Çetin Ünsalan
Çetin Ünsalan Köşe Yazısı

Gündeminiz sizin olsun

Geçtiğimiz cuma günü hayallerimdeki ülkedeydim. Gerçekleşmeyecek bir hayalperestlik içinde değil, ayakları yere basan ve hayal ettiklerimin konuşulduğu, gözleri pırıl pırıl parlayan çocukların, gençlerin arasında…

Sevgili ülkemin obsesif düşüncelere takılmış insanları, değiştiremeyecekleri geçmişin üzerinde kavga ederken, geleceğin konuşulduğu, Atatürk’ün Türkiyesi’ndeydim. Bütün sorunları bir kenara bırakıp, geleceğe umutla bakabileceğim bir gün yaşadım.

MEV Koleji’nin Özel Basınköy Okulları’nda düzenlenen bilim şenliğine katıldım. ‘Ben size akıl ve bilimi bırakıyorum. Buna sahip çıkanlar benim manevi mirasçılarımdır’ diyen Atam’ın, mirasçılarının bir arada yarına emek verdiği bir güne dahil olma şansına eriştim. Bilim ile sanatı birleştirebilen ve inovasyonun, yaratıcılığın buradan geçtiğinin bilincinde olan eğitimciler ve öğrencilerini gördüm.

Ülkem kısır tartışmaların içinde boğulmuşken ilçedeki farklı okulların öğrencilerinin katıldığı, bilimsel projeleri inceledim; göğsüm kabardı. Bilim şenliği kapsamında CERN’den yapılan canlı bağlantıda, bir Türk uzmanın, oradaki çalışmalar hakkında bilgi aktarması; gencecik insanların, çocukların merakla ona sorular sorması görülmeye değerdi.

SCI-ALL çerçevesinde sloganı bile güzeldi: Bilim herkesi birleştirir. CERN’den canlı bağlanan Dr. Sezen Sekmen, HIGGS kuramı çalışmaları hakkında görsel olarak bilgi aktardı. Çalışmaların içeriğinin önemi bir yana, Dr Sekmen’in şu ifadesi çok çarpıcıydı,

“Okullar arasında yapılan yarışmalar var. Gruplar bir proje ile yarışıp, kazandıklarında 2 hafta boyunca CERN’de deney yapma olanağına kavuşuyorlar. Bir fikriniz varsa, okullarınız aracılığıyla mutlaka bu yarışmalara katılın. Kazanılamasa da esas olan fikir üretmek ve bu çalışmalarda bulunmak.

Bilimsel düşünce ve sorgulamak önemlidir. Verilene inanmamak, sorgulamak ve araştırmak gerekiyor. Bu bakış açınızı günlük hayata da katın. Tarih göstermiştir ki bilimsel düşünce kucaklandıkça icat sayısı artıyor. Bu yüzyıl daha da hareketli olacak. Bu çalışmalar sırasında toplum ve endüstri için pek çok ürün ortaya çıkıyor.”

İşte bu günlerde katma değerli üretim, araştırma-geliştirme, yeniliklere koşmak gibi slogan sözcüklerin içinin doldurulmuş haliydi bu ifadeler. Geleceğin kuşaklarını bu bakış açısına sahip kılarsak, bu ülke kurtulacak. Çünkü Dr. Sezen Sekmen’in de dediği gibi bilim yolculuğunda tıp başta olmak üzere, pek çok konuda getiri elde ediliyor.

Yani ülkenin zenginleşmesi ve buluşlar şapkadan tavşan çıkarmaya benzemiyor. Bilimsel bir bakış açınızın ve emeğinizin olması lazım. Daha sonra bir başka oturumda Doğa Bilimleri Derneği Başkanı Altuğ Revnak Eti canlı taklidi robotların 10 yıl sonra dünya ve insan yaşamındaki yerini, yapılan çalışmalardan örneklerle anlattı.

Dünyadaki hayvanları inceleyerek elde edilen mucize buluşları görmeliydiniz. Akrepten yola çıkıp bomba algılayan robotlar, 3D teknolojisiyle kıtalararası ameliyat yapabilen doktorlar etkileyiciydi.

Mesela dünyaca tanınmış bir Alman otomotiv devinin, araçlarındaki süspansiyon sistemini, tavukların yapısını inceleyerek bulduğunu biliyor muydunuz? Ya da hayalet uçakların ilham kaynağının baykuşlar olduğunu… Kendisini 12 Ekim Çarşamba günü televizyon programımda ağırlayacağım. Merak edenlerin kaçırmamasını tavsiye ederim.

Yine organizasyon kapsamında NASA’dan yapılan canlı bağlantıyla Türk mühendis, buradaki çalışmalar hakkında bilgi verdi. Farklı dalga boyları, kameralar ve uzayı inceleme teknolojilerini anlattı. Hem bilgi verenlerin Türk olması, hem de pırıl pırıl çocukların merakla konuya dahil olmaları, beni yarın için umutlandırdı.

Dedim ya MEV Koleji işin sırrını bulmuş. Bu nedenle bilimin konuşulduğu organizasyonun içine müzik gösterimi de dahil edilmiş. Çünkü gelişmiş ve ar-ge yapabilen ülkelerin eğitim sistemlerini incelediğinizde bilim ve sanatın kol kola olduğunu görüyorsunuz.

Eğer genç kuşaklarınızı bilimin bilgi arayışı ve eğitim, sanatın da yaratıcılığı ile buluşturamıyorsanız, o ülkeden icat çıkmıyor. Bu nedenle bu organizasyonda emeği geçen tüm eğitimcilerimizi yürekten kutluyor ve bir Türk vatandaşı olarak teşekkür ediyorum.

Evet sevgili ülkem… Siz geçtiğimiz cuma kimseye faydası olmayan sahte gündemler içinde boğulurken, yarının büyükleri bilim konuşuyordu. Şimdi asıl büyük soruyu kendimize soralım. Biz, bugünün büyükleri, onları hak ediyor muyuz? Ben kendi payıma orada olmaktan çok mutluydum. Alın gündeminiz sizin olsun.

Ama unutmayın; o gün o okulda konuşulanlar, organize edilen bilim şenliği ilginizi çekmiyorsa, dünyanın neleri konuştuğunu umursamıyorsanız; ülkenizi sevdiğinizi iddia etmeyin. Ben ülkesini gerçekten seven çocukları, gençleri ve eğitimcileri gördüm. Televizyondaki insanlara hiç benzemiyorlardı; gerçektiler.

Çetin Ünsalan

olsun Sizin