Antalya'ya kalaşnikof müzesi
Fena mı olur?
Olmaz..
Antalya şehrimiz, Rusça konuşan ülkelerin tatil başkentidir...
Her şey dahil oteller haricinde atraksiyon eksikliği çeken bir şehrimizdir..
Rus turist ve kalaşnikof müzesi şehrin Rusça konuşan dünyadaki çekimini artırır.
Kalaşnikof müzesi çok da orijinal bir icat değil. Rusya da var. İzhevsk şehrinde var. 630 bin nüfuslu Rus şehrinde müzeyi her sene 160 bin ziyaretçi geziyor. Şehrin en önemli turistik atraksiyonu. Öyle çok matah bir müze de değil ama bol ziyaretçi çekmeyi ve şehre önemli turistik gelir yaratmayı başarıyor.
Neden böyle bir müze gerekli?
Ülke envanterinde on binlerce kalaşnikof silah var, bunların bir kısmı müzeye uygun olabilir ayrıca bir kısmı modifiye edilerek müze etkinliklerinde kullanılabilir.
Bu tür hafif el silahları konusu hem bizim toplumda hem Rus toplumunda ve az-çok diğer toplumlarda da ilgi çeken bir konu. Turistik potansiyeli yüksek bir tema.
Kalaşnikof silahlar muhtemelen dünyada en çok insan öldüren silahlardır. Müze, doğru şekilde tasarlanırsa, ziyaretçilerin, toplumun savaş ve barış konusundaki bilincini artırır ve büyük bedel ödenerek elde edilen Cumhuriyetimizin değerini toplumun daha iyi anlamasını sağlayabilir.
Nasıl Bir Müzecilik konsepti?
Bu konu, modern müzecilik tekniklerinin çok da risk olmadan uygulanabileceği bir alan. Sergilenen eserlere zarar verme gibi bir kaygı yok bu yüzden ziyaretçiler ile yüksek etkileşim ve tatmin sağlayacak sergileme teknikleri kullanılabilir. Özellikle yükseltilmiş gerçeklik ve sanal gerçeklik uygulamaları ile yapılacak entegrasyonlar ile gerçekçi kullanıcı tecrübeleri sağlanabilir.
Yükseltilmiş gerçeklik benzeri uygulamalar zaten Türkiye’de askeri ve sivil çeşitli alanlarda kullanılıyor ve yazılımcı gençler arasında popüler bir gelişim alanı. Bu alanda ticari getirisi olan bu tür uygulama alanlarını açabilmek bu tür stratejik yazılım konularında sürekli yetişmiş personel istihdamı sağlayacaktır. Bu alanlardaki ürünler bir kez yapılıp geçilen ürünler değil sürekli geliştirme isteyen ürünler. Ayrıca misal silah müzesinde kullanılacak artırılmış gerçeklik teknolojisi diğer tüm müzelerde de kullanılabilecektir ve kullanılmalıdır. Türkiye’deki tüm müzelerin ziyaretçi sayıcını ve ticari başarısını bu uygulamalar artıracaktır.
Genelde silaha merakı olan insanların müzelere pek ilgisi olmasını beklemeyiz. Bu tür iki dünyaya hizmet edecek müze temaları ile Türkiye’deki müzeciliğin kapsama alanını geliştirebiliriz.
Doğru tasarlandığında hızlı geri dönüşü olacak ve kalıcı turistik çekim yaratacak bir proje olacaktır. Üretilecek gelir ile Türkiye’deki zarar eden diğer müzelerin bütçesine ve gelişimine destek olunabilir.
Müzelerin temel gelir kaynakları nedir? Giriş bileti, kafeterya, müze dükkanları, otopark, müze içindeki paralı sergi alanları, bağışçı destekleri. İngiltere’de genelde müzelerin giriş ücreti olmaz böylece yüksek turist çekerler ancak diğer gelir kalemleri hayli dolgundur. Antalya’da kurulacak böyle bir müzede muhtemelen toplam faydayı ençoklayacak ticari model benzer olacaktır. Giriş ücretsiz fakat diğer her şey ücretli. Özellikle müze içinde artırılmış gerçeklik ile teknoloji ile silahların birleştirildiği alanların ilave ücrete tabi olması makul olur.
Antalya’ya tur satan firmalar, tür içeriğinde kalaşnikof müzesi ziyaretini de ilave maliyet olmadan ekleyebilirler.
Müze isminin kalaşnikof ve hafif silahlar müzesi olabilir ve tüm her modeldeki hafif silahların sergilemesi yapılabilir. Kalaşnikof isminin özelliği turistik açıdan çekici bir marka ismi olmasıdır. İzhevsk müzesine herkes Kalaşnikof müzesi der ama tam ismi “M.Kalashnikov Küçük Silahlar Müzesi”dir.
Bakkal hesabı yapalım. 630 bin nüfuslu İzhevsk’teki müzeye yılda 160 bin ziyaretçi gidiyor. Antalya’nın nüfusu 2,5 milyon. Yılda 5 milyon turist geliyor desek müzenin yıllık ziyaretçi sayısı kaç olabilir? 1 milyon olur mu? Olur. Kişi başı 20 TL kafeterya harcaması olsa, 30 TL müze mağazası harcaması olsa, yılda 100 bin araba otoparkına 20 TL den park etse ne yapar? Yılda 52 milyon TL ciro yaptı. Fena mı? Değil. Direk ve dolaylı birkaç yüz kişiye iş imkanı demek. Her şey dahilcileri otelden dışarı çıkartmak demek.
TSK’nın PKK ile 40 senelik mücadelesini düşünelim. 40 senede herhalde ele geçmeyen küçük silah tipi kalmamıştır. Dünyanın her şehrine müze kuracak kadar silah biriktiğini tahmin ediyorum. Günün sonunda TSK herhalde eski silahları bir depoda tutuyordur. Bunun yerine müzede turizme, ekonomiye katkı sağlasın. Silahları TSK envanterinde depoda tutmak, bakımını yapmak boşa maliyet.
Bu tür müze konseptleri müze zincirleri kurmaya müsaittir. Misal İstanbul Arkeoloji Müze’sinden veya Louvre Müze’sinden veya British Müze’sinden zincir olmaz. Çünkü eserler tek ve eşsiz. Ancak Madame Tussauds müzesi modeli çoğaltılabilir bir model. Dünyada 26 şehirde Madame Tussauds müzesi var. Silah müzesi doğru modelde, bol teknolojili, bol etkileşimli tasarlandığında zincirleştirilebilir bir model oluşturulabilir.
Silahlar ile vurdulu kırdılı oyunlar malum erkek çocukların dünyasında vazgeçilmez bir alan. Dünyadaki oyun pazarı yaklaşık 200 milyar dolar ve 20% kadarı silahla vurmaca tipi oyunlar yani 40 milyar dolarlık bir pazar. Bu tip oyunların gençlerin gelişimi, ahlak yapısı ve toplumdaki şiddet ile bağıntısı, üzerine çalışılması gereken muhtemelen ciddi sorunlardan biri. Ancak müze modeli doğru tasarlanırsa, şiddete yöneltici değil, şiddetten uzaklaştırıcı ve toplumu bilinçlendirici bir etki yaratılabilir.
Türkiye’de Kırıkkale’de MKE bünyesinde bir silah müzemiz var. Kırıkkale’nin silah sanayisi açısından önemini düşündüğümüzde böyle bir müze Kırıkkale’de gereklidir elbette. Ancak Kırıkkale’nin turistik potansiyeli malum. Yılda bu müzeyi sadece 2500 kişi ziyaret ediyor (wikipedya verisi). Yani günde 8 kişi. Günde 8 kişinin gezdiği müzenin ne kadar doğru bir konsept ve işletme olduğu ve yaratılan kamu zararının ne kadar makul olduğu ayrı bir tartışma konusu. Milletin bu kadar meraklı olduğu bir konuda bu zayıf performans nasıl açıklanabilir?
Misal ABD’de silahlı kuvvetler ilintili kurumlar haricinde 30 civarı silah müzesi veya müze ayarında koleksiyon mevcut. Türkiye’de bu konuda 3-5 müzeyi kaldırabilir olmalı.
Bu konseptteki bir müze Rusya’daki silah müzesi ile işbirliği yapabilir ve Antalya’nın yüksek turist çektiği dönemde Rusya’daki müzedeki parçalarında müze içi sergisi ile teşhiri sağlanabilir.
Müzeler genelde kendi alanlarında uzman personel ve akademisyen de yetiştirirler. Silah müzesi tanımı gereği küçük silahların bakımının, güvenli depolanmasının, koleksiyon geliştirici araştırma çalışmalarının ve kayıt işlerinin yapılacağı uzmanlıkları barındıracaktır. Bu uzmanlıkların bir kısmı ilave ticari hizmete konu edilebilir. Misal ruhsatlı el silahlarının bakımı, geçici depolanması, pazar araştırmaları, sektörel dergi ve yayınlara makale üretilmesi vs..
Her şeyimiz bitti bir eksiğimiz silah müzesi mi kaldı? Elbette değil. Müzecilikte de çok büyük eksikliklerimiz mevcut. Cumhuriyetin neredeyse 100 yılını tamamladık, daha Türkiye’ye yakışan seviyede ne bir bilim müzemiz mevcut ne doğa tarihi müzemiz mevcut. Mevcut müzelerimizin ise toplumdan daha çok destek görmeye, daha çok geliştirilmeye, sergilerini zenginleştirmeye, teknolojik sunum yöntemlerini geliştirmeye, gelirlerini artırmaya ihtiyaçları var. Müzelerimizin çalışkan ve ilgili mütevellilere ihtiyacı var. Diğer taraftan bu tür silah müzesi konuları nispeten kolay devreye alınabilecek, ticari ve turistik potansiyeli olan konular.. Bir nevi müzecilik kültür ağacının alçaktaki meyveleri. Değerlendirmekte fayda olabilir.