Bir KHK’lık işleri var
Faiz tartışması yeniden alevlendi. Önce Cumhurbaşkanı, ardından da ilgili Bakanlar faizlerin düşürülmesi gerektiği konusundaki görüşlerini tekrarladı. Nedense bunu tekrarladıkça faizler daha da yükseliyor.
Bence mevduat sahipleri bankaları protesto etsin ve hesaplarını kapatsınlar. Sizce faizler düşer mi? Elbette ki düşmez; çünkü bankaların sattıkları paranın kaynağı içteki tasarruf değil, dıştan sendikasyon yoluyla alınan borçlar.
Şüphesiz düşük faiz herkesin isteyeceği bir şeydir. Ama talep edenler, istemek değil, uygulamayla yükümlü makamda olduklarını ıskalıyorlar. Bunun sağlanabilmesinin bir takım gereklilikleri de önlerine sürdüğünü görmüyorlar. Açıkçası 15 yıldır yaptıkları hatayı itiraf edemiyorlar.
Sadece bu konuda mı? Almanya ile yaşanan tartışmalarda, ABD’ye safını belli etmesine yönelik talebimizde, Esad’ın ülke yönetmesiyle ilgili sıkıntıda, doların seyrinde, yabancı yatırımcının talebinde ve ekonomiden dış politikaya kadar aklınıza gelen her alanda sıkıntı yaşıyoruz.
Nasılsa ülkede Meclis devre dışı bırakılmış ve her şey Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile yönetilmiyor mu? O zaman tüm sıkıntıların tek çözümü KHK’lar...
Yayımla bir KHK, yurtdışından sermaye aksın.
Yayımla bir KHK, ABD dize gelsin. Yayımla bir KHK, Esad görevi bıraksın. Yayımla bir KHK, Almanya özür dilesin.
Yayımla bir KHK, bizi AB ve Şanghay istesin; hangisini dilersek ona girelim.
Yayımla bir KHK, tüm suçlular iade edilsin.
Yayımla bir KHK, aleyhimizdeki tüm davalar kapatılsın.
Yayımla bir KHK, dünyadaki ne kadar dolar varsa bize aksın; İstanbul finans merkezi olsun.
Yayımla bir KHK, dış borçlarımız silinsin.
Yayımla bir KHK, dünyanın düz olduğu kabul edilsin.
Ondan sonra da cızırtılı bir 45’lik plaktan çalsın Yeşim’in şarkısı memleketimin her köşesinde:
“Olmaz böyle şey yoksa rüya mı?
Tam mutlu oldum derken yıktın bütün dünyamı”
Ya da diğer şarkıya geçip ‘Bir ihtimal daha var’ diyelim. Belki de dünya, bizim etrafımızda dönmüyordur.
Çetin Ünsalan