Çetin Ünsalan
Çetin Ünsalan Köşe Yazısı

Açlık sınırı, Alman’ın zenginlik çıtası

Bizim orada ne yaşadığımızı biliyor musunuz? Cennettesiniz cennette… Bu sözler belki de sokak röportajlarında ‘çıkar telefonunu’ saçmaladığından sonra en çok duyduğumuz, ağırlıklı olarak Almanya’da yaşayan gurbetçi vatandaşlarımıza ait…

Köşkte yaşayıp, gecekonduya ahkam kesen bu zatlar, ilişkiler gerilince ve Hollanda hükümeti ‘isteyen gitsin’ dediğinde kılını bile kıpırdatmama özellikleriyle de tanınıyorlar. Ama nedense bizim çok daha rahat hayat şartları içinde yaşadığımızı iddia edip, bir de üzerine hiç muhatap olmadıkları ekonomik uygulamaları savunup, hatta oy atıyorlar.

Ne güzel memleket değil mi? Avro ile maaş alacaksın ve TL bazında açlık sınırının altında yaşayan insanların ekonomiden şikayet etmesini eleştireceksin. O zaman bu kıymeti kendinden menkul arkadaşların söylemlerini bir kenara bırakıp gerçeklere bakalım.

Bu gerçeği yorumlarken herkesin kendi para birimi üzerinden, yani kazandığı üzerinden mukayese yapmak daha doğru olacak. Yani yurtdışındaki soydaşlarımız TL kazanıp avro harcamıyorlarsa, ya da biz avro kazanıp TL ile harcama yapmıyorsak, kim hangi para biriminden kazanıyorsa, meseleye de oradan bakmak şart.

Şimdi son gelen zamlar hayatımıza ne getirecek bilmiyoruz? Çünkü asgari ücrete yapıldığı söylenen yüksek zam, zaten yılı tamamlayan son üç ayda yapılan artışlarla çoktan cepten uçup gitti. Bundan sonra gelecekleri artık maaşınızla karşılar mısınız; onu bilemem.

Ama henüz cebe girmeyen 4 bin 250 TL’lik asgari ücrete karşılık, Aralık 2021 itibariyle açlık sınırının 4 bin 13 TL seviyesinde açıklandığı iftiharla (!) sunan ekonomi yönetimimizin gözlerindeki umuda muhtaç olduğumuzu hatırlatırım.

Peki bizde asgari ücret 4 bin 250 TL ve açlık sınırı da 4 bin TL de ise bununla yaşayabiliyor muyuz? Bu asgari ücret neredeyse Almanya’dakinin üç katına eş değer. Gördünüz mü bakın ne kadar çok paramız var?

Peki kendi para birimi üzerinden Alman bir vatandaş cebine aylık 4 bin 250 avro koyarsa ne oluyor biliyor musunuz? Alman Ekonomi Enstitüsü’nün son açıkladığı kriterlere göre en zengin yüzde 5 arasına giriyor. Hakkını yemeyelim, oradaki rakam biraz daha yüksek. 4 bin 560 avro…

Ama en azından bizdeki asgari ücret kadar gelir elde ederse zengin sayılabiliyor. Peki biz ne sayılıyoruz? Aç… Enstitü’nün açıklamasına göre “Almanlar’ın en zengini yüzde 1’in arasında olanlar ise ayda net 7 bin 190 avro ile işe başlayanlar. Çocuksuz çiftlerde, en zengin yüzde 1’in arasına girmenin ölçütü, ebeveynlerin gelirinin toplamının 10 bin 790 avroyu bulması.”

10 bin 790 mı? Hemen TL olarak bu rakamı kazanan insanın durumuna bakalım. Yoksulluk sınırı 13 bin 72 TL’nin altında… Yani bizde halen yoksul olarak tanımlanıyor. Peki aynı ücretlerle yaşanan ne?

Almanya’da yaşayan bir kişi 100 avroya markete gidip, etinden sütüne hatta alkollü içeceğine kadar satın alıyor. Biz ise 100 TL’ye bir kaç parça alıp çıkıyoruz. Peki bu neyi gösteriyor? Satın alma gücümüzün tamamen acınacak durumda olduğunu…

Peki mesela Almanya’da yılbaşına hoşgeldin partisi gibi ürün ve hizmetlere bir gecede yüzde 36 zam yapılsa ne olur? Çok hoş olmayacağı kesin. Ama bizde yapıldı bakın kuzu kuzu ödememiz bekleniyor. Hem de Bakan düzeyinde büyük bir tebessüm eşliğinde.

Demek ki neymiş? Davulun sesi uzaktan hoş geliyormuş. Orada saatlik iş söz konusu… Yeni yıldaki rakam ne olur bilmiyorum ama 2021 yılında saat başına 12,5 avroydu. Hatta öğrenci olarak gidenlerin saatlik 10 avroya rahatlıkla iş bulabildiğini biliyoruz. Biz iş de bulamıyoruz.

Saatine 12,5 avro alsa, 25 gün çalışsa eline geçecek para 2 bin 500 avro… Burada 4 bin 250 TL’ye aynı şartlarda çalışan birinin saatlik ücreti ise sadece 21 TL. İşe gidip gelmesine yetmez yani. Orada 21 avrosu olsa, fast food’da üstüne 8 avro daha koysa üç kişi menü alır, burada menönün yarısını bile yiyemez. Sonuç mu? Kıskananlar çatlasın.

ekonomi almanya alman Asgari ücret avro açlık sınırı