Çetin Ünsalan
Çetin Ünsalan Köşe Yazısı

Bizim ‘Cuma’ zaten kara

Bugün Black Friday; yani Kara Cuma... Siftahsız gün geçiren esnafın ‘yahu belki bir şeyler olur’ diyerek gözünün ucuyla baktığı gün... Bu konuda o kadar ilginç yorumlar duydum ki inanamazsınız.

Bir tarafta ‘şimdi alışveriş yapmanın günü’ diye haykıranlar, öbür tarafta Türkiye modeli geliştirerek bugün için ‘Efsane ya da Şahane Cuma’ diye reklam yapanlar var. Bazıları bunun ithal bir gün olduğu üzerinden felsefe yapıyor, kimileri de ‘indirimlerden yararlanmak lazım’ diye cebine bakmadan tartışmanın içine dalıyor.

Ben yapılan değerlendirmeler içinde ‘Cuma bizim için özel bir gün, o yüzden yabancılar bize bunu pompalıyor’ diyene bile denk geldim. Şaka gibi değil mi? Ama alışveriş çılgınlığı olarak tanımlanan bu Kara Cuma üzerinden vatandaşın durumunu konuşmak kimsenin aklına gelmiyor.

Öncelikle bugün niye kara; merak ettiniz mi? ABD’de firmalar, mağazalar Şükran Günü’nden sonra olağanüstü indirimlere giderler. Sabahın erken saatlerinde açılan mağazalarda izdiham olur. Kara Cuma’nın tarihi ise 1961 yılındaki bir olaya dayanır. O gün Philadelphia’da alışverişler nedeniyle anormal bir trafik ve zorluklar yaşanır. Gazeteler de olayı Kara Cuma diye nitelendirir. Bu kadar basit.

Oysa bize dönüp baktığımızda Cuma gününün kara olması gerekmiyor. Çünkü çıkış noktası trafik ve yaşanan zorluklarsa bizde her Cuma aynı... Ayrıca bunun yaşanması için günün Kara Cuma olmasına da gerek yok. Özellikle büyük şehirlerde zorluklar içinde ve daimi trafikte yaşayan insanlarız.

Meselenin alışveriş kısmına gelince... 28 milyon icra dosyasının olduğu, cebine aylık 677 TL girenin fakir bile sayılmadığı, hatta sigorta primi istendiği, tüketicinin toplam borcunun 600 milyar TL’ye dayandığı, ama buna rağmen TÜİK’in tüketici güvenini yükselttiği, ama 100 baz noktayken 59,6’nın güvenin çok uzağında bir oran olduğunun konuşulmadığı ülkede yaşıyoruz.

Resmi rakamlara göre bile her 5 gençten birinin işsiz gezdiği, firmaların borçlarını ödeyebilmek için ‘Mehmet Ali Bey bize yardım edin’ tadında ortada dolaştığı, buna karşılık Ekonominin başındaki ismin ‘siz farkında değilsiniz ama aslında geçinebiliyorsunuz’ diye konuştuğu bir Türkiye fotoğrafının içindeyiz.

Ekonominin patronu Bakan Albayrak’ın izanı zorlayan enflasyon açıklamaları yaşanırken, vatandaşın sokakta açıklananın en az iki katı enflasyon yaşadığı, ülkenin dolarla yüzde 7,5 faizle borçlanmadan para bulamadığı, işsizliğin hızla yükseldiği, TL’nin dolar karşısında yüzde 40’a yakın devalüe olmuşken, 3,5’tan çıktığını unutulup, 7,5’tan 5,3’e düşmesine sevinildiği bir memleketteyiz.

Şimdi kalkmışlar bize ‘Kara Cuma’ muhabbeti yapıyorlar. Soru şu: Harcamak isteyen ne ile harcayacak ve enflasyonla mücadele edeceksek niye çılgınca alışverişe yönelecek? Var mı izahı... Akla ziyan yorum yapıp, teorilerde dolaşıp, ortadaki ekonomik rezaleti görmeyenlere zaten lafım yok. ABD menşeili Black Friday sizi rahatsız mı etti? Etmesin, bize Cuma zaten kara; hem de çok uzun zamandır.

ulusal.com.tr

Cuma zaten bizim kara