Çetin Ünsalan
Çetin Ünsalan Köşe Yazısı

Örgütün sırrı

Ülkede son 12 yılda ne yaşandıysa örtü ile kamufle edildi. İktidarı boyunca her sorunun üzerine örtü kapatmayı, kadınlarımız üzerinden siyaset yaparak, gerçekleri gündem dışına atmayı başaran bir zihniyet ile karşı karşıyayız.

Yani Türkiye örtüyü tartışırken, sağdan soldan başı açık, zihni kapalı olanları hiç gündemine almadı. Bu istismar da, sonuçta bu kesime istediği gibi at oynatma ortamı sağladı. Şimdi örtülerin en büyüğü geldi.

Cumhurbaşkanı’na örtülü ödenek için yasal düzenleme yapıldı. İcracı bir makam olmamasına rağmen, böyle bir ödeneğin nedenini anlamak imkânsız… Üstelik örtülü ödenekten kullanılmak üzere gerektiğinde bir fon, Başbakanlık’ın emrine verilmişken… Türkiye’de rekor kullanımla, sınırları zorlayan bu ödenek bile Erdoğan’a yetmedi.

Elbette bir seçenek de şu: Artık ne için kullanılmak istendiyse, Başbakan’ın bu ödeneğin kullanılmasına karşı çıkmış olma ihtimali. Düşük de olsa bir ihtimal… Fakat her şey bir yana Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz’ın yorumu daha garip. Cumhurbaşkanlığı’nın bütçesi Meclis’in denetimine tabi imiş…

Şimdi açıklamanın içeriğine mi yanarsınız, bu tip isimlerin ülkede bakanlık yapmasına mı, yoksa bu kadar saf gözüküyor olmamıza mı? Birincisi Meclis’in denetim yapması için Sayıştay’ın harcamaları raporluyor olması lazım. Üç senedir bu ülkede Sayıştay rapor açıklayamıyor.

İkincisi söz konusu olan Cumhurbaşkanlığı bütçesi değil; örtülü ödeneği… Yani örtülü ödeneklerin kişinin kullanım inisiyatifine bağlı olduğu ve görevini devrederken, arzu etmesi halinde aktarımda bulunacağını biliyoruz. Üstelik Bu Başbakanlık örtülü ödeneği için geçerli. Cumhurbaşkanı’nın örtülü ödeneğini bizzat kendileri icat etti.

Üçüncüsü bu ödeneğin seçimlerde kullanılmayacağına dair verdiği güvence… Bu ifade Cumhurbaşkanı’nın halen AKP ile birlikte çalıştığının itirafıdır. Dördüncüsü makamın devletin başı olduğunu ve sorumluluk içinde bu fonu kullanacağını söylemesi de güleriz, ağlanacak halimize türünden. Sorun bu. Cumhurbaşkanı’nın yetkileri var; ama sorumluluğu yok. O yüzden zaten icra değil, temsil makamıdır.

Gelelim beşince ve önemli maddeye… Hadi topladınız parmak vekillerini ve çıkardınız yasayı… Herkese rağmen de örtülü ödenek hakkını, hukuka değil ama kanuna uygun hale getirdiniz. O zaman son soru şu: 2015 bütçesi yapıldığına ve bağıtlandığına göre, Cumhurbaşkanı’nın bu ödeneğine para nereden konulacak?

Bunun için plan ve bütçe komisyonu tekrar toplanacak mı? İktidarın bütçesi çöp mü edilecek? Daha ilginç bir soru var. Bu tip fonların ağırlıklı olarak yurtdışı işlerde kullanıldığı biliniyor. Bu sadece bizde değil, dünyanın her yerinde böyle. Bazıları bunu istismar etse de…

O zaman yurtdışındaki muhataplar TL kabul etmeyeceğine göre, Merkez Bankası dolar mı basacak? Böyle bir olanak olmadığına göre, acaba Merkez’in döviz rezervleri içinde kullanılabilir olarak kalan yaklaşık 30 milyar dolar mı kullanılacak?

Bir iş yapıyorlar; hadi yasa dinlemiyorlar. Aklı kenara atıp, emirle iş yapıyorlar da; işin ekonomik tarafını nasıl açıklayacaklarını düşünmüyorlar.

İşin özü şu. Bugüne kadar bu ülkede yaşananların üzerine hep bir örtü atıldı. Anlıyoruz ki, şimdi örtülerin en büyüğü gündemimizde. Son bir soru daha: Madem Cumhurbaşkanı’na örtülü ödenek hakkı verdiniz; ‘ve ailesi’ ifadesine niye gerek duydunuz? Para bizden çıkacaksa, birilerinin bu sorulara yanıt vermesi gerekmiyor mu?

Çetin Ünsalan

ulusalkanal.com.tr

sırrı Örgütün