Elektrik
Çocukluğumuzun en bilinen mazeretidir: “Elektrikler kesikti hocam yapamadım; çalışamadım.” Aslında bütün öğretmenler de öyle olmadığını bilir; öğrencinin iyi niyetine göre yemiş gözükür ya da gerçeği isterdi.
İşte ülke haftanın ikinci gününü böyle yaşadı. Elektrikler kesildi. Daha garip olan yetkili yetkisizlerin hiçbir şey bilmemeleri… Düşünsenize koca ülkede elektrikler kesiliyor; vatandaş bilgi istiyor; ne bürokrasinin, ne siyasetin, ne de anlı şanlı özel şirketlerin hiçbir şeyden haberi yok.
Ülkede elektrik toptan kesilince herkesin birden trafo sohbeti yapması da ayrı bir dram... Anlaşılıyor ki seçimler sırasında kediye trafo girme bahanesi kimseyi ikna etmemiş. Herkes içini döktü; espriler üretildi. Fakat acı olan o espri ile hadsiz bir iktidar tarafından yönetilme mecburiyetinde olmamız. Ama kara mizah da böyle bir şey zaten.
Aynı saatlerde Berkin Elvan Savcısı’nın başına gelenler, yine gün içerisinde yandığı iddia edilen Selimiye Kışlası, ardından suların kesilmesi herkese ‘ne oluyor’ sorusunu hatırlattı. Millet ülkeyi yönetenlere güvenini o kadar kaybetmiş ki, doğru yanlış bir sürü şehir efsaneleri ortaya atıldı.
İran’ın hamlesinden adliyedeki rehine krizine, hafta içinde Meclis’e gelmesi beklenen nükleer düzenlemesinden Dışişleri’ndeki toplantıdan sızan Süleyman Şah operasyonuna kadar her şey konuşuldu. Daha ürkütücü olan ise, kimse bir diğer alternatife ‘o değildir’ diyemedi.
Bir ülke düşünün ki ülkede arka arkaya olaylar oluyor ve yetkili makamdaki kimsenin hiçbir şeyden haberi yok. Bu ya devletin yönetilemediğini ya da her şeyin bilindiğini gösterir. Elbette işin yarına ilişkin bir başta boyutu daha var.
Bakın; ülkede elektrikler kesildi ve hayat felç oldu. Ne telefonlar çalıştı doğru düzgün ne de ulaşım. İnsanın aklına ister istemez de şu soru geliyor: Ya tüm bunlar deprem olduğunda nasıl sonuç verecek?
Yönetim şehir içi ulaşımdan, elektrik meselesine kadar hiçbir konuda B planı olmadığının ve hazırlıksız olduğunun ortaya çıkışına şahit olduk. Bugün sadece elektrik kesildi. Ya deprem olsaydı? Ya çok daha geniş çaplı bir terörist eylemle karşı karşıya kalsaydık? Ve Cumhuriyet Savcısı’nı da ne acıdır ki kaybettik.
Yazık; çok yazık… Bu rezaleti nasıl açıklayacaklar merak ediyorum. Kim bilir; belki de eski bahaneye sığınırlar. Elektrik kesikti; çalışamadık.
Çetin ÜNSALAN