İzmir'in dağlarında çiçekler açar, Dersimli Kemal neden Tunceli'den kaçar!
Yeni CHP’lileri ağzımız açık dinliyoruz:
Benim adım Dersimli Kemal! Boş konuşmam; sözüm senettir! Avrupa Özerklik Şartı’nın tüm maddelerini Güneydoğu’da eksiksiz uygulayacağız!
Biz yeni CHP’yiz. Sizin aklınız ermez! Atatürk ilke ve devrimlerini günümüzün koşullarına göre yeniden düzenliyoruz… İleri Atatürkçülük bizim pusulamızdır.
Biz kitle partisiyiz. Türban da, kara çarşaf da, sakallı da, liboş da bizimdir. Kürt de, Türkiyeli de, Türk de, şu da, bu da bizimdir! Sorosçular ve TESEV açık toplum, demokrasi istiyor! Ne var bunda?
PKK avukatını, “Türkler Yunan’a soykırım yaptı!” diyeni, Atatürk’e ağza alınmayacak sözler sarf edenleri bile partimize aldık ve baş tacı ettik! Oy alacağız oy; bu ileri Atatürkçülük demektir.
AKP açılımı beceremiyor! Ah, keşke biz dümende olsaydık; gösterirdik açılım nasıl yapılır. Dudağınız uçuklardı!
ABD ve AB bize büyük haksızlık yapıyor. Hâlâ AKP’nin peşindeler! Siz bir isteyin, biz beş veririz. Kobani için özel tezkere istemedik mi? Her oylamada lehinizde oy kullandık! Hiç Kıbrıs, Ege, Doğu Akdeniz, Türkmen, Kerkük dedik mi? Anayasa masasından kalktık mı? Daha ne yapalım?
Oyunbozan ulusalcıları bir bir kapının önüne koyuyoruz. Kalan bir ikisinin de bu seçimde defterini düreriz!
Yeni CHP yöneticileri, yolunuz açık olsun! Ama kafamıza takılan ufak tefek sorular var. Tıpış tıpış gidip oy vereceğiz de, şu konulardaki düşüncelerinizi öğrenmek istiyoruz.
Hani diyordunuz ya her kesimden oy alacağız, peki, PKK avukatını örneğin niçin Diyarbakır’dan aday göstermediniz?
Hani Atatürk’e sallayan bir din bilgileri uzmanı vardı! O değerli şahsiyeti niçin kendi memleketinden aday göstermiyorsunuz?
“Dersimli Kemal” lakabından gurur duyan Genel Başkanınız niçin Tunceli’de kendisine gönülden bağlı hemşerileri ile kucaklaşmak istemiyor. Tunceli seçmenine yazık değil mi?
“İlave oy alacağız!” diyerek CHP’nin kimyasına uymayan şahısları tepemize çıkarıyorsunuz ama bu zat-ı muhteremleri seçtirmek için Atatürkçü oylara bel bağlıyorsunuz?
CHP’lilere de yazık değil mi? “Oy alıyoruz” diyorsanız, nerede bu oylar? Hem zalim düzenin çarkları ile boğuşuyorlar hem de yandan çarklı adayların kaprisini çekiyorlar! Adam, aslanlar gibi ortaya çıkar ve der ki “Ben CHP’ye katkı yapmak için geldim. Diyarbakır’daki, Rize’deki oylara talibim!” Nerde! Mübarekler hem Varan’la gideyim hem cam kenarına oturayım hem de özel servis olsun istiyorlar…
Basında yer alan yorumlara göre Dersimli Kemal’i ön seçim için İzmir’e Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu davet etmiş! Hani, şu akil (!) adamlara özenen sıra dışı başkan. Böyle bir davet yapabilmesi, kongre üyeleri ile arasının iyi olduğunu gösteriyor. “Delege” deyince birden aklıma geldi.
Biliyorsunuz usta yazar Cüneyt Ülsever Yurt gazetesinden ayrıldı. Ayrılış nedenini Odatv’ye açıkladı. Bu yazısındaki ilginç bir kesite birlikte göz atalım:
“Gazetenin patronu CHP Kahramanmaraş milletvekili Durdu Özpolat bu kez Çankaya’dan CHP’nin aday-adayı. Önseçime girecek. Ankara’dan bizzat CHP içinden gelen haberler, ön seçimi aşabilmek için Özpolat’ın anormal harcamalar yaptığını söylüyor. Bu durumu çeşitli kaynaklar teyit etti. Telefon edip “senin patron Ankara’da delegeye çok bonkör davranıyor” diye uyarıyorlardı.
CHP’nin sayın yöneticileri, gelin İzmir’e kıymayalım! İzmir Cumhuriyetin kalesi, caddeleri ile sokakları ile çağdaş Türkiye Cumhuriyeti’nin namusudur. Ben İzmir’de sadece bir yıl görev yapabildim. Ulusal Bayramları bu kadar büyük bir coşku ile kutlayan başka bir şehir halkına rastlamadım. Bayramlar İzmir’de bir başka güzeldir. Atatürk ve Cumhuriyeti bayrak yapan İzmirli adaylarla seçmenlerin karşısına çıkalım…
İzmir’i çantada keklik görenler, delege oyunlarına bel bağlayanlar acı bir sürpriz ile karşılaşırlarsa, hiç şaşırmasınlar! İzmirlinin sabrının da bir sonu vardır.
Atatürkçü ve Cumhuriyetçi oyları babalarının tapulu malı sananlara güzel bir ders vermenin zamanı gelmedi mi?
Amiral Soner Polat
ulusalkanal.com.tr