Çetin Ünsalan
Çetin Ünsalan Köşe Yazısı

Reklamı geç, gerçeğe gel

Türkiye, 2020 Olimpiyatları’na aday… Elbette ülke reklamı, ihracata katkısı gibi birçok nedenler olimpiyatlar için gerekçe olabilir. Ama temeldeki hedefiniz spora ve sporcuya önem vermek değilse, yaptığınız masraf ancak birilerini zengin etmeye,faturasını da halka yüklemeye yarar.

Önümüzde Mersin organizasyonu var ve biliyorum ki bu kapsamda son derece modern tesisler yapılıyor. İlgili Bakan Suat Kılıç, bir gün canlı yayında şu ifadeyi kullanmıştı: “Binayı yaparsınız. Önemli olan spor yapma kültürünü geliştirmek.”

Açıkçası bu sözün altına imza atarım. Ama Bakan Kılıç’ı da samimiyete davet ederim. Belediyelerin amatör sporculara harcaması gereken bütçesiyle, kanunu ihlal ederek Süper Lig’de rekabet yaptığı bir ülkede Bakan çıkıp boşuna konuşmasın.

Gençlik Spor Genel Müdürlüğü ile Milli Eğitim Bakanlığı arasındaki koordinasyonun, geçmişte ortak çalıştayda alınan kararlara rağmen kurulmadığı bir ortamda, çocuklar heba ediliyorsa Bakan çıkıp reklam yapmasın.

Örneği İstanbul’dan verelim. Bu ilin Büyükşehir Belediyesi’ne ait futbol takımı var mı? Peki bütçesi ne? 40 milyon Avro… Oysa Belediye Kanunu’nun 4. Maddesi sadece amatör sporun desteklenmesini öngörüyor. Ama Türkiye’nin devler liginde rekabette…

Bununla birlikte futbol takımına vergilerimizden alıp, 40 milyon Avro bütçe ayıran İstanbul Büyükşehir Belediyesi, İl Gençlik Spor Müdürlüğü sorumluluğunda bulunan Bağlarbaşı Spor Salonu’na neden sahip çıkmıyor?

18 kulüpten bin 400 sporcunun hizmet aldığı bu salonun bir özelliği daha var. İstanbul’daki nizami standartlara uygun tek jimnastik salonu… Şimdi Vakıflar Genel Müdürlüğü ile Gençlik Spor Müdürlüğü’nün anlaşmazlığı nedeniyle kapatılma tehlikesi yaşıyor.

1974 senesinden beri hizmet veren bu salonda binlerce sporcu antreman ve müsabaka yaptı. Dikkatinizi çekerim: İstanbul’un standartlara uygun tek salonundan bahsediyorum. Şimdi siz bunu umursamaz bir tavır içine girer, görmezlikten gelirseniz, 2020 Olimpiyatları için yaptıklarınız da çöpe gider.

O zaman adama sorarlar: 19 milyar dolar harcanacağını söylüyorsunuz? Peki içindeki sporcuya ve spora önem vermeyen bir zihniyetin harcayacağı paradan ne olur? Rant olur… Ancak birileri salon yapıp, para kazanır.

Bizim her meselemiz böyle… Oy odaklı icraatlara imza atıp, işin gerçeğini konuşmuyoruz. İyi niyetle bile baksanız, Mersin’de yapılan iş, takdir edilmesi gerekirken bu durumda çöp değerinde oluyor. Sporcusuna değer vermeyen, İstanbul’da ikinci bir nizami salon yapmak dururken, var olanı kapatan bir yaklaşım olimpiyatı hak etmiyordur.

Eğer bu konuda Bakan Suat Kılıç samimiyetini göstermek istiyorsa, bir an önce meseleye el koymalıdır. Aksi takdirde harcanacak 19 milyar dolar daha da tartışmalı hale gelir. Tekrar soruyorum: Amacınız spor kültünü geliştirmek mi, yoksa İstanbul Kültür Başkenti yılında olduğu gibi, bunu bahane edip, yandaşa rant çıkarmak mı?

Spor Bakanı Suat Kılıç’ın samimiyet testi başlamıştır. Göreceğiz.

Çetin Ünsalan

reklamı geç Gel