İşkodra muhafızı Hasan Rıza Paşa’nın kızı ile başka bir Hasan Paşa’nın kızı
Bugünlerde PKK’ya göz kırpan akademisyenlerin bildirisi konuşuluyor. Nazan Sezgin Hanımefendi, ibret alınacak tarihi kesitleri tereyağından kıl çeker gibi çıkararak önümüze koyuyor… Gönderdiği son yazı bugüne de ışık tutması açısından oldukça ilginç ve dikkat çekici! Ayrıca unuttuğumuz kahramanlarımızı da bize hatırlatıyor. Yazısını, kısaltarak ve ara başlıklar ekleyerek sizlerle paylaşıyorum:
KORKUSUZ BAYAN DEKAN
Üniversitelerde 1968-1971 yılları arasında boykot ve işgal eylemleri vardı... İstanbul Üniversitesi’nin Fen Fakültesi’ni de öğrenciler zorlayınca, Dekan Kimyacı Prof. Saffet Rıza Alpar Hanım öğrencilere şöyle gürledi: “Ben İşkodra muhafızı Hasan Rıza Paşanın kızıyım… Sizden korkmam !”
DÖNEMİN POPÜLER SLOGANI NEYDİ?
Bizde o tarihlerde talebeydik… Gerçi İzmir Üniversitesi biraz daha sakindi ama limana ziyarete gelen Amerikan savaş gemilerinin denizcileri karaya ancak sivil kıyafetle çıkıp topluca otobüslere bindirilerek gezdirilebiliyordu. O günlerin öğrenci milletinin dilinde ki slogan: “Hoşt Amerika, uşşt Amerika’ydı!”
MEZARIMIZ OLACAK AMA UTANCIMIZ OLMAYACAK!
Saffet Rıza Hanım kimdi? Balkanlı çakallar 8 Ekim 1912’te birleşip ihtiyar Osmanlı’ya saldırdıklarında, Karadağ başı çekmişti… En yakın yer ise İşkodra kalesi! Yardıma gelen Sırplarla birlikte kaleyi kuşatırlar. Kale komutanı direniyor, direniyordu… Ancak Hain Esat Toptani Paşa’nın bir tertibiyle şehit edilir ve kısa süre sonra kale düşer! Bu Tosyalı Kahraman Paşa’nın bir sözü var: “İşkodra ya kaderimiz ya mezarımız olacak ama utancımız olmayacak !" İşte Saffet Hanım bu Paşa’nın kızı!
BAŞKA BİR PAŞA KIZI
Bir başka paşanın, Hasan Iğsız’ın kızı bize Saffet Hanımı hatırlattı! Hasan Iğsız avukatı aracılığıyla açıklamada bulunmuş… Demokrat bir baba olduğunu ima etmiş! Mirliva (Osmanlı’da tuğgeneral/tümgenerale denk düşen rütbe S.P.) Hasan Paşa’nın kızına bakın, bir de buna! Bizim basın Turgut Özal’ın kızıyla uğraşmıştı… O hiç değilse ihanetin içinde değildi!
ATALARI BULGARİSTAN’DAN SÜRÜLEN AKADEMİSYEN
Yaşlı başlı akademisyenlerden Korkut Boratav bildiriye ilk imza koyanlardan! Dönüp de geçmişine bir baksa da Bulgaristan’dan dedelerinin nasıl sürüldüğünü bir hatırlasa! Bu akademisyenler bize yine Cemil Meriç in sözlerini hatırlatıyor… Merhum 1975 yılında bir gazeteye verdiği röportajda, “bizim aydınlar Batının içimize yerleştirdiği yeniçerilerdir!” demişti! Haksız mı?
BEREKETLİ TOPRAKLAR
Nazan Hanımefendi dünü bugüne işte böyle bağlıyor… Galiba bir takım değerlerimizi kaybetmeye başladık! Ancak endişeye gerek yok! Öylesine bereketli topraklarda yaşıyoruz ki bu ülkede kahramanlar asla tükenmez! Şu an bile bu kutsal yurdun her karış toprağında isimsiz kahramanlar destanlar yazıyorlar… Söz konusu kadınlar olunca içiniz daha da rahat olsun! Sürekli dolaşıyorum… Kadınlarımızın gözlerinde öylesine güçlü bir ışık var ki çocuklarının yaşayacağı bu güzelim ülkeyi kimseye yedirmezler!
Amiral Soner Polat
ulusalkanal.com.tr