Çetin Ünsalan
Çetin Ünsalan Köşe Yazısı

Ekonominin sırdaşı

Türkiye’de olup bitene zaten akıl erdirmek mümkün değil; bir de muhalefet milletvekillerinin verdiği soru önergelere akla ziyan yanıtlar gelince daha da içinden çıkılmaz oluyor. Geçen sene yaz aylarında bir yazı yazmıştım.

Bana gelen bir bilgiyi kaleme aldığım yazıda; İran ile doğalgaz/petrol ödemelerimiz arasında büyük soru işaretlerine yönelik iddialara gündeme taşımıştım. Ekim ayında Meclis açılınca CHP Balıkesir Milletvekili Haluk Ahmet Gümüş konuyu bir soru ile gündeme taşıdı.

Soru gayet basitti: Bugüne kadar İran’dan yapmış olduğumuz alımlardan kaynaklanan doğalgaz ve petrol harcamalarıyla ilgili yapılan ödeme miktarını ve borcumuzu soruyordu. Yanıt ne geldi dersiniz? Birim fiyatlar ticari sırra girdiğinden açıklanamaz. Oysa soru birim fiyatlar değildi.

Yanıtın gelmesinden kısa süre sonra malûm İran’da halen soruşturulan, ama bizde takipsizlikle sonuçlanan skandal patladı. Şimdi bir yıl geçti ve CHP Antalya Milletvekili Gürkut Acar’ın soru önergesine verilen yanıt, aynı oranda mantıklı ve acı acı gülünecek cinstendi.

Gürkut Acar, Türkiye’de rüşvet verdikleri için kendi ülkelerinde yaptırım uygulanan yabancı şirketleri sordu. Sizce de gayet mantıklı değil mi? Birileri bizim ülkemizde rüşvet verdiği için kendi ülkesinde soruşturuluyor; ama burada karşılığı yok.

Soru mantıklı da, gelin evlere şenlik cevaba da bakalım. Cevap dediysem, ortada bir şey yok. Çünkü Maliye Bakanı Mehmet Şimşek yapılan işlemlerin sır olduğunu gerekçe göstererek soruları yanıtsız bıraktı.

Soru Aralık 2012’de yöneltilmiş ve gayet basit: “Bu şirketlerin rüşvet iddialarıyla ilgili Türkiye’de de bir soruşturma açılacak mıdır?”

Soru önergesini yanıtlayan Maliye Bakanı “Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı’nın (MASAK) kendisine ulaşan ihbar ve bildirimler ile resen edindiği bilgiler doğrultusunda çalışmalar yaptığını kaydetti. Bu süreçte yabancı mali istihbarat birimlerinden de bilgi alındığına dikkat çeken Şimşek, “Ancak, Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanunun ‘sırrın ifşası’ başlıklı maddesi gereğince, MASAK’ı yapılan ihbar ve bildirimler ile bunlara ilişkin yürütülen çalışmalar hakkında bilgi verilmesi yasal olarak mümkün değildir” dedi.”

Ne güzel memleket değil mi? 77 milyon dinleniyor; hukuksuzca dinlemeler ifşa ediliyor; şirketlere Maliye kaynaklı görüşüne göre baskı yapılıyor; ama yurtdışındaki bir soruşturmanın Türkiye’de yapılması ‘sır’ gerekçesiyle gizleniyor.

Bana nedense Deniz Feneri’ni hatırlattı. Bu verdiğim sadece iki örnek. Bunun gibi ne soru önergeleri ve ne kıymetli (!) yanıtlar var bir bilseniz. Ama anlıyoruz ki AKP ‘sır’ saklamayı iyi biliyor. Kimden neyi sakladığını da düşünmeden…

Bugün sır; ama aynalar eskir ve her aynanın bir gün sırrı dökülür. O zaman görürüz kim neyi saklamış?

Çetin Ünsalan

ekonominin