Ali Rıza Taşdelen
Ali Rıza Taşdelen Paris

Fransız generallerinden ırkçı çıkış - 1

Fransa’da generallerin 21 Nisan’da aşırı sağcı, yabancı düşmanı, İslam karşıtı ve ırkçı Valeurs Actuelles dergisinde yayımlanan bildirisini okuduğumda, “Bunun analiz edilecek bir yanı yok” diye düşünmüştüm. Bildiride özet olarak: İktidarın İslamcılığa karşı yeteri kadar mücadele etmediği ırkçı bir söylemle dile getiriliyor ve kışkırtıcılık yapılıyordu.

Zaten, Macron önderliğindeki Fransız hükümetinin kendisi kurumsal olarak ırkçı ve İslam karşıtı bir politika izliyor. Bu politika söylem düzleminde değil, yasalar çıkararak Müslümanlara karşı nefret yayıyorlar.

IRKÇILIK VE İSLAM KARŞITLIĞINADA BİRLİKTELER

Ermeni Soykırımı yalanıyla Fransa’da yaşayan Ermeni ve Türkleri birbirine karşı kışkırtıyorlar. Okullarda ders kitaplarına Türk düşmanlığını koyarak körpecik beyinleri zehirliyorlar. Macron bununla kalmıyor, 3 ay önce, Fransa’da yaşayan Müslümanların yaşamının her alanına müdahaleyi öngören “İslamcı ayrılıkçılıkla mücadele” yasa tasarısını gündeme getiriyordu. Sonra tepkiler üzerine içeriğini değiştirmeden “Cumhuriyet değerlerine saygıyı güçlendiren prensipler” olarak değiştirerek yasalaştırdılar. Bu açıdan generaller ve Macron iktidarı İslam karşıtlığında aynı çizgideler. Emperyalist yayılmacılıkta da aynı çizgideler. Generaller Afrika’da, Batı Asya’da yaptıkları barbarlıkları savunuyorlar. Peki, saldırgan ve barbarlığın emrini veren kim? Macron. Sorulan bir soru da, bu generallerin ABD yanlısı olup olmadığıydı. Eğer bu askerler Macron’u hizaya getirmek isteyen Atlantikçilerse, bu durumda Macron nerede duruyor sorusu öne çıkıyor.

İktidara geldiğinden bu yana Macron Afrika’dan Batı Asya’ya, Doğu Akdeniz’den Ukrayna’ya ve Kafkaslara kadar Atlantik cephesinin Avrupa’da ki en kararlı savunucusu olduğunu son dört yıllık pratiğinden gördük. Macron’un o canhıraş “Avrupacı” tutumu bizi yanıltmasın. Bu soru soruluyor çünkü geçmişte ABD, Ukrayna ve Rusya konusunda bocalayan Fransa’yı hizaya getirmek için gladyo eylemleri gerçekleştirmişti.

Diğer bir soru da şu: ABD’ye karşı Avrupa’nın “stratejik bağımsızlığını” savunduğu için mi askerler ABD tarafından Macron’a karşı kışkırtılmıştır? Bir soru da benden: Macron gerçekten ABD’ye karşı bir tutum içinde midir?

DE GAULLE’E KARŞI AMERİKANCI DARBE

Askerlerin bildirisinin 21 Nisan’da yayımlanması da kafaları karıştıran başka bir durumdu. Cumhurbaşkanı Charles de Gaulle’ün Cezayir’de direnişçilerle görüşerek sorunu çözme politikası, ABD’de büyük bir rahatsızlık yaratmıştı. Fransa’da ki NATO’ya bağlı gizli örgüt (Gladyo) harekete geçirilerek de Gaulle’e karşı bir darbe tezgâhlanmıştı.

21 Nisan 1961’de Cezayir’in bağımsızlığına karşı çıkan subayların oluşturduğu Gizli Ordu Örgütü- Organisation de l’armée secrète (OAS), Cezayir’de yönetimi ele aldıklarını ilan ederek bir darbe düzenlemişlerdi. CIA’nin desteğindeki NATO’nun bu gizli örgütünün elemanlarının OAS saflarında bu darbeye katıldıklarını bizzat Elysee Sarayı sözcüsü darbe girişiminden hemen sonra “Bu komployu yapan generallerin Amerikan hükümetinin desteğini aldıklarını”açıklamışlardı.

Yani, 21 Nisan 1961 darbesi Amerikancıydı. Amerika ve NATO’ya karşı tavır alan General de Gaulle’e karşı yapılmıştı. Macron’a karşı kışkırtıcı ve ırkçı bir açık mektup yayımlayan bu generaller kendilerine 1961 darbecilerini referans almış olabilirler ama Macron bir de Gaulle değildir.

İKİNCİ BİLDİRİ

Yine Macron’a ve hükümete seslenen 9 Mayıs tarihli mektupta, 21 Nisan'daki açık mektuba imza atan emekli generaller destekleniyor ve “Aramızdan bazıları Afganistan, Mali, Orta Afrika ve diğer yerlerde düşman ateşini gördü. Bazıları görev arkadaşlarını kaybetti. Bizim topraklarımızda taviz verdiğiniz İslamcılığı yok etmek için canlarını ortaya koydular” deniyordu.

İkinci açık mektupta, eğer tedbir alınmazsa, Fransa’nın bir kaosa sürükleneceği ve şiddetin yaşanacağı, bunun askerlerden değil “sivil ayaklanmadan” geleceği ileri sürülmekteydi. Bildiride, “Fransa'da iç savaş sessizce hazırlanıyor ve bunu çok iyi biliyorsunuz" ifadeleri kullanıldı.

Generaller, her iki açık mektupta da yükselecek halk hareketini hedef alıyor ve bastırılmasını öneriyor. Bu askerler 21 Nisan’ı kendilerine sembolik bir gün olarak seçmişler. Onlar gibi ırkçıdır. İçlerinde Amerikancı generaller olabilir ama Amerika’nın yönlendirdiği planlı bir çıkış değildir bunlarınki. Elbette Macron da de Gaulle değildir.

Öyleyse, bir yıl sonra cumhurbaşkanlığı seçiminin yapılacağı Fransa’da askerlerin bu çıkışı kime yaramıştır? Neyi amaçlamaktadır? Askerlerin bu çıkışının arkasında hangi güçler vardır? Generallerin bu çıkışları, anketlerde ikinci tura kalacağı görülen Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Marine Le Pen denkleminin neresinde duruyor?

Bu soruların cevabını arayacağız.

Devam edecek…

amerika fransa nato cezayir Macron darbe general bildiri