TBMM’de ki sözcüsü DEM’e demediğini bırakmadı! En ağır sözlerle yüklendiği PKK/DEM’e samimi havada yaklaşımı MHP ve Genel Başkanı Devlet Bahçeli açısından geri adım atmak anlamına gelir.
Tabi ki sistem partileri kaygan zemin üzerinde hareket eder ve en kritik dönemlerde yanlış tavır alarak hem ülkeye ve hem de halka büyük zarar verirler. Sistem/düzen partilerinin bazıları devrim ile karşı devrim arasında bocalar durur. Orta vadede MHP’de “tokalaşma vakası” rahatsızlığı açık tepkilere yol açabilir.
Tokalaşma merasiminin ardından PKK/KCK Yürütme Konseyi Eş Başkanlarından Bese Hozat (Hülya Oran) 07 Ekim günü PKK’nin medyalarından MedyaHaber’e katılarak bu konuda görüşlerini açıkladı. Her zamanki gibi ibretlik bir konuşmaydı! Bese Hozat özetle şöyle dedi: “Bahçeli AKP adına iç barışı sağlamak ve kendi çıkarları için muhalefeti etkisizleştirmek istiyor. Barış mı istiyorlar, madem Erdoğan, Devlet Bahçeli'nin bir dediğini iki etmiyor; Devlet Bahçeli Erdoğan'ı da, Özgür Özel'i de yanına alsın, İmralı'ya gitsin. İmralı'ya gitsin, Önder Apo'yla otursun. Kürt sorununu görsün, müzakere etsin. Kürt sorununu çözsünler demokratik temelde. Yeni bir komplo kurmak istiyorlar. Zaten Erdoğan Türkiye’yi Bahçeli/MHP zihniyetiyle yönetiyor. Bunlar Kürtleri beklentiye sokmak, pasifleştirmek ve aktivitesini kırmak istiyorlar. DEM Parti içerisinde de, demokratik siyaset içerisinde de yapabilirse, başarabilirse bir parçalanma yaratma, buna teşne olan bazı kesimler varsa, kulak kabartan bazı kesimler varsa onların kafasını daha fazla bulandırma, Kürtlerle karşı karşıya getirmek isteniyor. Bunlar yeni bir oyun, yeni bir hile, yeni bir komplo örüyorlar. Bu soykırım politikalarını yürütmek için içeride muhalefeti tamamen etkisiz hale getirme, Kürtlerde kafa karışıklığı yaratma, çok gereksiz, yersiz çeşitli beklentileri varsa böyle kesimler koyma, Kürtleri mücadelesiz bırakma, pasifleştirme, mücadele, direniş iradesini kırma, beklentiye koyma, demokratik siyaseti beklentiye koyma, etkisini, aktivitesini kırma; yapabilirse içeride bir operasyon yapmak. AKP/MHP faşizmi devam ediyor ve bu süreçte CHP’yi de muhalefet gücü olmaktan çıkarmak istiyorlar. CHP’nin normalleşmesi AKP faşizmine desteğe dönüşmüştür. Bize göre normalleşme İmralı’dan başlar. Ayrıca HAMAS’ın 7 Ekim saldırısının ardında Türkiye var.” dedi.