PKK/HDP'ye nefes aldıran açıklama
PKK’nın Suriye’nin kuzeydoğusunda KDP’nin yönettiği ENKS’ye yönelik engelleyici ve saldırgan girişimleri ve KDP’nin etkin elemanlarını kaçırma eylemleri iki kesim arasındaki gerilimi had safhaya ulaştırdı. Araya girenlerin çabaları da bir sonuç vermedi. PKK/PYD sıkıştıkça diğer Kürtçü örgütlerle sorunları silaha başvurarak çözme yöntemini sürece sokuyor.
PKK geçenlerde Irak’ın kuzeyindeki IKBY bölgesinde de peşmergelere pusu kurdu ölen ve yaralananlar oldu. KDP olay sonrası çok sert bir açıklama yaptı ve PKK’nın Türkiye sınırları dâhiline çekilmesini istedi. KDP her zamanki gibi bir taşla iki kuş vurma taktiği izliyor. KDP açısından PKK’nın Irak’tan çıkması ve ülkemiz içine gücünü çekmesi halinde; Amerikancı PKK’nın eylemleriyle, provokasyonlarıyla yurdumuzu sıkıntıya sokacak ve diğer bir yönüyle de Türkiye engeli zayıflayacağı sanısıyla federatif yapının dışına çıkarak bağımsız bir devlet gibi hareket etme serbestîsi kazanacak. Peki, bu hesap tutar mı? Hayır, bu hesap tutmayacağı gibi Erbil’i zora sokar.
PKK, Suriye ve Irak’ın kuzeyinin ardından “Rojhilat” (Doğu Kürdistan) olarak değerlendirdikleri İran’ın batısında Kürtçü Emekçi Devrim Partisi (Komele) peşmergelerine saldırdı. Olayın ardından basına açıklamalarda bulunan Komele Askeri Konsey sorumlusu Abdullah Azarbar, “Kendilerine bağlı bir grubun sınırda PKK’lilerce ablukaya alındığını ardından gruba ateş açıldığını” söyledi. Azarbar devamla, “Grubumuzun yerleştiği gün PKK tarafından orayı boşaltmaları gerektiği bildirildi. Grubumuz yerini değiştirdi ancak aynı günün akşamında PKK’liler grubumuzu dört bir koldan sardı ve grubumuza ateş açıldı” dedi. Can kaybının yaşanmadığı olay sonrası PKK’ya bağlı PJAK (İran PKK’sı) elemanları bölgeden uzaklaştı.
Dikkat edilirse Amerikancı PKK üç ülkede Kürtçü örgütler tarafından tahammül edilemez bir örgüt haline gelmiştir. 24 Temmuz 2015 öncesi “korkudan” kendisine dokunulmayan PKK, yenilginin ardından küçük örgütler tarafından bile istenmeyen örgüt olmuştur!
PKK/HDP’YE ZAMAN KAZANDIRAN AÇIKLAMA
Anayasa Mahkemesi Başkanı (AYM) Zühtü Arslan’ın son açıklaması HDP’ye derin nefes aldırmış ve ayrıca PKK’nın HDP’nin kapatılması üzerine tepki olarak düzenleyeceği provokasyonlarına daha iyi hazırlanmak için zaman kazandırmıştır. HDP’nin kapatılmasının sürümcemede kalması örgütü rahatlatmakta ve yukarıda değindiğimiz gibi, şu sıralar İran-Irak-Suriye’de çok büyük sorunlarla uğraşırken bir de buna HDP’nin kapatılmasının eklenmesi cepheyi daha da genişletmiş olacaktı. PKK, Türkiye içinde girişeceği kışkırtmaların diğer ülkelerle karşılaştırılamayacak bir karşılık bulacağını iyi biliyor. O nedenle İran-Irak-Suriye’de suların kısmende olsa durulması, örgüt açısından önemlidir.
PKK'nın yayınladığı, etkin olduğu yayınlara baktığımızda karamsarlığın atlatılamadığı görülür. PKK önderliği Türkiye'de eylemsizliğin eksikliğini duyumsuyor ve çıkış yapma arayışı içinde. Hazırlıklarını da bu yönde yapıyor. “Ses getirecek eylem” peşindeki örgütün nefes almasına mahal verecek her girişim yanlış olduğu kadar, ülkemiz için zaman kaybıdır da. Murat Karayılan’ın son “ağlaksı” videosunu birkaç defa art arda dinlediğimizde ve örgütteki “sessizliği” takip ettiğimizde çıkmaz içinde çırpınan örgütün “intihar eylemlerine” yönelmeleri mümkün görünüyor! PKK’nın dönem dönem girdiği bunalımlar, sessizliğe gömülmeler sırasında intihar eylemlerine, sabotajlara, suikastlere yöneldiklerini biliyoruz.
PKK önderliğinin içe kapandığı ve çaresiz kaldıkları dönemlerden birini daha yaşıyoruz ve bunun bir sonucu olacak! Örgütte eski birlik, uyum, düzen kalmadı. Bu durumu iyi gözlemlemek ve örgütün ülkemiz içindeki olası provokasyonlarının önlenmesi hayati önem taşıyor.
Anayasa Mahkemesi ivedilikle HDP’yi kapatmalı ve benzer amaçla kurulacak partilerin önünü kesecek yasal düzenlemelerin vakit geçirmeden yürürlüğe girmesi sağlanmalıdır.