ABD'nin demokrasi havarileri
CHP’nin tabanındaki dostlarımızla sohbetlerimizde, kendilerini Atatürkçü, anti-emperyalist, NATO karşıtı ve elbette sosyal demokrat olduklarını söylerler.
Sosyal demokrasinin ne olduğu konusunda çoğunluğunun bir fikri yoktur. Bunu solculuk olarak bilirler ve savunurlar.
Atatürkçülük ile sosyal demokrasinin yan yana gelemeyeceğini, birinin burjuva liberalizminin hatta neoliberalizmin savunucusu, diğerinin halkçı, devrimci, devletçi yani kamuculuğu savunduğunu söyleriz. Yetmez!
Emperyalizmin günümüzde yayılmacı, işgalci, saldırgan ve mazlum dünyanın düşmanı, katliamcı ABD ve onun AB’deki kuyrukları olduğunu, Atatürkçü ve anti-emperyalist bir kimse ve partinin bu emperyalist haydutlara karşı kararlı bir tavır alması gerektiğini söyleriz.
Atatürkçülüğün, Kemalizm’in temelinin Cumhuriyetçilik, Milliyetçilik, Halkçılık, Devletçilik, Lâiklik, Devrimcilik yani 6 ok olduğunu hatırlatırız. Peki deriz: CHP Halkçı mı? Devletçi mi? Milliyetçi mi?
Yine yetmez!
Peki, üye ülkeleri denetim altına alma aracı olan NATO’da kalmayı nasıl savunursunuz? Ülkemizin ekonomisini, tarımını tarumar eden, etnik bölücülüğü destekleyen ve kışkırtan AB dayatmalarına rağmen Türkiye’nin yerinin Avrasya’da değil de Avrupa’da olduğunu söyleyen sizler nasıl oluyor da Atatürkçü, halkçı, devrimci ve anti-emperyalist oluyorsunuz? Bunu kendinize soracaksınız, bunu CHP’nin üst yönetimine soracaksınız.
Öyle, Erdoğan-Putin diktatör, Çin’de demokrasi yok deyip, Batı ağzıyla konuşup demokrasi ve insan hakları maskaralığını ileri sürüp kendinizi aldatmayacaksınız.
Gelin yukarıda söylediklerimizi CHP’li Dış Politikadan Sorumlu Genel Başkan Başdanışmanı Ünal Çeviköz’ün Fransız devletinin resmi radyolarından Radio France İnternationale’de (RFI) yaklaşan NATO Liderler Zirvesi çerçevesinde sorulan sorulara verdiği yanıtlara bakalım:
Soru: ABD Kongresinin sağ ve sol 54 üyesi, Biden’dan insan hakları konusunda Türkiye’ye karşı daha sert bir çizgi izlemesi çağırısı yapıyor. Ne düşünüyorsunuz?
Ünal Çeviköz: Dışarıdan bakıldığında Türkiye'nin giderek otoriterleştiğini ve demokrasiden uzaklaştığını gördüğümüz doğrudur. Dolayısıyla ABD'nin bu tür konuşmalar yapmasını oldukça normal buluyorum.
Soru: Yani seçilmiş Amerikalı yetkililerin bu adımı atmakta haklı olduklarını mı düşünüyorsunuz?
Ünal Çeviköz: Tüm dünya Türkiye'nin demokrasiden uzaklaştığını, temel hak ve özgürlüklerde, hukukun üstünlüğünde ve yargı bağımsızlığında gerileme yaşadığını görüyor. Kişisel olarak Türkiye'nin eksikliklerinin dile getirilmesini normal buluyorum.
Çeviköz’ün akıl hocalığı yaptığı Genel Başkan Kılıçdaroğlu, ABD merkezli Ortadoğu Enstitüsü’nün kendisiyle yaptığı söyleşide “Yeni seçilecek ABD Başkanına Türkiye ile ilişkilerde ne tavsiye edersiniz” sorusuna “Türkiye’deki bütün demokrasi hareketlerini desteklemelerini isterim. Sadece yeni seçilecek ABD Başkanından değil AB’den AB liderlerinden de aynı talepte bulunuyoruz. Türkiye’deki demokrasi hareketlerini desteklesinler” yanıtını vermişti.
RFI’nin söyleşisinde sıra NATO’ya geliyor. Peki diyor gazeteci “ Siz iktidarda olsaydınız ne yapardınız?”
Ünal Çeviköz: Sorun sadece dış politika ile ilgili değil. CHP'nin iktidara gelmesi durumunda, ulusal düzeyde siyaset önemli ölçüde değişecektir. NATO sadece bir askeri ya da savunma örgütü değil, aynı zamanda üyeleri ortak değerler ve bunlardan ilki olan demokrasi etrafında birleştiren bir ittifaktır. Türkiye artık bundan önemli ölçüde uzaklaşmıştır. Temel hak ve özgürlükler önemli ölçüde değişti. Bu nedenle, iktidardaki bir parti, öncelikli olarak, hukukun üstünlüğünü, yargının bağımsızlığını, kuvvetler ayrılığını ve toplumda demokratik hak ve özgürlüklere eşit erişimi yeniden tesis etmelidir. Türkiye bu ilkelere döner dönmez, bir kez daha NATO'nun temel değer ve ilkeleriyle tutarlı olacak ve bu da genel olarak dış politikasını iyileştirmenin mantıklı sonucunu doğuracaktır.
Kraldan daha kralcı, NATO’nun CHP içindeki temsilcisi, Kılıçdaroğlu’nun Başdanışmanı Ünal Çeliköz’ün NATO ile ilgili bu sözlerini yorumlamaya gerek var mı?
Söyleşi uzun. Bir iki örnek daha vererek yazımızı sonlandıralım:
Soru: Erken seçim istiyorsunuz. Kimlerle ittifak yaparsınız?
Çeviköz, Millet ittifakında olan partileri sıralıyor ve bu partilerin bir dizi değer ve ilkeye dayandığını ifade ediyor. Bu ittifakın Türkiye’de demokrasiyi tesis edeceğini söylüyor ve “bu seçimlerde saflaşmanın demokratik güçler ile otoriterliği destekleyenler ve demokrasi düşmanları arasında olacağını” belirtiyor.
Bunun arkasından doğal olarak beklenen soru geliyor: “HDP’nin bu değerleri paylaştığını düşünüyor musunuz?” Evet diyor Çeviköz.
“Ama kapatılacak deniyor” diyor gazeteci. “Hayır, kapatamazlar” diyor Çeviköz.
Ama bu parti PKK terörizminin siyasal vitrini olarak suçlanıyor.
Demokrasiden uzaklaşan iktidar günah keçisi arıyor. Bunun için uyduruyorlar. Tüm muhalefeti “terörist” olarak görüyorlar.
Ey CHP’li dostum, bırakın Erdoğan’ı ve iktidarını, söyleyin; siz NATO’culuğu, AB taraftarlığını, milyonların katili emperyalist Batı’nın demokrasi maskaralığını ve PKK’nın siyasi uzantısı HDP ile işbirliğini savunuyor musunuz? Biden’ın sizlerle ilgili sözlerini hazmedebiliyor musunuz? Bunlara cevap verin.