Ufkun ötesini görenler de var
Ulusal Kanal’da Çıkış Yolu programını izlerken İlker Yücel’in, Hrant Dink cinayetiyle ilgili sorduğu soru geçmişi hatırlattı bana. Hrant Dink cinayetinin işlendiği günlerde Doğu Perinçek, cinayeti işleyen FETÖ Gladyosunu ayrıntılarıyla anlatmış, sorumluları tek tek sıralamıştı. Cinayetle ilgili kararını veren mahkeme bu isimleri cinayetten sorumlu tutarak cezalara çarptırdı. Soru, Perinçek’in bunları nereden bildiğiydi. Perinçek, bu soruya haklı olarak “Doğruyu bilmek de mi suç oldu?” cevabını verdi.
Evet, Amerikancı Gladyonun suçlarını görmek,söylemek,analiz etmek büyük suç.Vatanseverlerin projektörleri yanınca dımdızlak ortaya çıkıyorlar.Cinayet şebekeleri deşifre oluyor,iş göremez hale geliyorlar.Öyle ajan faaliyeti ile olacak bir iş değil, öyle olsaydı istihbarat örgütleri yapardı bunu. Doğu Perinçek’in üstünlüğü olaylara Türkiye'den ve Türkiye'nin çıkarları açısından bakıyor olması,yani durduğu yer doğru. Doğru yerde durduğu için doğru analizler yapıyor. Bu analizler sadece Türkiye'de değil dünyanın en önemli ülkelerinde gündem oluyor,gazete ve televizyonlar Doğu Perinçek ile röportaj yapmak için sıraya giriyorlar.
Ya Avrasya gerçeği! Türkiye'nin son 30 yılına bakın, Doğu Perinçek’in yaptığı her analiz bugün gerçekleşiyor. 90'lı yıllarda Vatan Partisi Avrasya konferansları düzenlerken bazıları kapitalizmin zaferini ilan ediyordu. Doğu Perinçek o yıllarda ABD'nin çöküşe gittiğini Çin’in ise yükseldiğini görüyor, bu sürecin hızlanarak devam edeceğini analiz ediyordu. Bugün yaşadığımız Çin gerçeğini 30 yıl önceden görmek; öngörü, vatanseverlik, bilimsel sosyalizmin üstünlüğü ve liderliktir.
Aynı durum Ergenekon kumpasları sırasında da yaşanıyordu. O karanlık dönemin unutulmaz görüntülerinden biri olan gözaltına alınma sırasında Doğu Perinçek elini sallayarak ‘’Yıkılacaksınız, yıkılacaksınız’’! diye bağırıyordu. Sonuç ortada. Ergenekon kumpaslarındabaşrollerde olan herkes ya cezaevinde, ya da firari. PKK'nın partisi kapatılıyor. AK Parti ise yolunu çoktan ayırdı onlardan. Onun için söylüyoruz; ufkun ötesini görenler de var. Türkiye’nin, Atlantik ötesinin kuklası olmuş siyasetçilere mecbur olmadığını yaşayarak öğrendik.Türkiye gemisinin rotası çizilmiştir,hangi limanda demir atacağı bellidir.
Bugünlerde derdimiz Üretim Devrimi.Üretim Devrimi de Türkiye gündemine oturdu. Artık MÜSİAD eski başkanlarından TÜSİAD yöneticilerine,herkes bu işin böyle gidemeyeceğini söylüyor. Hatta işin sonunun ‘’Tek yol devrim’’ sloganına uygun bir çözüme gittiğini sanayici Erol Yarar Ulusal Kanal’da çok güzel belirtti. O zaman bu iş bitmiştir! Türkiye'nin en büyük sanayicilerinin, işadamlarının umudu devrim olmuşsa Doğu Perinçek haklı çıkmaya devam edecek. Olması gereken ufkun ötesini görenlerin Üretim Devrimi programını örgütlemektir, kolları sıvayalım.