Kim aday olacak?
Türkiye’de istediğiniz yerde, arzu ettiğiniz ilde ve ilçede, hatta caddede sokağa çıkın ve rastgele bir vatandaş çevirin. Ona ülkenin bir numaralı sorununun ne olduğunu sorun: Net ve ağırlık bir biçimde ekonomi olduğunu söyleyecektir.
Bu bir kanaat olarak düşünülebilir. Ama yapılan araştırmalar da anketler de benzer bir tabloyu önümüze koyuyor. Hangi siyasi görüşten olursa olsun, insanlar şu an kimi zaman zamlardan, kimi de işsizlikten, bazen dolardan, bazen faturalardan, geçinemediğinden ya da siftah yapamadığından yakınacaktır.
Habercilikte de bir kural vardır. Bir haberi manşetinize taşırken ters üçgen kuralını esas alırsınız. Üçgenin geniş tabanı manşeti gösterir. Anlamı da toplumda konuyla ilgilenen nüfusun yoğunluğudur.
Gazeteyse tirajı, televizyon ise reytingi veya izleyiciyi esas alır. Yani yapılan işin kamusal sorumluluğu olduğu kadar, o yayın kuruluşu adına finansal bir karşılığı da vardır.
Peki siz yaygın televizyon kanallarında ne görüyorsunuz. Hadi aynı kişilerin savunma stratejilerinden ekonomiye, dış siyasetten teknolojiye kadar her şeyden anlamasını geçtim. Neredeyse belediye seçimlerinden beri en çok izlenen saatlerdeki açık oturumlarda ne tartışıyorlar? Kim aday olacak?
Haklarını yemeyelim. Zaman zaman başlığı değiştiriyorlar. Şu partinin adayı kim olacak? Bu ittifakın adayı kim olacak? Şunun rakibi kim olacak? Bu ve benzeri manşetlerle dönüş dolaşıp aynı şeyi, hem de tahminler üzerinden tartışıp duruyorlar. Bunun tesadüf olduğuna inanmak için ise çok saf olmak lazım.
Öncelikle mevcut seçilmişin 2023 yılında aday olamayacağı Anayasa gereği açıkken, onun rakibini tartışarak, onun aday olabilmesini normalleştiriyorlar, sonrasında da hem bunun üzerinden muhalefete yüklenmenin, ardından da esas konuyu konuşmamanın yolunu buluyorlar.
İşte bu yüzden bu programların hiç biri izlenmiyor. Oysa geçmiş dönemlerde Siyaset Meydanı, Arena, 32. Gün gibi bir çok program, ihtisas konusuna göre büyük bir ilgiyle izlenir, açık oturumlarda o günün ana gündemi ne ise o tartışılırdı.
Bugün ise dön dolaş aynı şeyi, kasıtlı ve maksatlı olarak tartışan, ama gerçek gündeme, yani vatandaşın gündemine değinmeyen, ucundan değindiğinde de yine konuyu ‘kim aday olacak’ meselesine bağlayarak konuyu kapatıyorlar.
İzlenmediklerinin, okunmadıklarının farkındalar. Çünkü yayınları ya da haberleri kamuoyunun dördüncü kuvveti olarak Millet’e yapmıyorlar. Sorun çıkmaması üzerine kurgulanmış bir temelde her akşam temcit pilavı gibi aynı şeyi konuşuyorlar. Kim aday olacak?
Oysa vatandaş geçim derdinde, faturalarını ödeyemiyor, iş bulamıyor, işyerinin giderlerini karşılayamıyor. Ama kimin umurunda? Mevzu belli: Kim aday olacak?