Çetin Ünsalan
Çetin Ünsalan Köşe Yazısı

Gezi Parkı'ndaki demokrasi

Türkiye'nin ne kadar demokratik bir ülke olduğunun en son örneğini Taksim Gezi Parkı'nda görüyoruz. Bir tarafta doğal varlığına sahip çıkan vatandaş, diğer tarafta 'Ne yaparsanız yapın, sonuç değişmeyecek' diyen bir Başbakan... Atılan dayakla, geleneksel biber gazı günleri de cabası…

Ağaçlarını korumak için gövdelerini siper edenlerle, ağaçları keseceğiz diye mücadele edenlerin olduğu bir ortamda, iktidar yalakalarının ağacın kesilmesinden yana tavır alması, aklın durduğu son nokta olabilir.

Hiç kimse bana bunun bir proje olduğundan bahsetmesin. İstanbul'un her geçen gün betonlaşan ve özelliğini yitirdiği görünümü içinde, ağacına, parkına sahip çıkanlara radikal grup tanımlamasıyla yaklaşmak ancak bir ilerisi demokraside olur.

Gezi Parkı bir kez daha gösterdi ki, bu iktidarın şehircilikten falan bahsettiği yok. Başbakan'ın göstermelik çok uzun olan binaları yıktırmasını bir kenara atarsanız, 3. Köprü'yü törenle temellendirenlerin, 3. havalimanı için İstanbul'un ciğerlerini sökenlerin Gezi Parkı için de farklı düşünmemesini normal karşılamak gerekiyor.

Bu iktidar, ekonomiden dış siyasetten anlamadığı gibi, çok övündükleri belediyecilikten de anlamadıklarını ısrarla kanıtlama telaşı içine düşmüştür. Ülkeyi arazi, arazileri de üzerine binalar dikilen lego kentler olarak hayal eden, gözlerinde dolar işaretiyle gezen bu zihniyet ne hukuk tanıyor, ne de bilim..

Hakkını arayanı radikal grup, hukuka başvuranı işbozan, verilen kararı da hukuktan anlamayanlar olarak nitelendiren bu zihniyetin dönüp aynaya bakması gerekiyor. Tamamen kontrolden çıktılar ve her şeye para gözüyle bakıyorlar.

Yanlış anlamayın para falan kazandırdıkları da yok. Sadece ekonomiyi döndürecek günlük borç peşinde koşuyorlar. Sonuçta borçlu bir ülke, cam binalarla donanmış şehirler, varlığını kaybetmiş bir millet, kalanı da sağa sola satılmaya çalışılan bir ülke görünümüne kavuşmaya doğru gidiyoruz.

Ne demişti Sayın Başbakan yerel yönetimler sempozyumunda: Tarih sizi affetmez. Aynen altına imza atıyorum. Sayın Başbakan tarih bu yapılanları asla affetmeyecek. Ama sadece tarih değil, bu ülkenin parklarda oynayamayan çocukları da, ailesiyle temiz hava almak isteyen insanları da sizi affetmeyecek.

Size ve sizin nezdinizde bu uygulamaya imza atanlara sormak istiyorum: Kimden yanasınız? Hayır, sorun ve amaç para ise, farkını ödeyelim, memleketi rahat bırakın.

Çetin Ünsalan

ulusalkanal.com.tr

gezi Parkı ndaki demokrasi