Dolar'ın konuşulmayan yanı
Türkiye ekonomisine bu hafta dolar kurundaki fırlama damgasını vurdu. Aslında doların yükselmesi, ekonomiyi doğru okuyanlar açısından çok büyük bir sürpriz değil. Kalacağı seviyelerin bu olmadığını da, daha yukarıların da görüleceğini gerçekçi herkes tahmin ediyor.
Fakat ülkede sıkışan bir sıcak para varsa ve anlık iniş çıkışlar oluyorsa, orada bir soru işareti gündeme geliyor. Moody’s’in Türkiye için yapacağı açıklama, aslında zannedildiği kadar ilk, bilinmez ve önemli değil. Eğer ‘açıktan bir çık’ mesajı içermiyorsa... Bunun etkilerini daha çok önümüzdeki hafta göreceğiz.
Ama geride bıraktığımız hafta garip şeyler oldu. Biliyorsunuz ülkede dolar kuru, TL bazında 2,08 seviyelerine kadar geriledi. Sıkışan sıcak paranın kaçış planında yüksek borsadan çıkıp, düşük kurdan dolar almak olduğunu da dikkate alırsak, durumu tekrar okumamız gerekiyor.
Şimdi grafiğe bir bakalım: 31 Temmuz 2014 tarihinde doların gün sonu kapanışı 2,1435... Ağustos ayına dönüyoruz ve ilk günü dolar TL karşısında günü 2,1275’ten kapatıyor. Muhtemelen piyasanın alımı devam ediyor; 4 Ağustos günü değer 2.1335...
5 Ağustos’ta oran 2.1440’a yükseliyor. İşte o gün Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi bir açıklama yapıyor. Cuma günü Türkiye ile ilgili Moody’s’in yapacağı açıklama konusunda kötümser olduğunu belirtiyor. Ortalık karışıyor.
6 Ağustos akşamı dolar kuru 2,1635’ten kapanıyor ve 7 Ağustos gün sonunu da 17.04 itibariyle 2.1605’ten günü kapatıyor. Para piyasalarını takip edenler doların 2.1530 – 2.1750 bandına oturduğuna dair açıklamalar yapıyorlar.
Buraya kadar son derece rakamsal hatırlatmalar yaptım, ama bu gerekliydi. Lakin paylaşmadığım bir detay daha var. Zeybekçi’nin açıklamasından sonra, dolar / TL 31 Mart’tan sonraki en yüksek seviye olan 2.1755’i görüyor. Sonra gevşiyor.
Bakan Zeybekçi, bugüne kadarki açıklamaları çok ciddiye alınan bir isim değil. Yani Babacan ya da Şimşek etkisi yapması olası görülmüyor. Zaten diğer iki isim de, olumsuz bir veri açıklanmasını beklediklerini söylemeyecek kadar taşın altına elini sokmuş, müsebbib durumunda.
O zaman kritik bir kaç soruyu gündeme taşımak gerekiyor. Faizden büyümeye kadar bugüne dek hiçbir söylemi fazla ciddiye alınmayan Zeybekçi’nin Moody’s açıklaması neden karşılık buldu? Bakan, böyle bir açıklamayı neden yapma ihtiyacı duydu?
Dolar ile oynayanlar neden Zeybekçi’nin açıklamasına itibar etti? Burada ya Moody’s’in açıklamasını biliyorlardı ve insanların uyanmasından tedirgin oldular ya da Bakan’ın bunu açıklamasına zemin hazırladılar.
Bu durumda son soru da şu olmalı? Ekonomi yönetimi 2.1755’ten kimlerin dolar sattığını biliyor mu? Bu üç beş kuruş satışla mı gevşedi, yoksa birileri o seviyeden satıp çıktılar mı? Ve Bakan Zeybekçi bilerek ya da bilmeyerek neye alet oldu? Aslında tam bir soru önergesi ama; madem muhalefet sormuyor, ben sorayım: Bu işten kimler para kazandı?
ulusalkanal.com.tr