Kınadan kamuflaj
Bakan Suat Kılıç’ın kına ısrarı dinmiyor… Olimpiyatlarda finale gidildi. Finalde Tokyo’ya farklı kaybedildi. Bakan Kılıç çıktı ‘kına’ muhabbeti yapmaya başladı. Ortada sevinen yokken ya da olması da en doğal demokratik hak iken Bakan Kılıç sağa sola laf yetiştirmeye başladı.
Sonra çıktı özür diledi. Ardından uluslararası raporlar açıklandı. Bir baktık ki, Türkiye zaten hazır olunması gereken 14 maddeden sadece 2’sinde hazırlıklarını tamamlamış. Elbette medyanın büyük bölümü bu detayın üzerine sünger çekti.
Tam olay soğumuştu ki, Bakan Kılıç yine ortaya çıktı… Samsun’dan koyduğu tepkinin arkasında olduğunu söyledi. Ne dedi? 2020 Yaz Olimpiyatları ve Paralimpik Oyunları’nın kaybedilmesine sevinenleri KINAdı.
Fakat geçtiğimiz günlerde yayınıma konuk olan ve daha önce AKP’den 2004-2009 yılları arasında İstanbul İl Genel Meclisi Üyesi olan, Bütün Engellileri Destekleme Derneği Başkanı Ersoy Yılmaz Diniz, yapılan araştırmadan komitenin İstanbul’da uluslararası standartlara sahip tek bir paralimpik tesisi olmadığı tespitini paylaştı. Diniz, bunun kaybedilişte önemli bir unsur olduğunu söyledi.
Ama önemli olan ne yapmadığınız değil. 14 maddeden 2 tanesini yapmışsınız ya, size olimpiyatları ve oyunları vermeleri gerekiyor. O kadar alıştılar ki bu şımarıklığa ve iş yapmadan, yaptıklarının söylenmesine…
Peki önce özür dileyen Bakan Kılıç niye durup dururken tepkisinde ısrarcı olduğunu açıklıyor? Hemen birkaç örnek verelim. Çünkü iktidar bebek katili terörist başı ile pazarlık yürütüyor. Oluşacak tepkide gündemi dağıtmak lazım.
Çünkü OECD, Türkiye’yi ekonomik anlamda çürük elmaların başında sayıyor. Gündemi değiştirmek lazım. Dövizdeki artış Türkiye’nin dış borcunu 56 milyar TL artırıyor. Gündemi değiştirmek lazım.
Yıllık cari açığın milli gelire oranı yüzde 10’lara yaklaşıyor; doğalgaz dövize bağlanıyor; Türkiye’ye kaynağı belirsiz 4,8 milyar dolar giriyor; ABD ile Rusya Suriye konusunda anlaşıyor; okullar açılıyor, eğitimdeki rezillikler, sınav sistemleri tartışılmaya başlanıyor. Bakanlık her gün yeni bir karar alıyor; gibi gibi gibi… Gündemi değiştirmek lazım…
Bakan Kılıç çıkıyor, tartışmayı yeniden alevlendirmeye uğraşıyor. Ne de olsa ‘Usta’sının çırağı… O da Türkiye 2007 yılında ekonomik darboğa girerken, içte insanlar sıkıntıdayken ve ekonomiyi konuşmaya başlamışken çıkıp İspanya’dan türban için ‘velev ki siyasi simge olsun’ deyip, gündemi değiştirmişti.
Şimdi çırağı da kına üzerinden siyaset yapmaya çalışıyor. Ama ne ilham aldığı insan usta, ne Kılıç gerçek bir siyasetçi, ne de Türkiye aynı Türkiye… Ustası anladı da çırağı durumu kavrayamadı. Ama ne yapacaksın? Dün çanta taşıyan, bugün de verilen işi yapar. Ne diyordu Yalan Dünya dizisinde Vasfiye Teyze? Mecbur…
Çetin Ünsalan
ulusalkanal.com.tr
