Türk Milleti
Fransız hukukçu ve sosyal bilimci Maurice Duvenger şöyle der: “Kapitalist iletişim sistemi halkın ahmaklaşması sonucunu” doğurur. Doğrudur, yanlıştır tabii ki tartışılabilir. Ama bu iletişim sistemine en dirençli millet Türk milletidir. Türk basını ağırlıklı olarak Batı’nın istediği yönde bir kamuoyu oluşturmaya çalışır. Doğrudan ya da dolaylı AB-D propagandası yapar. Bu çabalar en çok kendisini aydın olarak tanımlayan kesimlerde karşılık bulur. Bütün kitaplarını okuduğum rahmetli Atilla İlhan bu çevreleri “Batı’nın manevi ajanı” olarak tanımlamıştı. Ama tarihi sağduyusu nedeniyle Türk milleti hem yoğun kampanyalara hem de sözde aydınların teşvik ve telkinine rağmen, kendi doğruları içinde yaşar.
AMERİKAN ESİRLERİ VE DÜŞMANLA İŞBİRLİĞİ
Kore Savaşı’na katılmadığı için yaşıtlarına karşı suçluluk duyan bir Amerikalı bu harbi çeşitli boyutlarıyla incelemeye başlar… EugeneKinkead tarafından kaleme alınan ve Kore’deki harp esirlerinin davranışlarını inceleyen eser ruhsal durumunu alt üst eder! Bütün dengesini bozar! Amerikan toplumunun değer yargılarından şüphe etmeye başlar!
Ruslar beyin yıkama yöntemlerini Çinlilere öğretmiş ve onlar da bu teknikleri müttefikleri olan Kuzey Kore’ye nakletmiştir. Araştırma sonucu şunu göstermiştir: “Amerikan harp esirleri psikolojik yıldırma metotlarına en kolay teslim olan asker grubudur!”
Savaş sonrasında ABD Kara Kuvvetleri Sağlık Komutanlığı konu hakkında ayrıntılı bir inceleme başlatır. 7190 Amerikan harp esirinin üçte biri düşmanla işbirliği yapmıştır! Esirlerin yüzde 38’i ( 2730) ölmüştür. Birçok esir Askeri mahkemede ihanet suçlaması ile yargılanmıştır! Dizanteri olan esirler arkadaşları tarafından donarak ölmeleri için kışın ortasında karlarla kaplı dağ eteklerine atılmıştır!
GERÇEK SINAV OLAĞANÜSTÜ KOŞULLARDA VERİLİR!
Aslında yapılan araştırmalar fiziki eziyet, gıda eksikliği ve kötü sağlık koşullarının moral olarak genel bir yıkıntıya sebep olamayacağını gösteriyor! Ama Amerikalılar esir düşünce hem ülkelerine olan sadakatlerini hem de birbirlerine olan bağlılıklarını kaybediyor… Kendi subaylarına itaat etmeyi reddettikleri gibi onlara küfürler savurarak saldırıyor! “Rütbe ve ayrıcalıklar kapitalist sistemin ürünüdür!” şeklindeki propagandaya kolaylıkla teslim oluyor…
TÜRK’ÜN KIYAS KABUL ETMEZ FARKI!
Toplam 12 ülkenin askeri Kuzey Kore’de esir düştü…Türkler 229 Mehmetçik ile üçüncü sırada bulunuyordu.ABD Kara Kuvvetlerinin araştırması, Türk’ün tıpkı muharebe sahnesinde olduğu gibi esir kamplarında da örnek gösterilecek bir karakter ve ruh zenginliğine sahip olduğu açık seçik ortaya koyuyor…Türk mucizesini ABD’li araştırmacılar şu faktörlere dayandırıyorlar:Devletine, milletine veordusuna kutsal bir sadakatle bağlılık, sarsılmaz emir-komuta zinciri!
Komutana itaatsizlik Türkler arasında söz konusu bile olamazdı! Çünkü böyle bir eylemde bulunan bir kişiye önce kendi arkadaşları dersini verirdi! Komünistlerin hiçbir propaganda tekniği, psikolojik baskı yöntemleri Türklere sökmedi! Sonunda vaz geçtiler ve Türklerin idaresini Türk Komutana bıraktılar…
ÖLÜM KALIM ANLARINDA TÜRK!
229 Türk esirden yarısı, bazıları ağır olmak üzere hasta ve yaralıydı… Ama bir kişi bile zindanlarda hayatını kaybetmedi! Çünkü sağlıklı olanlar bütün güçleriyle hasta ve yaralı arkadaşlarına yardımcı olmak için elinden geleni yaptı… Hastaneye giden bir kişiye iki kişi refakat etti. Yemekler son lokmasına kadar eşit olarak bölüşüldü. Hastaların yemeğine daha büyük bir özen gösterildi. Aç gözlülük eden bir kişi bile çıkmadı! Hiç kimsenin tek başına kalmasına ve psikolojik çöküntü içine girmesine izin verilmedi…
COŞKUN BİR IRMAK…
İşte yabancı raporlarındaki Türk! Başka söze gerek var mı? Dünyanın en asil ve en saygın milleti! Türk, kaynağı tarihin derinlikleri olan coşkun bir ırmaktır; amansız fırtınalara direnerek bugünlere gelmiştir! Bu gerçeği göremeyenler hayattan ve gerçeklerden kopmuşlardır. Hikâyeleri genellikle Avrupa başkentlerinde HDPKK paçavrası sallayarak son bulur.
Amiral Soner Polat
ulusal.com.tr