Dediğiniz gibi olsun
Madem ki, gerçeklerle yüzleşmek istemiyorsunuz ve sorunları halının altına süpürmek için uğraşıyorsunuz dediğiniz gibi olsun. Destekçileriniz, yapılan her uyarıyı kötü niyetle algılıyor, kendi gerçeğine yabancılaşarak, sizin amigoluğunuza soyunmuşsa dediğiniz gibi olsun.
Kimse sizi eleştirmesin; herkes alkışlayanlar ordusuna katılsın. Gerçek olmayan hayallerinizi anlattığınız bu ülke, karabasanlar içinde sizinle boğulsun. Tamam dediğiniz gibi olsun. Sizi kimse eleştirmesin.
Ekonomi son derece iyi durumda diyelim. Reel sektör ihracattan ihracata koşuyor; enflasyon düşüyor; Türkiye’ye para yağıyor; her yerden petrol fışkırıyor; işsizlik yok noktasına doğru ilerliyor; iş cinayetlerinde insanlar ölmüyor; Türkiye büyük bir küresel güç olma yolunda ilerliyor ve dünyanın finans merkezi olacağı için herkes bizi kıskanıyor.
Tamam; dediğiniz gibi olsun. Biz de devlet kasasından besledikleriniz gibi, ama tek kuruş almadan dediklerinizi doğru kabul edelim. Ülkemizin bölgesinde dış siyasetten ekonomiye büyük bir güç haline dönüştüğünü, model ülke olduğunu, herkese fırça atan siyasilere sahip olduğumuzu söyleyeyim.
Kapalı kapılar ardından iş bitirilmediğini, ülkede herkesin kazandığı her kuruşun hesabını verebildiğini anlatalım. 2023 yılında istikameti hiç bozmadan ilerlersek, gıpta edilen bir ülke olacağımızı, hatta batmayacağımızı, bölünmeyeceğimizi söyleyelim.
Tamam dediğiniz gibi olsun. Sizden başka ülkede hiç akıllı adam olmadığını, demokrasiyi, hukuku, ekonomiyi ve akla gelen her şeyi sizin, sadece sizin bildiğinizi kabul edelim. Yarın biz de köşelerimizde alkışlayanlar kervanına katılalım. Diyelim ki bu ülkeye iyilik yaptılar.
Çalıntı da olsa, yarım yamalak da hayata geçirseler, her projeleri akıllara sığmayacak ölçüde büyük. Onlar büyük düşünüyorlar. Bizim aklımız onların bilgi seviyesine yetmiyor. Matematik, fizik, kimya, biyoloji, beden eğitimi, Türkçe gereksiz dersler, akıl ve bilim gereksiz kavramlar olsun.
Sadece kendilerine uygun, kıymeti kendinden menkul manevi ve moral değerlerle kendimizden geçeceğimizi, bir adamın aklının tüm ülkeye, her konuya yetebileceğini kabul edelim. Ondan başka kimsenin aklının olmayacağına inanalım. Yani her şey akla, alenen gözüken gerçeklere rağmen, dediğiniz gibi olsun.
Ama soru şu: 80 milyon insan sizin gibi düşünsek, her birimiz dediğinize kayıtsız şartsız kabul göstersek, tek beklediğiniz cevap olan ‘haklısınız’ sözcüğünü size hediye etsek, bir daha da ağzımızı açmasak mutlu olacak mısınız?
Peki, bu mutluluğunuz gerçekleri, yaşanacakları ve sorunları ortadan kaldıracak mı? Mesela 220 milyar doları ‘haklısınız’ dediğimiz anda bulacak mısınız? Herkes iş sahibi mi olacak? Sıfır sorun diye çıktığınız yolda, neden olduğunuz katliamlarda yaşamını yitirenler geri mi gelecek? Hangi problem ortadan kalkacak?
Peki, dediğiniz gibi olsun ‘haklısınız.’ Peki bu kadar kendinize güveniyor ve gerçekleri yüzünüze vuranlara hakaret ediyorsanız; ortaya çıkacak faturayı tek başınıza öder misiniz? Sadece siyaseten değil, nakden. Cevabınız hayır ise; susun ve aradan çekilin de faturayı ödeyecek olanlara gerçekleri söylemeye ve onları uyarmaya devam edelim. Çünkü bizim gidecek başka bir memleketimiz yok. Gitmeye niyetimiz de…
Çetin Ünsalan
ulusalkanal.com.tr