Yemeyin; enflasyon oluyor
Attığı her adımda dolaylı vergi ödeyen, kıt kanaat geçinen, milyonlarcası yatağa aç giren, işsizliği kabul edilmeyen, işsiz olsa da sağlık primi ödemek zorunda kalan bizler... Bir enflasyon rakamı kadar değerimiz yok.
Ekonomi Bakan Nihat Zeybekçi, ısrarından vazgeçmiyor. Efendim gıda fiyatları, enflasyona olumsuz etki ediyormuş. Enflasyon da referans ve etkili bir değer imiş. Bakan bildiğiniz bu konuda ısrarlı ve Gıda Komitesi’ne de meseleyi tekrar tekrar getireceğini söylüyor.
Enflasyon sepetindeki gıda ağırlığı Bakan Zeybekçi’yi rahatsız ediyormuş. Daha önce de bu konuyu açtı. Yazdık, çizdik, anlattık. Hadi bizi boşverin Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı da bunun mümkün olmadığını söyledi.
Ama Zeybekçi ısrarlı… Enflasyon sepetindeki gıda ağırlığını düşürecek. Aslında sözleri itiraf gibi… Dünyada gıda enflasyonunun en hareketli olduğu ülkelerden biri olduğumuzu söylüyor.
Sanırım bunun için iktidardan özür dilememiz gerekecek. Gerçekten de dünyada gıda fiyatları yüzde 19’lar seviyesinde gerilerken, bizde neden artıyor? Esasen bu soruyu bizim Bakan’a sormamız gerekmiyor mu?
Gıda fiyatlarının artıyor olması ve vatandaşın gıdaya pahalı ulaşıyor olması sakınca doğurmuyor da, bunun enflasyona olan etkisi mi sıkıntı yaratıyor? Daha önce yazdım; yine yazacağım. Enflasyon sepeti içinde gıda ağırlığını düşürdüğünüzde bizim hayatımızda bir şey değişecek mi?
Sadece sorunla yüzleşmemiş olacaksınız. Ama vatandaş yine çarşıya pazara çıktığında açıklanan enflasyonun 4 katı oranında zamlanmış ürünleri almaya ya da alamamaya devam edecek.
Enflasyon rakamlarını dünyadan para gelir umuduyla, gösterge niteliğinde düşük tutmanız, diğer risk etkenleri nedeniyle ne paranın gelmesini sağlayacak ne de vatandaşın daha ucuza gıda yemesini temin edecek.
Yıllarca yalan yanlış enflasyon oranlarıyla insanların buna göre zam almasını sağlayıp, geri kalan insanca yaşama kriterlerini ve anayasal hakları olan gıda, giyim, barınma ve ulaşım ihtiyaçlarını bankalardan temin etmesini sağlayıp, kredi ve kredi kartı borçlusu insanlar yarattığınızı görmüyor musunuz?
Acaba tüm bunlar, dünyanın kendi kendine yeten sayılı tarım üreticilerinden biriyken, yanlış ekonomi politikaları nedeniyle mercimekten kuru fasulyeye, etten samana kadar ithalata bağımlı hale gelen yapımızla ilgili olabilir mi?
Ama Bakan Zeybekçi’nin suçu yok. Hata tamamen biz vatandaşlarda… Utanmadan gıda alıyoruz. Oysa yemesek, gıda fiyatları da artmayacak, düşen taleple onlar da enflasyonlarını istedikleri seviyede tutabilecekler. Şaka gibi memleket… Bunu bir Bakan, üstelik ciddi ciddi söyleyebiliyor. Daha garip olan da kimsenin buna sesi çıkmıyor.
Fatih bir gün hocası Akşemsettin’e sorar: “Hocam insan açlığa ne kadar dayanabilir?” Akşemsettin cevap verir: “Ölünceye kadar Sultanım.” Sıkın dişinizi…
Çetin Ünsalan