Berlin'in Rusya'ya açılımı
Berlin, AB’nin Rusya politikalarında, özellikle hidrojen kaynakları iletiminde acil düzeltmeler istiyor. Muhalif Nawalny nedeniyle Rusya’ya yaptırımlarının ön planda olduğu haberleri yanında Almanya enerji başta birçok alanda işbirliğinden yana.
BERLİN’DEN AB ZİRVESİNE RUSYA İLE İŞBİRLİĞİ ZORLAMASI
Berlin, önümüzdeki hafta yapılacak AB zirvesi öncesinde Rusya politikalarında rota düzeltmelerine zorluyor. Brüksel'deki içe dönük bir toplantıya ilişkin rapordan ve Almanya'dan AB'ye ulaşan ''imzalanmamış'' önermelerden bu sonuç ortaya çıkıyor. AB'nin Rusya Büyükelçisi Alman Markus Ederer, AB Dışilişkiler Komisyonu’ndan üst düzey temsilcilerle toplantıda, Moskova ile seçilmiş bazı alanlarda daha yakın işbirliği talep etti.
Bir Alman gazetesi de, yaptırımlardan bağımsız olarak iklim politikasında Rusya ile daha fazla işbirliği içeren bir ilan yayınlayarak dağıttı. Özellikle enerji kaynağı olarak hidrojenin kullanımının önemi ve aciliyeti öne çıkartıldı. Almanya'nın hidrojene olan talebi gittikçe artmaktadır. Rusya ise elementi gaz ve rüzgar enerjisi yardımıyla üretme potansiyeline sahiptir. Berlin, Nord Stream 2 boru hattını, hidrojen nakil kanalı olarak kabul ediyor ve bu alandaki planları destekliyor.
UKRAYNA KRİZİNİ TIRMANDIRMAKTAN VAZGEÇİLSİN
Dışpolitika planlamada çalışmış, Çin’de Büyükelçilik yapmış, AB’nin Moskova Büyükelçisisi Markus Ederer, Brüksel ve Berlin çevrelerinde önemli ağırlığı olan bir diplomat olarak tanınıyor. Geçtiğimiz hafta AB Dışişleri Temsilcisi Josep Borrell, Dışişleri Komisyonu Genel Sekreteri Stefano Sannino, yardımcısı Pedro Serrano yanında Rusya Masası Luc Pierre Devigne ile bir araya gelen Ederer Moskova ile ilişkileri yoğunlaştırmayı önerdi. Ederer Ukrayna krizini tırmandırmaktan vazgeçilerek gevşetilmesini önermişti. (bloomberg.com 13.03.2021) İtalya’nın da desteklediği bu öneri bazı Doğu Avrupa ülkelerinin sertlikte ısrarına rağmen destek buluyor.
Berlin kaynaklı ve Brüksel'de dolaşan bir iletide Rusya ile yakın ilişkiler geliştirilmesi isteniyor. Önemli girişimlerin bu şekilde başlatıldığı AB çevrelerinde bilinen bir yöntem. German Foreign Policy’nin son makalesine göre yaptırım kararlarından bütünüyle vazgeçmeden bu yakınlaşma sürdürülebilir. Bununla beraber, yakınlaşma için yaptırımlarda frene basmak gerekir açıklaması da öneride yer alıyor. Gerekçe olarak şu açıklamalar yer alıyor: Rusya, Kuzey Afrika’da, Batı Asya gibi önemli bölgelerde “genellikle zor” ancak “kaçınılmaz” bir rol oynuyor. Bu alanlardaki etki gücü zayıf olan AB,
Rusya ile ortaklık içinde bu alanlarda eksikliğini giderebilir. AB, iklim sorunları başta olmak üzere hidrojen ağırlıklı işbirliğini yoğunlaştırmalıdır. Bu bağlamda dağıtılan imzasız “önerge” aslında Berlin’in bir zorlaması olarak kabul ediliyor. Çünkü Almanya ve AB’nin hidrojen vb. alanlardaki ihtiyacı gittikçe artıyor. Rusya bu alanda rüzgar enerjisinden, doğal gazdan hidrejen elde ederek yeni ihracat olanaklarına kavuşuyor. Rusya’nın en büyük enerji tekeli Novatek ve Gazprom bu alanda üretime giriştiği gibi Alman Karlsruhe Teknoloji Enstitüsü (KIT) ile ortak çalışmaya başlamış bile. Siemens ile ortaklıkta oluşmuş durumda.
BİDEN’E RAĞMEN KUZEY AKIMI 2’DEN VAZGEÇİLEMEZ
Berlin ortak çalışma koordinatörü SPD Grup Başkanı Johann Saathoff, Rusya'nın doğal gaz rezervlerinin yanı sıra rüzgar enerjisi kullanımı için de mükemmel koşullara sahip olduğuna işaret etti: ''Rüzgar enerjisi için hesaplanan kapasite, Almanya'da kurulu rüzgar enerjisinin en az bin katı.'' Berlin hükümet koordinatörü ayrıca Almanya'ya hidrojeni ulaştırmak için ''ulaşım altyapısı''nın bugün zaten var olduğunu hatırlattı: ''Bugün bize petrol ve gaz akışını sağlayan boru hatları hidrojen için dönüştürülebilir.''
Hidrojen işbirliği için Alman-Rus planları, Alman hükümetinin Nord Stream 2 inşa ısrarı ile el ele gidiyor. Dışişleri Bakanlığından Miguel Berger: ''Kuzey Akımı 2’nin bir yatırım harabesi haline gelmesini kabul etmiyoruz'' Biden yönetimiyle belirli tavizler için pazarlıklar olabilir; ancak bir şey çok açıktır: ''Boru hattının kesinlikle tamamlanması gerekiyor.''