Metin Akgerman
Metin Akgerman Köşe Yazısı

Güney Amerika: Gözden ırak, gönülden ırak olmamalı

Nedense Türkiye, Güney Amerika kıtası ve ülkeleri ile çok az ilgilenir. Avrupa, Kuzey Amerika, Asya, Afrika ile nispeten ilgi seviyemiz yüksek ama iş Latin Amerika ülkelerine gelince değişiyor. Bu tutumu anlamak hayli güç. Bu ülkelerde hemen hiç Müslüman nüfus yoktur belki bu yüzden ilgi seviyemiz düşük bilemiyorum ancak bu işin değişmesi gerekli.

LATİN AMERİKA

Tam olarak ihmal ettiğimiz bölgeyi "Güney Amerika" ifadesi tanımlamıyor aslında. Bizim ihmal etiğimiz bölge, ABD ve Kanada haricinde Amerika kıtasındaki ve karayiplerdeki ülkelerin tamamı. Orta Amerika ülkeleri, Güney Amerika ülkeleri ve Karayiplerdeki ülkeler. Bu bölge ülkelerinin temel karakteristiği şöyledir: Neredeyse tamamı İspanyolca konuşur, sadece (bölgenin en önemli ülkesi olan) Brezilya'da Portekizce konuşulur, bir kaç ada ülkesinde Fransızca konuşulur. Bu ülkelerin neredeyse tamamı Katolik’tir. Kuzey Amerika'nın aksine sosyal doku büyük oranda yerli halka dayanır. Geçmişte Avrupa'dan gelmiş etnik koloniciler azınlıktadır. Karayiplerde Afrika kökenli siyahi nüfus da yüksektir. Diğer bir bölge karakteristiği de güçlü sosyalist akımlardır. Haliyle bu bölgelere büyük ağabey ABD çokça burun sokar. Kapitalizmin sopası ile döver, darbeler yapar, kukla rejimleri iktidara getirir. Bölge ülkelerini arka bahçe kıvamında tutabilmek için ne gerekiyorsa yapar.

Bahsettiğimiz, Türkiye'nin ihmal ettiği bölgeyi "Latin Amerika" ifadesi iyi tanımlar, yani Amerika kıtasında olan ve dilleri İspanyolca, İtalyanca, Portekizce, Fransızca gibi Latin dilleri olan ( Anglosakson olmayan) ülkelerdir.

Bu hispanık ağırlıklı dünya büyük oranda ABD'nin siyasi ve ekonomik hegemonyası altında gibi görünse dahi arada doku uyuşmazlığı var ve her geçen sene sömürgeci "Kuzey" ve hispanik mazlum "Güney" in arası açılmaktadır ve bu durum görünür gelecekte devam edecektir. Doku uyuşmazlığının sebebi açık: Bir taraf, binlerce yıldır bölgede yaşayan yerel halktan geliyor, ötekiler kolonicilerin torunları. Bir tarafın rengi beyaz öteki taraf esmerce. Bir tarafın dedesi, öteki tarafın dedesinin dinini ve dilini değiştirtmiş. Avrupa kolonizasyonunun yerini ABD'nin kültürel, ekonomik, siyasi hegemonyası almış durumda ancak Avrupa kolonizasyon döneminin yaraları daha sarılmamış durumda. Zamanında kolonicilerin Afrika'dan getirdiği siyah kölelerde, davranış karakteristiği açısından, bölgenin yerli halkları ile uyum halindeler.

TEHDİDİ DENGELEMEK

Türkiye'nin bölge ülkelerine ekonomik ve sosyal olarak daha çok ilgi göstermesi gerekir. Türkiye eğer Çin ve Rusya cephesine yaklaşmayı ve ABD'den gelen tehditleri dengelemeyi arzuluyorsa, Latin Amerika ülkeleri ile hızlı bir yakınlaşma sürecine girmesi beklenmeli ve arzulanmalıdır. Latin Amerika'ya Rusya ve Çin'den ulaşım zordur, Türkiye'den ulaşım daha hızlı ve kolaydır. Amerika'nın bölgemizdeki tehditlerine karşı Türkiye'nin elinde daha çok "Latin Amerika" etki kartı biriktirilmelidir.

MESAFELER

Öncelikle anlamamız gereken konu mesafelerdir. Türkiye’nin bölge ile ticaretinin güdük kalmasının ana sebebi mesafeler ve Türkiye’nin denizcilik konusundaki eksikleridir. Latin Amerika ülkeleri, dünyanın üretim merkezi olan Çin'e ne kadar uzaktadır? Misal Güney Amerika'nın güney ucundaki Ushuaia şehrini referans alalım. Bu şehrin Şangay limanına mesafesi 17.000 Km, İstanbul limanına mesafesi ise 14.000 Km'dir. Yani kabaca Latin Amerika'nın pasifik sahillerindeki ülkelerde Çin'in ticari avantajı vardır, Atlantik sahilindeki ülkelerde ise Türkiye'nin mesafe kaynaklı  rekabet avantajı vardır. Yani "Latin Amerika bize çok uzak, sanayimizin etkisini oraya uzatamayız" düşüncesi yanlıştır. Latin Amerika her yere uzak. Avrupa'nın sanayi rekabetçiliği her gün azalmaktadır, Türkiye, Çin ve Hindistan'dan daha yakın olduğu tüm pazarlara çekinmeden açılmalı ve rekabete girmelidir.

Diğer aklımızda tutmamız gereken nokta ise Latin Amerika pazarlarında Amerikan şirketlerinin ve ürünlerinin ağırlıkta olmasıdır. Bu da Türkiye için  bir avantajdır. Çin'in domine ettiği pazarlardan pazar payı almak daha zordur ancak Amerika'nın sanayi rekabet gücü her gün erimektedir ve bu pazarlardaki etkisinin azaldığı gözlemlenmektedir.

BREZİLYA

Latin Amerika konusunu açınca, Brezilya için ayrıca bir kaç kelam etmek gerekir. Brezilya bölgenin ayağa kalkmaya çalışan, her ayağa kalkma denemesinde kafasına sopa vurulan potansiyel büyük ağabeyidir. Nüfus olarak, yüzölçümü olarak dünyanın en büyükleri arasındadır. Ekonomisi Türkiye'nin iki katından daha büyüktür ve dünyada 8. sıradadır. Önümüzdeki 20 yılda ilk 5'te olması öngörülmektedir. Latin Amerika'da Türkiye’nin ağırlığını artırması için Brezilya'da yatırımlara ve Brezilyalı şirketler ile ortaklıklara özel önem vermesi anlamlı olabilir.

LATİN AMERİKA POLİTİKALARINI NASIL GELİŞTİREBİLİRİZ?

SİYASET

1) Cumhurbaşkanımızın bir Latin Amerika turu yapması çok etkili olabilir. Böyle bir ziyaret ile birkaç tane ekonomik ve askeri işbirliği anlaşması imzalanması beklenmelidir. Hiç bir anlaşma imzalanmasa dahi sadece yapılacak ziyaretler ve liderler ile verilecek pozlar dahi Türkiye'nin jeostratejik etkisinin arttığı izlenimi uyandıracaktır ve yeni fırsatlara kapı aralayacaktır. Kaldı ki eğer ilgili ülkelerde başarılı diplomat ekiplerimiz var ise ziyaretlerden büyük kazanç sağlanması beklenmelidir. Bölgede çok fazla sayıda ülke vardır ve yüksek verim almak için birden çok ziyaret turu programlanması gerekebilir.

2) Latin Amerika'nın tarihi de, bugünü de, Amerikan emperyalizmine kafa tutan halkçı (sosyalist) liderler ile doludur. Bu ülkeler Rusya veya Çin'e yakın olsalardı hayatları bu kadar çilekeş geçmezdi ancak bugünlere kadar global camiadan yeterli desteği aldıkları söylenemez. Ancak Dünya küçülmekte, ulaşım, iletişim imkanları artmakta, mesafeler kısalmaktadır. Kaçınılmaz olarak Latin Amerika ülkeleri, her sene dünya ile daha entegre hale gelmektedirler. Türkiye bu değişimin odağında olacak ve değişimi kolaylaştıracak şekilde, coğrafi avantajını da kullanarak kendini konumlandırmalıdır. Yeni çok kutuplu, daha adil bir Dünya düzeninin inşasında Türkiye'ye önemli görevler düşmektedir.

3) Brezilya'nın efsane lideri, İşçi Partisi lideri Lula da Silva, Brezilya'da yarattığı muhteşem sosyal ve ekonomik kalkınma dönemi sonrasında çeşitli yolsuzluk kumpasları ile onu kesildi, bir süre hapse atıldı ve seçimlere katılması engellendi. O dönemden sonra Brezilya'da ekonomik ve sosyal sorunlar artış gösterdi. 2022 Ekim ayındaki seçimlerde tekrar aday olacak ve muhtemelen kazanacaktır. Yaşı biraz ilerlemiş olmakla ve bazı ciddi hastalıklar atlatmış olmakla beraber en güçlü adaydır. 21. yüzyıla iz bırakan liderlerden olan Lula'ya ve partisine seçim döneminde destek vermek ve seçildikten sonra Brezilya ile önceki döneminde olduğu gibi sıkı bir işbirliği içine girmek Türkiye'ye yakışan tavır olacaktır.

SAVUNMA

4) Bir ülkenin silahlı kuvvetleri için hava kuvvetleri ne ise ülkelerin ticaret savaşları için konteyner hatları ve konteyner gemileri aynı kıymettedir. Atlantik limanları başta olmak üzere ilgili ülke limanlarına Türkiye limanlarından tarifeli konteyner gemileri konmalıdır. Çin'in dev konteyner gemilerinin aksine, Türkiye'den çıkacak gemilerin eksik kalan konteyner hacimlerini Akdeniz limanlarında tamamlama imkanı olabilir ve daha küçük gemiler ile daha çok limana direk sefer yapma imkanı oluşturulabilir.

5) Savunma sanayi ihracatımız için bu ülkeler ideal iş ortaklarıdır. Siyasi iklim çok uygundur. Bu ülkelerin özellikle sahil güvenlik, donanma, denizaltı yatırımlarına ihtiyaçları vardır ve bu ürünleri Türk sanayisi karşılayabilir. Karayip ülkeleri başta olmak üzere deniz gözlem ve istihbarat amaçlı İHA'ların satılması da mümkün olabilmelidir.

EKONOMİ

6) Özellikle Orta Amerika'nın Atlantik bölgesi ve Karayiplerdeki ülkelere Çin'in erişimi mesafelerden dolayı kısıtlıdır. Bu ülkelere Çin'in ticari ve siyasi erişimini kolaylaştırmak, Türkiye'nin elindeki bir kozdur. Yeni İpek Yolu kapsamında Türkiye'ye Çin'den gelecek trenlerin, Adana bölgesi veya Ege limanlarından Türk konteyner gemileri ile Orta Amerika bölgelerine nispeten hızlı ulaştırılmasının önünü Türkiye açabilir. Hatta Çin'den alınan bazı ara mamullerin Adana bölgesinde yerli ara mamuller ile mamule çevrilmesi ve ihracatı da aynı kapsamda Türkiye'nin rekabet gücünü artırabilir. Aynı şekilde Orta Amerika ülkelerinin Çin'e ihracatı da aynı kanal ile kolaylaştırılabilir.

7) Türkiye bol miktarda denizaltı haritalama ve sondaj gemisi yatırımı yapmıştır ve mavi vatanda petrol ve gaz  araştırmaları yapmaktadır. Bazı Latin Amerika ülkelerinde ise zaten deniz petrol sahaları keşfedilmiştir hatta bir dönem işletilmiştir ancak bazı bölgelerde petrolün çıkartılmasına global mafya ağaları siyasi sebepler ile izin vermemektedir. Bizim gemilerdeki ekiplerin yetkinlikleri yeterli seviyeye geldi ise kendilerini Karayipler tarafına da davet edebiliriz.

8) Brezilya yılda 180 milyar dolar ithalat yapıyor ve Türkiye Brezilya'ya sadece yarım milyar dolarlık ürün satabiliyor. (TR, BR'den 2,5 milyar dolarlık ürün ithal ediyor). Bu anlaşılamaz durumun hızla düzeltilmesi için gerekli eylem planları hazırlanmalıdır. Ticari anlaşma ve girişim konularında en başarılı diplomatlarımızın Brezilya'da görevlendirilmesi doğru yönde bir adım olabilir.

9) Latin Amerika'daki serbest ticaret anlaşmaları kapsamına Türkiye'nin hızla girmesi gerekir. Misal Birleşik Krallık, AB ile yolları ayırdıktan sonra hızlı bir serbest ticaret anlaşması sürecine girdi. Latin Amerika ülkeleri ile de birçok STA imzalandı ve halen müzakere aşamasında olanlar var. CARIFORUM ile karayıp bölgesi ile anlaşma imzaladı, Orta Amerika ülkeleri ile imzaladı, Şili ile imzaladı, Mercosur STA müzakere halinde.

10) Latin Amerika bölgesinde anlamlı bir ticari faaliyet oluşturabilmek ve pazara girişi Türk firmaları için kolaylaştırabilecek bir yapı belirli liman sahalarında montaj tesislerinin kurulması olabilir. Misal Sao Paulo ve benzeri bazı liman şehirlerinde bazı küçük liman yönetimleri ile anlaşma yapılabilir, belirli saha kiralamaları yapılarak montaj tesisleri kurulabilir ve bu limanlara Türkiye'den CKD-SKD halde gönderilecek (demonte) mamul bu tesislerde monte edilerek ilgili pazarlara gerekli markalar altında sunulabilir. Aynı montaj tesisleri, farklı şirketler için, jeneratör montajından, çamaşır makinesi montajına, İHA ve traktör montajına kadar farklı sanayi mamullerini işleyebilir. Kuluçka tesisi görevi görecek bu tesisler, Latin Amerika pazarlarına girişin kapısı olarak konumlandırılabilir.

11) Doğrudan ve dolaylı olarak önemli istihdam ve döviz girişi sağlayan Türk müteahhitlik firmalarının dünyada bir numaralı rakibi Çin firmalarıdır ve bazı Latin Amerika ülkelerinde mesafelerden dolayı Çinli firmaların rekabetçi olması hayli zordur. Bu ülkelerde Türk müteahhit firmalarının proje alması ve ortak kullanılacak bazı altyapı tesisleri ile ( bölge limanları, depoları vs.)sektörün rekabet gücü artırılabilir. Caracas ve Fortaleza gibi stratejik konumdaki liman şehirlerinde bu amaç ile depo liman sahaları kurulabilir.

12) İsveç ve Danimarka gibi ticari denizcilik alanında lider ülkelerde rüzgar destekli ticari gemiler hatta ana itkisini rüzgardan sağlayan dev (insansız) ticari gemi projeleri okyanus ötesi limanları düşük maliyet ve çevreci şekilde bağlama amaçlı geliştirilmektedir. Çok uzak olmayan bir gelecekte Atlantik ve Pasifik okyanusu geçişlerinde, ticari taşımacılıkta insansız yelkenli sistemleri (veya kiteboard sporundakine benzer yelkenlerden) yaygın olarak göreceğiz. Bu konuda çalışmaları askeri ve sivil tersanelerimizde gecikmeden başlatmakta fayda olacaktır. Latin Amerika bağlantıları bu tür pilot projelerin başlatılması için uygundur.

KÜLTÜR

13) Latin Amerika'da Türkiye'nin etkisini artırabilmesi için daha çok İspanyolca dil eğitiminin Türk eğitim sisteminde, özellikle dış politika kadrosu yetiştiren kurumlarda ağırlığını artırmak gereklidir. Türkiye'de İngilizceden sonra Fransızca eğitimi ağırlıktadır oysa Dünyadaki gelişmeler bize batılı dil grupları arasında İngilizceden sonra İspanyolcanın gelmesinin gerektiğini göstermektedir. Latin Amerika'da birçok ülkede insanlar sadece İspanyolca konuşmaktadır yani başka şekilde anlaşmanın imkanı yoktur.

14) Latin Amerika kültürünün Türkiye'de daha iyi tanınması için İstanbul'da bir Latin Amerika kültür mahallesi kurulabilir. Latin Amerika yemekleri, dansları, kitapları, dil kursları, filmleri,  sanat ürünleri sergilenebilir ve satılabilir.

TURİZM

15) Latin Amerika ile ilişkileri iyileştirmenin kestirme yolu turizmdir. Latin Amerika ülkelerinin bayrak taşıyıcı havayollarını daha çok İstanbul'a direk uçuş koymaya ikna etmek, ilgili diplomatlarımızın önündeki önemli görevlerdendir. İdeal olarak THY'nin bir ülke hattına tahsis ettiği her uçak için ilgili ülkenin İstanbul'a iki uçak tahsis etmesi hedeflenmelidir. Latin Amerika'dan turist çekmek için Türkiye'nin Katolik inancı için önemli bölgeleri ve sağlık turizmini pazarlaması sonuç verebilir. Ayrıca Osmanlı coğrafyasından bazı Latin Amerika ülkelerine bol miktarda Ermeni, Lübnanlı ve çeşitli Hristiyan grupların göçü olmuştur. Hatta bu insanların bir kısmının soyadı Türk veya Türko benzeri soy isimleri olmuştur. Bu insanlar Türkiye'ye karşı güçlü duygular beslerler. Bazen nefret bazen özlem ama mutlaka güçlü bir duygu mevcuttur. Normal Latin Amerikalı Türkiye'nin haritada yerini dahi bulamayabilir. Osmanlı coğrafyasından göçen eski vatandaşlarımızı da öncelikli olarak kucaklayacak ve güçlü duyguları olumlu şekilde dönüştürecek bir yaklaşım faydalı olabilir.

HAVACILIK

16) Brezilyalı uçak üreticisi Embraer ile TUSAŞ'ın ticari jet pazarı için ortaklığı, Embraer'in Avrasya pazarı için Türkiye'de bakım merkezi kurulması, belirli Embraer modellerde TEI motorları kullanılması ve AnadoluJet'in kurulacak şirketin ilk modelleri için ön sipariş vermesi konusu görüşülebilir.

17) Bölgede nüfusu 10 milyondan fazla olan mega şehirler olan Mexico City, Sao Paulo, Buenos Aires, Rio de Janeiro ve Lima şehirlerini İstanbul'a güçlü şekilde bağlamak için havacılık alanında özel proje yürütülmesi faydalı olabilir.

18) İstanbul'a direk uçuş bağlantısı olan Latin Amerika şehirlerinde Türk dizilerinin, sinemasının pazarlanma çalışmaları artırılabilir.

19) 285 uçağı ile Latin Amerika’nın en büyük havayolu şirketi olan, Katar havayollarının da hissedarı olduğu ve iflas masasında olan LATAM ‘ın THY kontrolüne geçirilmesi veya etki edebilir hale getirilmesi konusunda girişim yapılabilir.

BANKACILIK

20) Latin Amerika ülkelerinde de Türkiye benzeri cari açık sorunu,  kur oynaklığı, kur manipülasyonu gibi  fenomenler görülmektedir. Bu ülkeler ile takas (Swap) anlaşmaları yapılması özellikle faydalı olacaktır. Bu takas anlaşmaları ile aslında Amerikan dolarının global dolaşım miktarı azalmakta, yerli para birimleri güçlenmekte, ABD'nin senyoraj geliri azalmakta ve zenginden fakire global seviyede bir gelir transferi oluşmaktadır. Miktarlar küçüktür ancak doğru yönde atılan adımlardır. Türkiye özelinde farklı karakteristiklerdeki ekonomiler ile takas anlaşmalarının olması ise sistemin faydasını artırır. TL'nin değer kaybettiği durumlarda, takas anlaşması yaptığımız ülkeler içinde hangi para birimi daha dirençli kaldı ise o ülke ile olan takas anlaşmasını çalıştırmak ve aynı TL karşılığında daha çok döviz takas etmek imkan dahilinde olabilir. Swap anlaşması kapsamında TL verilecek bu ülkelerde TL'nin yerel ticaretin finansmanında verimli şekilde kullanılabilmesi için Ziraat bankası gibi milli bankalarımız ilgili ülkelere şube açabilir.

SONUÇ

Latin Amerika bölgesini uzun süre ihmal ettik, hatırlamak için sanki konjonktür uygun. Küçük miktarda çaba ile kayda değer sosyal ve ekonomik getiriler, belirli sektörlerde elde edilebilir ve daha büyük fırsatların kapısı aralanabilir. Her şeyin başı, en üst seviyede, Cumhurbaşkanlığı seviyesinde iyi hazırlanılmış ziyaretlerin başlatılması.

Türk Milleti'nin Latin Amerika halklarının yakınında durması, dayanışma göstermesi, omuz omuza mücadele etmesi ve mücadeleyi uzun vadeli (Hasta Siempre) kurgulaması gerekir.

abd türkiye rusya ekonomi destek Sanayi dünya mücadele turizm savunma Kültür latin amerika siyaset Güney Amerika latin