ABD'den İşaret, Kılıçdaroğlu'ndan Seferberlik
ABD'nin soykırım işaret fişeği ile Türkiye'ye karşı başlatılan operasyon Sedat Peker ve medya eliyle tam anlamıyla bir Türkiye karşıtı operasyona dönüştürüldü. Kemal Kılıçdaroğluda partisine seferberliğe hazırız mesajı verdi. Aslında her şey Türkiye'nin gözü önünde sahneleniyor, fakat bunun Türkiye'yi karıştırma operasyonu olduğunu anlamak istemeyen çok sayıda insan var. Sözümona Erdoğan'a muhalefet ettiğini söyleyenler Türkiye'ye karşı amansız bir yıkıcılık operasyonuna başladılar; her türlü yalan, her türlü dolan ABD'nin piyasaya sürdüğü her türlü kirli bilgi dillerinden düşmüyor. Türkiye'nin ne büyük bir tehditle karşı karşıya olduğunu açıkça görüyoruz; tehdidin boyutunun büyük olması iktidar partisinin içinde de Amerika adına pusuya yatmış olanlar olmasından kaynaklanıyor.
Süleyman Soylu, hükümetin bugüne kadarki en başarılı İçişleri bakanı, bir mafya operasyonu ile itibarsızlaştırılmaya ve görevden ayrılmaya zorlanıyor. Mafya ile mücadelenin Amerika ilemücadele olduğunu iktidar partisinde en iyi anlamış olan Süleyman Soylu'nun hedef alınması önümüzdeki süreçle ilgili. Süleyman Soylu bugüne kadar terörle ve uyuşturucu ile mücadelede PKK ve Fetö’ye nefes aldırmıyor.Muhalefetin erken seçim isteği PKK ve Fetö’ye soluk aldırmak için. Bu açıdan bakınca bu operasyonun başarılı olamayacağı görülüyor, o halde neden zor olan seçiliyor? İçişleri bakanlığı hem terörle mücadele hem degladyonun pis işleri nedeniyle en çok yıpranmış bakanlık. Özellikle Tansu Çiller hükümetlerinde ve Fetullahçı çete ile ortaklık dönemlerinde gladyonun yuvalandığı ve birçok cinayetin işlenerek örtüldüğü bakanlık, gladyoyu kurtarmak için de gerekli.
AK parti içinde çatlak yaratmak ve Amerikancıların desteğini alarak Süleyman Soylu’yubertaraf etmek önümüzdeki süreçte ABD ve piyonlarının yaratmak istediği iç kargaşalık açısından stratejik önemde. Burada ABD planlarını bilen ve ona tutum alan bir bakanın olması Amerikancıların kabusu.
Süleyman Soylu'nunHabertürk Televizyonuna çıkarak operasyonculara meydan okuması yapılmak istenenleri gördüğünü gösteriyor. Habertürk Televizyonunun seçilmesi de anlamlı; çünkü son dönemde bu televizyon kanalı Amerikancıların karargahı haline geldi. Programa çağrılan gazetecilerin de yaratıcı yıkıcılık taraftarı olması Süleyman Soylu'nun meydan okuması. Program Amerikancıların beklentilerinin aksine kendileri için tam anlamıyla birbozgun oldu. Süleyman Soylu'nun verdiği mesajlar AK Parti içindeki saflaşmayı da ortayakoydu.Özellikle Seta konusunda söyledikleri anlamlıydı. Seta'nın Davutoğlu döneminde nasıl bir bölücü karargah haline geldiği birinci ağızdan kanıtlanmış oldu.
Mehmet Ağar, Cevat Öneş ve Mehmet Eymür, Süleyman Soylu'nun hedef aldığı önemli isimlerden. Susurlukçuların desteğini almanın AK Parti'ye bir kazancı olamayacağı bakanının ağzından ifade edilmiş oldu. Burada Susurluk davasının mahkemece bozulmasının da aslında çok önemli bir fırsat olduğunu söylemeliyiz. Şimdi Türkiye gerçekten Susurluk artıklarından kurtulabilir. Yeniden başlayacak yargılamaya Tansu Çiller ve Fethullah Gülen'in eklenmesiyle ABD'nin Türkiye'de siyasetten temizlenmesinin en önemli aşamalarından biri gerçekleşmiş olur. Olayı ABD'den ve onun Türkiye'deki uzantılarından bağımsız olarak düşünmek yapılabilecek en büyük yanlıştır. Türkiye'nin önündeki yol bellidir Süleyman Soylu'nun hedef alınması Türkiye'nin hedef alınmasıdır. Türkiye'nin bu operasyonlara vereceği cevap doğrudan ABD’ye verilecek cevaptır.Yalnız Kılıçdaroğlu’nunmafya artıklarının iddialarıyla seferberlik ilan etmesi önümüzdeki sürecin zorluklarını ciddiye almamız gerektiğini gösteriyor. Beiden Tayfasının ve mafya artıklarının yaratıcı yıkıcılık çağrıları sonuç alamayacaktır.
Türkiye bu süreci siyaset içindeki Amerikancıların temizlenmesi ile sonuçlandırılacaktır. Kavganın sonucunu ABD'nin itiyaçları değil, Türkiye'nin ihtiyaçları belirleyecektir. AK Parti’nin şaşkınlığı Vatan Partisi’nin omuzlarındaki yükü daha da ağırlaştırıyor.