Plan diye temenni yayınlıyorlar
Bu ülkenin bir Devlet Planlama Teşkilatı vardı. 5 yıllık planlar açıklar, yapılması gerekenleri ortaya koyar ve hükümetlerin bilgisine sunardı. Bazıları hayata geçerdi; bazıları da ne yazık ki bir sonraki planda aynen tekrar edilirdi.
Fakat yine de iyi kötü ülkede bir planlama kültürü vardı. Sonra ‘bize plan değil, pilav lazım’ diyerek, DPT’yi önce etkisizleştirdiler, ardından da bir tabela kurumu haline getirdiler. Zaten neticede de sistemi değiştirerek, tüm planlama yetkisini bir noktaya bağladılar.
Oysa son derece kaliteli bir kurumdu ve içinden siyasete de katkı sağlayacak isimler çıkardı. Siyasete soyunmayanlar da nitelikli bürokratlar olarak farklı noktalarda, kamuda ya da özel sektörde ülkeye hizmet verirdi.
Ama bugün geldiğimiz noktada çok konuşulan, lakin boş konuşmalardan öteye gitmeyen, plansız, günübirlik ve beylik söylemlerden ibaret bir yapının sancılarını yaşıyoruz.
Bilişim konuşuyoruz strateji açıklanıyor, neyin ne zaman yapılacağı belli olmayan bazı planlamalardan söz ediliyor ama gerçekçi bir plan üzerine kurgulanmış yol haritasından eser yok.
‘Cek cak’ların havada uçuştuğu, belki seçim meydanlarında ya da TV ekranlarında dile getirilen, üretimden söz edilen ülkemde sürekli ithalatın desteklendiği, üretimin planlanması bir yana, üreticinin sorunlarının bile dikkate alınmadığı bir yapı ortaya çıktı.
Hangi fiyattan yakınırlarsa o alanda ithalata yöneliyorlar. Oysa çok kısa süre önce o konuyla ilgili stratejiler açıklanmış olabiliyor. Tarımda, sanayide, bilişimde, eğitimde aklınıza gelen her alanda durum aynı.
Son olarak gençler gündeme geldi. Ulusal Genç İstihdam Strateji ve Eylem Planı açıklandı. Ne isim ama değil mi? Buna göre genç potansiyelimize dikkat çekiliyor. Tespit güzel...
Gençlerin bilgi ve beceri düzeyinin arttırılması gerektiği anlatılıyor. O da doğru... Gençleri kısa, orta ve uzun vadeli politikalarla desteklemek gereğine işaret ediliyor. Yemin etsen başın ağrımaz.
Etkin istihdam stratejileri belirlenip, güçlü eylemler uygulanmalıymış. Strateji belgesinde, strateji belirlenmesini tavsiye etmek de sanıyorum yine bize özgü bir yapılanma olarak hayatımıza girdi.
Şimdi gördüğünüz gibi tüm öykü bundan ibaret. Haber de böyle yansıdı... Ama ufak bir eksik var. Nasıl? Yani strateji belgesinde strateji hazırlanması gerektiğini söylemeyi anlayamamış olabilirim.
Lakin bari eksik fazla yapılacak bir şey açıklansaydı. Üniversiteli gençlerin kira sorununu yok saymayı bırakarak işe başlayabiliriz mesela. Bununla ilgili yurt problemini çözerek, o geleceğin güvencesi dediğiniz gençleri insan yerine koyup dinlemek de bir seçenek olabilir.
Strateji yok, planlama yok, hiç olmazsa gerçekler kabullenilmiş olurdu. Belki böylece plansız ve stratejisiz belge açıklarken, işsiz ya da öğrenci bile kabul edilmeyen, geleceğini yurtdışında gören genç nüfusun da yüreğinde bir umut doğardı.