Vatandaşa doğruyu söyleyin
Türkiye’de ‘iyi’ kavramının ardına ‘kimin için’ sorusunu takmanın zamanı geldi de, geçiyor bile… Petrol fiyatlarından enflasyon gerçekleşmelerine kadar halen durum kurtarmaya çalışan bir ekonomi yönetimi ve göz boyamaya çalışarak rant peşinde koşan finansçılar ortada cirit atıyor.
Geçtiğimiz günlerde bir ekonomi kanalında, zat-ı muhterem bir menkul değerler uzmanı, çıkmış ABD’nin ve gelişmekte olan ülkelerin ekonomik durumunu değerlendiriyor. Satır arası felaket senaryolarının ipuçlarını verse de, algı yönetimini canlı yayında yapıyor.
Hepsi bir tarafa şu ifadesi sanırım her şeyin tercümesi niteliğindeydi. Enflasyon ve petrol fiyatı hareketleri, ABD aleyhine seyrederse, bunun o ülkede bulunan sıcak para üzerinde bizim gibi ülkeler lehine, onların aleyhine bir ortam sağlayabileceğini vurguluyor.
Sonra da ekliyor: Bu pazar daralmasına yol açar ama, bizim gibi ülkeler için tekrar para akışına olanak sağlayan bir ortam oluşturur. Yani bizim için ‘iyi’ olur. Peki siz kimsiniz diye sormazlar mı adama?
Bir ülkenin üreticisinin mal satması ile ilgili açmazlar ortaya çıkacak, petrol fiyatları dünyadaki resesyonun tetikleyicisi olacak, ama durum sizin için ‘iyi’ olacak öyle mi? Sayısı milyona bile varmayan bir avuç insanın rant arsızlığı, yıllarca bu ülkede üretmeye çalışanların belini büktü.
Halen pazarlardaki daralmanın sıcak para akışıyla ilgili hesabını yapıyorlar. Öncelikle televizyonlara çıkan her menkul değer uzmanına inanmayın. Çünkü bunlar zaten portföylerindeki müşterilerinin aleyhine yorumda bulunamazlar. Onların tek başına kazanması ise, geniş kesimlerin kaybetmesi anlamına geliyor.
Ama yine de ‘iyi niyetli bir saflık’ içerisindeyseniz, müşterisinin aleyhine olabilecek bir yorum yapacağına ve onun zararına neden olacağına inanabilirsiniz. Bu ülkenin üreticilerinin mal satamadığı bir ortamda, cebine para koymanın hesabını yapanlar iyi niyetli olamaz.
Kaldı ki, son derece kırılgan bir ekonomiye sahip Türkiye’ye, para gelmeyeceğini herkes biliyor. Bol para günlerine dönüş bir ütopyadan ibaret olsa bile… İşin acısı ekran karşısında bu yorumu yapan da biliyor.
İçeride kaçmayı başaramamış müşterisinin riskini satacak yeni kurbanlar bulmak ve gerekli primini de cebine koymak adına kamuoyunu yanıltanlara dikkat edin. Programın sonunda, ‘burada konuşulanların bağlayıcılığı yok’ deyip işin içinden çıkamazsınız. Ahlâkına güvenmediğiniz yorumculara itibar etmeyin.
Gelelim ekonomi yönetimine… Türkiye büyük bir krize adım adım giderken, artık çıkıp doğruyu söyleyin. 12 sene boyunca yaptığınız yanlışlardan dönüp, üretim ekonomisine geçiyoruz söylemleri yetmez.
Çıkın ve insanlara doğruyu anlatın. Hiç olmazsa israfı bırakıp, bir an önce ellerindeki parayla borçlarını ödesinler. Yoksa bu yükün altından hiçbirimiz kalkamayacağız. Zira ortadaki ekonomik başarı söylemi, palavra olmanın da ötesine geçti; felaket haline dönüşmek üzere…
Çetin Ünsalan
