Paşabahçe Beykoz Fabrikası (PBF) alanına Doğa Tarihi Müzesi yapmak
Beykoz sahil bölgesi İstanbul’un incisi bir bölge. Boğaza nazır. İstanbullulara hizmet vermesi ve şehrin turistik potansiyelini artırması açısından bu bölgeye birinci sınıf bir Doğa Tarihi Müzesi yapılması uygun olur. (Hani dev dinozor iskeletleri, balina iskeletleri filan olan Londra daki “Natural History Museum” ayarında bir müze)
Beykoz’da Atatürk zamanında yapılmış sanayi tesislerinin hemen hepsi yıkılmış durumda. Rakı fabrikası yıkıldı, Paşabahçe fabrikası yıkıldı. Sanırsam kundura fabrikası bir kültür merkezi olarak yaşatılıyor.
PBF arazisi sanıyorum satıldı ve bir otel yapılması planlanıyor. Elbette bu bölgeye otel yapılması İstanbul turizmine küçük bir katkı sağlar ancak o kadar...İstanbul’un kaliteli otel yetersizliği sorunu yok. İstanbul’un daha fazla iç ve dış turiste hitap edecek kültür, eğitim, turistik atraksiyon, yeşil alan ve park ihtiyacı var. PBF arazisine doğru projeyi yapabilirsek, tek bir otelin katacağı faydadan çok daha büyük faydayı tüm şehre katarız. Bütün şehrin marka değeri yükselir, şehirdeki bütün otellerin dolulukları artar ve oda satış fiyatları artar.
İstanbul’daki AKP- RP idaresini 94 teki İBB seçimleri ile başlatırsak 30 seneye yaklaşan bir dönem söz konusu...Yapılan kültür projelerini düşünüyorum... Şöyle Avrupa çapında, “İstanbul’a geldiğimde mutlaka gitmeliyim, görmeliyim” denen bir eser var mı? Misal Londra’nın en çok turist çeken ilk 20 atraksiyonu içinde tam 9 eser son 25 yılda yapılmış durumda. Londra’nın gözü (London Eye) dönmedolabı (2000), Shrek’in maceraları (2015), Londra Deniz dünyası (1997), Emirates teleferiği ( 2012), Warner Bros stüdyoları ( 2012), Shard (2013), Tate Modern (2000),O2 Arena (2007), Arcelor Mittal Yörünge ve kaydırağı (2014) vs..
Doğa Tarihi Müzesi Londra’nın ikinci sıradaki turistik atraksiyonu ve yılda 5,5 milyon ziyaretçi çekiyor. Bizim doğa tarihi müzesi yaparken ki hedefimiz de, Müze’nin kendi alanında koleksiyon zenginliği açısından Avrupa’da ilk 5 e girebilecek ve Batı Asya’daki lider müzeyi yapabilmek olmalı. İlk 20 sene için hedef ilk 5, sonraki 20 sene için de ilk 3 hedeflenebilir. Ziyaretçi sayısı olarak İstanbul’un doğal turist potansiyeli ile birleştirdiğimizde yıllık 3-4 milyonu rahat bulabileceğimizi düşünüyorum.
Küçük çocuğu olan Avrupalı bir aile olduğunuzu düşünün. İstanbul’a tatile gelir misiniz? Turist için İstanbul demek, Sultanahmet, Ayasofya, Topkapı Sarayı, Kapalıçarşı demek.. Çocuk ne yapsın İstanbul’da? Çocuklu aileler genelde güneye, su parkı olan bölgelere, tatil merkezlerine gidiyor.. Doğa Tarihi Müzeleri yapıları icabı eğitim merkezidir ve çocuklar ağızları açık, şaşkınlık ve hayranlıkla gezerler.. İstanbul’un hedeflediği turist segmentinin büyütülmesi için de bu çok önemli bir proje olacaktır.
Peki Paşabahçe sahilinde nasıl bir proje yapılması İstanbul’a en çok faydayı sağlayabilir? Londra’da Doğa Tarihi Müzesi, Bilim Müzesi, Victoria ve Albert Müzeleri ( ve birkaç müze daha) yan yana aynı bölgededir ve o bölgenin muazzam turistik potansiyeli mevcuttur. Londra’nın en çok yaşanmak istenen ve yüksek kiralı bölgesi sayılabilir. Belki biz de uzun vadede PBF arazisine birden çok müze planlayabiliriz. İlk 5 sene “Doğa Tarihi Müzesi” yapılır sonraki 5 sene yanına “Bilim Müzesi” yapılabilir.. Bilim Müzesi derken, yine Avrupa çapında ilk 5 e girecek, yılda birkaç milyon ziyaretçi ağırlayacak kalitede, içinde uçaklar, uzaya giden kapsüller, tren lokomotifleri vs. olan, bütün gün dolu dolu gezilebilecek bir müzeden bahsediyorum elbette.
Paşabahçe fabrikasının tarihi öneminden ötürü olduğu gibi bırakılıp bir dönüşüm projesi ile şehre kazandırılması en uygun proje olurdu. Misal Londra merkezinde Thames nehri kenarındaki eski güç santralı ( Battersea Power Station) 2000’li yıllarda tarihi dokusu ve binası korunarak bir gayrimenkul dönüşüm projesi kapsamında şehre kazandırıldı. Biz bu fırsatı kaybettik, fabrikayı zaten yıktık. Bu saatten sonra ne yapabiliriz ona bakmak lazım.
Öneriler:
1. Arazinin önünden, deniz kıyısından geçen yol arka tarafa kaydırılmalı ve arazi deniz ile bütünleştirilmeli.
2. Mümkün olduğunca çok kıyı şeridinde arazi proje alanına dahil edilmeli.
3. Sahil şeridi kazıklı yöntem ile veya doldurularak genişletilmeli. En az 150 dönüm arazi açılması makul olur. Dev balina iskeletleri, dinozor iskeletleri ve ileride bilim müzesi için uçaklar, uzay roketleri vs. geniş alanlara ihtiyaç duyacaktır..
4. Rakı fabrikasının sahildeki arazisi ile Cam fabrikası arazisi birleştirilmeli. Aradaki evler yıkılamıyor ise sahil kısmen doldurularak ön cepheden birleşik bir sahil şeridi yaratılmalı.
5. Proje 5’er senelik fazlar halinde büyütülerek ve yeni müze alanları eklenerek yapılabilir. Son fazda Beykoz belediyesi alanı da projeye katılabilir ve belediye sahilin biraz daha arka tarafına taşınabilir.
6. Müze binaları olabildiğince deniz kenarındaki sosyal alanı artıracak şekilde geriye yaslandırılmalı.
7. Proje mimari yarışma ile belirlenmeli ve İstanbul sahil siluetine uygun yapılmalı.
8. Sirkeci ve Haliç bölgesinden turistleri getirecek şekilde uygun iskele yapılmalı veya civardaki mevcut iskeleler kullanılmalı.
9. Proje İstanbulluların tüm günü müzede geçirebilecekleri şekilde modern müzecilik anlayışı ile yapılmalı.
10. Londra Doğal Tarih Müzesi bu proje için güzel bir örnek olabilir. Avrupa’daki benzer müzeler ile tasarım safhasından başlayarak işbirlikleri yapılabilir.
11. Anadolu yakasında o bölgeye metro getirilmesi zor ve pahalı olabilir fakat elektrikli tramvay makul bir çözüm olabilir.
12. Sahil bölgesi bolca yeşillendirilmeli ve çocuk parkları yapılmalı.
13. Proje alanından karşı yakadaki Yeniköy’e sualtı yürüyüş tüneli yapılabilir. Yürüyüş ve bisiklet ile yaklaşık 2 km’lik mesafe geçişe uygun olacaktır. Araçlar geçmeyeceği için bağlantı yolu gibi karmaşıklık ve maliyet yaratan unsurlar olmayacaktır. Ayrıca bu tür dar tünellerde toplu taşımacılık yapılabilecek bazı elektrikli motorlu ve mini vagonları olan sistemler yüksek meyil durumunda devreye alınabilir.
14. Cam fabrikasıni satmadılar ise en son İş Bankası grubuna aitti. Yani milletin malı sayılır, müze yapılabilir. Özel sektöre satılan kısımlar var ise kendileri de projeye ortak edilebilir veya kiralama yapılabilir veya arazileri başka bir yerdeki arazi ile takas edilebilir.
15. Türkiye’de “müzecilik” daha çok eski püskü tarihi objelerin sergilendiği, yaşlı insanların gezdiği sıkıcı mekanlar olarak tasavvur edilir. Çünkü Türkiye, tarihi zenginliklerinden dolayı, en iddialı olduğu müze eski uygarlıklar ile ilgili olan müzelerdir. Ancak Doğa Tarihi üzesi, Bilim Müzesi gibi müzeler asıl olarak çocuklar ve çocuklu aileler için , son derece ilginç, oyunlar ve interaktif uygulamalar ile dolu mekanlardır. Bizim yapacağımız bu tarz müzelerdeki hedefimiz Türkiye’deki tüm okul öğrencilerinin okulları tarafından ilkokul döneminde bu müzelere getirilmeleri olmalıdır. Bu konuyu ilk ve ortaokul eğitim sisteminin bir uzantısı olarak değerlendirmek faydalı olur ve Milli Eğitim Bakanlığı bütçesinden desteklenmesi de uygun olur.
16. İstanbul’da daha önce yapılan DTM’mizi ve hemen tüm koleksiyonunu bir yangında kaybetmişiz ve yerine yenisini yapmamışız. Bu sefer yapacağımız müzeleri yangın, deprem ve boğazda olası tanker kazalarına karşı, koleksiyonları koruyacak şekilde tasarlamakta fayda var.
İstanbul’da bu tür son kalmış değerli boğaz kıyısı arazilerine, şehre değer katacak, ikonik projeler, parklar, sosyal alanlar yapmak ve kesinlikle dar kapsamlı özel sektör ticari projeleri için düşünmemek gerekir. Bu alanlar müzeler bölgesi yapılmasa dahi park veya şehre değer katacak özel projeler için kullanılmalıdır. Ülkemizin, kültürel projelerde en acil ihtiyacı “Doğa Tarihi Müzesi” midir emin değilim ama DTM’nin İstanbul için çok önemli bir ihtiyaç olduğuna eminim. Ankara’da bir DTM’miz var fakat yeterli değil, başta İstanbul olmak üzere Türkiye de en az 10 adet DTM’ye ihtiyacımız var.