Yalan makinesi!
Maalesef, insanların medya ile uyutulduğu bir dünyada yaşıyoruz. Bu nedenle iyi ile kötü birbirine karışmış görünüyor. Kitle iletişim araçlarını denetim altında tutanlar istemedikleri bir gelişmeyi kısa süre içinde gündemden düşürürken, istedikleri bir gündemi süre sınırı olmaksızın dayatıyor. Öyle bir ortam yaratılıyor ki uluslararası hukukun bariz ihlali olan konularda bile insanlık yeterli tepkiyi gösteremiyor… Ülkeler arasında yalan dünyasının açık ara şampiyonu ABD ve güdümündeki CNN, Washington Post gibi anlı şanlı basın kuruluşları!
YALANIN KISA TARİHİ
ABD’nin güttüğü NATO’nun hukuk dışı olarak Sırbistan ve Karadağ’a bomba yağdırmasını herkes viskilerini yudumlayarak televizyondan izledi. BM Güvenlik Konseyi’nin bu yönde aldığı bir karar yoktu. NATO, herhalde BM’nin 51’inci maddesi olan “nefsi müdafaa” ile bu eylemi savunamazdı! 24 Mart 1999 günü başlayan bombardıman tam 78 gün sürdü. Taş üstünde taş kalmadı!Sürekli gülümseyen Bill Clinton, gerçekte bir cehennem meleğiydi.
Afganistan’ı kan gölüne çeviren sürecin önünü açan ikiz kulelerin vurulması hâlâ tartışılıyor. Birçok araştırmaya göre, Amerikan halkının yüzde 80’i devletin yaptığı açıklamayı inandırıcı bulmuyor!
Irak’a yapılan müdahale tartışmasız olarak gelmiş geçmiş en büyük yalan Oskarı’nı bileğinin hakkı ile aldı. Hile, tezgâh ve dalaverede ABD yöneticileri ile tanınmış küresel medya organları müthiş bir yarışa girdi. İngiltere,devlet adamları ve basını ile büyük gayret gösterdi ama ancak ikinci olabildi!George W. Bush-TonyBlair ikilisi harikalar (!) yarattı! Gerçi İngiliz basını bazen Blair’i Bush’un sevimli köpeği olarak resmetti ama Irak çoktan cehenneme dönmüştü. Bush’un ödülü ise fırlatılan ayakkabı oldu! Bu ikili, milyonlarca Müslüman’ın katili olarak isimlerini tarih sahnesine gururla (!) yazdırdı. Frank Sinatra’nın Türkçeye, “İki Yabancı” olarak geçen ünlü şarkısının güftesi bu ikili için “İki Yalancı” olarak yeniden yazılmalı! Yalanın vahşetle buluştuğu bu kirli oyunda, “Irak’ta kitle imha silahı yok!” diyen BM uzmanı da tesadüfen (!) ölü bulundu!
Libya tezgâhı çok ustaca hazırlandı. Önce Rusya ile Çin’in gazozuna çaktırmadan uyku ilacı (!) atıldı. BM Güvenlik Konseyi, Libya üzerinde “uçuşa yasak bölge” ilan etti. Ama kurnaz NATO bunu Libya’yı “bombalama hakkı” olarak yorumladı! Hâlbuki hiçbir belgede NATO’nun “N”si bile yoktu! Hukuk guguk oldu! ABD, Fransa ve İtalya’nın özel hedef ve çıkarları vardı. Kaddafi karşıtlarının ve cihatçıların önünü ardına kadar açmak istiyorlardı. Hava harekâtı bunu sağladı.Türkiye oyuna geldi. Hukuk dışı NATO harekâtına katıldı; ödül olarak Libya’dan kovuldu! Sonunda Kaddafi öldürüldü. Hillary Clinton, Büyük İskender’e özendi ve şunu söyledi: “Geldik, Gördük, O (Kaddafi) Öldü!” Bugünlerde Libya bir hayalet ülke!
Obama Suriye’yi işgal için çıkış yolu aradı.Ancak İngiliz Parlamentosu’nundik duruşu ve Rusya’nın kararlı tavrı buna izin vermedi. Çıkış yolu arayan Obama ve Hillary, bu görevi gayrı meşru çocukları olan IŞİD’edevretti. Eski Savunma İstihbarat (DIA) Başkanı ve Trump’ın ilk Ulusal Güvenlik Danışmanı Korg. Michael Flynn bu yalın gerçeği hem de televizyonda ifşa etti. DIA olarak “bu girişime karşı çıktıklarını ama süreci durduramadıklarını” söyledi! Başı dertten kurtulmuyor… Yağmur gibi geliyorlar… ABD Derin Devleti (Establishment) ölünceye kadar peşini bırakmayacak!
Ukrayna jeopolitik olarak Rusya’nın yumuşak karnıydı. Ukrayna’nın düşmesi Rusya’yı Avrupa’dan koparıp Asya’nın steplerine itecekti. Bu nedenle Batı sürekli olarak bu ülkede bir renkli devrim aradı. Yalan makinesinin çarkları Ukrayna için dönmeye başladı! Son numara, seçimle gelen hükümetin gönderilmesi ve yerine Neo Nazi bir rejimingetirilmesi oldu. Basının küresel yıldızları siyahı beyaz olarak yutturmak için elinden geleni yaptı. Ama evdeki hesap çarşıya uymadı. Rusya Kırım’ı ilhak ederek ve Ukrayna’yı fiilen ikiye bölerek karşılık verdi. Böylece ikinci soğuk savaş Ukrayna odaklı olarak başlamış oldu.
YATSIDAN SONRA DA YANAR MI?
Hâlâ aynı nakarat: “Söz vermişlerdi; PYD Menbiç’ten çekilecekti!” Dua edelim! Sülün Osman’a özenerek, “15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nü” taksitle satmadılar…
Amiral Soner Polat
ulusal.com.tr