Eğitim rezaletinde son perde
Bir ülkenin gelişebilmesi, sorgulayan vatandaşlar yaratması, büyümesi, işsizliğini azaltması ve aklınıza gelebilecek her başlığının çözümünün anahtarı eğitimdir. Türkiye’de ne yazık ki, köy enstitülerinden bu yana hızla bozulan ve devlet değil, hükümet politikaları haline gelen bir eğitim anlayışımız var.
Fakat son 10 yılda yaşanan rezalet gibisi görülmedi. Okullar olmasa milli eğitimi ne kadar güzel yöneteceğini söyleyenlerin zamanında bile… Üniversitelerde kopya, şifre gibi akıl almaz yolsuzluklar bir yanda, ilk, orta ve lisedeki skandallar öte tarafta… Bir ülkede 11 yıldır aynı iktidar başta olur da, eğitim sistemi sürekli değişir mi?
Eskiden hükümetlerin eğitim politikalarını eleştiriyorduk, şimdi olay bakanlar düzeyine indi. Her gelen bakan kendi içinde başka bir sistem uyguluyor. Yetinmiyor; mevcut Bakan Avcı gibi, her sene yeni bir şey deniyor.
Öncelikle bu kafayla hiçbir yere gidemeyeceğimiz açık. Fakat son proje hepsinden daha vahim. Hayır; sandığınız gibi herkesi imam hatipe göndermeye kalkan kafanın, akıl almaz aymazlığından bahsetmiyorum.
Bu meselelerin hepsi ayrıca tartışılır. Ama milli eğitimin, ki ne kadarı milli kaldı bir muamma, liselere geçişle ilgili sistemi tam bir rezalet. Neden biliyor musunuz? Sadece içi boşaltılmış eğitim sisteminde, çocukların nereye yerleşeceğini piyangoya bıraktığı için değil.
Ben yeni sistem içinde kerhen girilen meslek liselerinden bahsedeceğim. Eğer bir ülkede tercih yapamayanı, mahallesindeki en yakın okula yönlendirirken, meslek lisesi deyip geçiyorsanız, sınıfta kalırsınız.
Meslek liseleri kerhen girilecek okullar değildir. Bir ülkenin ekonomisinin geleceği adına kritik bir eşiktir. Ara personel ihtiyacının giderilmesidir. Teknikerlerin yetiştirilmesidir. Bir ülkenin kalkınma hamlesi içinde en büyük kırılma, en önemli dinamodur. İşsizliğin ortadan kaldırılmasının en büyük ilacıdır.
Şimdi liselere geçişle ilgili aklı evvel bir sistem açıklayacaksınız, meslek liseleri burada tercih dışında kalmış, tercihini yapmayanların gönderildiği hüviyete kavuşacak ve siz hedefinizin kalkınma, 500 milyar dolar ihracat olduğundan bahsedeceksiniz.
Bakın o liselere kaydedilen çocuklara verilmeyen eğitimden bahsetmiyorum dahi… Sadece kerhen girilen okul haline dönüşmesi bile yetkililerin eğitime, bilime, zanaate, kalkınmaya, üretim ekonomisine, katma değerli imalata, gerçekten işsizliğin aşılmasına önem vermediğini gösteriyor.
Meslek liselerine kerhen çocuklar yerleştireceksiniz, sonra da ülkenin dış ticaret açığını tersine çevirip, 2023 yılında 500 milyar dolar ihracat hedefini yakalayacaksınız, bu arada da ar-ge yapıp katma değerli ürünler ortaya koyacaksınız öyle mi?
Hadi canım sende… Bu vizyonsuz kafayla bırakın siyasetçiyi, çırak bile olamazsınız.
Çetin Ünsalan