Kaza namazı nedir? Kaza namazının delili nedir?
Kaza namazı, vaktinde kılınmayan farz ve vitir namazlarının sonradan kılınmasıdır. Kaza namazının hükmü, vaktinde kılınamayan namaza göre değişmektedir. Uykuda veya unutma sebebiyle kılınamayan namazların hükmü nedir? Kılınacak kaza namazı nedir?
Kaza namazı, kişinin günlük yaşantısına uygun bir şekilde kılınabilen ve İslam'ın temel ibadetlerinden birini yerine getirme yükümlülüğünü yerine getirme konusunda büyük bir öneme sahip olan bir ibadettir. İslam inancına göre, namaz, müslümanların Allah ile doğrudan iletişim kurduğu bir ibadettir ve düzenli olarak kılınması öğütlenir. Kaza namazı, bu düzeni koruma ve telafi etme amacıyla kılınır. Peki kaza namazı nedir? Nasıl kılınır?
KAZA NAMAZI NEDİR?
Din İşleri Yüksek Kurulu'nun internet sayfasında 'Kur'an-ı Kerim'de kaza namazına dair açık bir ifade bulunmamaktadır. Ancak Hz. Muhammed (s.a.s.) vaktinde kılamadığı namazları kaza etmiş ve ashabına da bunu tavsiye etmiştir.' denmektedir. Ayrıca Resûl-i Ekrem (s.a.s.), “Kim namazı unutursa veya uyuyup kalırsa hatırlayınca onu kılsın. Onun keffâreti ancak budur.” (Müslim, Mesâcid, 315 [684]; '' hadisinden de anlaşıldığı üzere, vaktinde kılınmayan namazların kaza edilmesi, Hz. Peygamber tarafından tavsiye edilmiştir.
KAZA NAMAZI NASIL KILINIR?
Kaza namazı nedir? Kaza namazı nasıl kılınır? İnsanların sıklıkla araştırdığı sorulardandır. Kaza namazı kılınacak namazlar; beş vakit namazın farzı ve vitir namazıdır. Geçmiş namazlar nasıl ise, yani kazaya nasıl kaldıysa öyle kılınırlar, mesela seferî olarak kaldıysa seferî şekilde, mukim olarak kaldıysa mukim olarak kaza edilir. Kaza namazı, normal namaz gibi kılınır. Yani normal namaz içeriği gibi kılınır. Ancak, kaza namazına niyet edilirken, kaza edilecek namazın hangi vaktine ait olduğu belirtilmelidir. Örneğin, "Sabah namazının farzını kazaya" şeklinde niyet edilir.
Din İşleri Yüksek Kurulunun belirttiğine göre unutma ve uyuma gibi bir mazeretleri olmayanların, kasıtlı olarak terk ettikleri namazların kazası ile ilgili herhangi bir hadis mevcut değildir. Elbette ki bu kasıtlı olarak terk edilen namazların kazasının gerekmediği anlamına gelmemektedir. Hz. Peygamber’in bir mazerete dayalı olarak vaktinde kılamadığı namazları kaza etmesi ve sahabeye de bu yönde emir buyurması dikkate alınırsa, mazeretsiz olarak terk edilen namazların da kaza edilmesinin öncelikle gerekli olacağı sonucuna ulaşılmaktadır.