İsrail PYD/YPG'yi Şam'a karşı kullanıyor
Küçük Amerika devletçiği İsrail Ortadoğu'da ki çıbanbaşıdır. Siyonist devlet geleneğini devam ettirmek ve sağlamlaştırmak için bölge devletleri arasındaki çelişmelerden sonuna kadar yaralanmaktadır. İsrail derin devletinin karanlık, şaibeli organizasyonu MOSSAD, ağ gibi bölge devletlerinin içinde cirit atmaktadır. Suriye'nin toprak bütünlüğüne yönelik Amerikancı işgalin başladığı 2011 yılı öncesi MOSSAD'ı, Suriye'nin El Muhaberat'ı frenliyor ve rahat hareket etmesini engelleyen girişimlerde bulunuyordu. Şam'ıl eli güçlüydü ve MOSSAD sızmalarına karşılık veriliyordu. 2011 sonrası Şam'ıl eli zayıflayınca MOSSAD'a gün doğdu!
ABD'nin kara gücü PKK ve PYD/YPG'ye alan açılmış, silahlandırılarak Şam'ın üzerine sürülmüştü. 2015 yılından itibarende MOSSAD, PKK/PYD'li elemanları yirmişer kişilik gruplar halinde İsrail'e götürüyor ve eğiterek geri gönderiyordu ve bu hala devam etmektedir. Sabotaj, suikast, tuzak, istihbarat, provokasyon, casusluk üzerine sıkı bir eğitimden geçirilenler Türkiye-İran-Irak ve Suriye sahasında kullanılmak üzere hazırlanıyor. Bu haydut devletçiğe kürtçüler tarafından övgüler diziliyor, ilişkilerin en üst seviyeye çıkarılması için vargüçleriyle çalışıyorlar.
İSRAİL İLE BERABER ŞER İTİFAKI
Geçen günlerde kürtçü bir internet sitesinde Çeto Çeko imzali İsrail yanlısı analiz yayınlandı. Benzer analizleri İsmail Beşikçi dâhil pek çok ABD/İsrail işbirlikçisi kürtçü yazarlarda dillendirmişti. İkinci İsrail olarak değerlendirdiğimiz kukla Kürdistan'ın önünün açılması en çokda İsrail'e yarayacaktı. Ancak istedikleri olmadı ve bölgenin terörist devletlerinden İsrail başka yollar aramaya koyuldu.
Çeto Çeko sözde “Rojava” nasıl korunur ve devam eder sorusuna yanıt ararken şöyle bir tespitte bulunuyor: “İran'ın İsrail'i haritadan silme hedefi, Bağdat'ta Tahran yanlılarının iktidara gelme çabaları, Suriye'de İran yanlısı rejim, ismi konulmayan İsrail-Kürt ittifakını doğuruyor. Ayrıca olası bu ittifak, Kürdistanlı siyasi hareketler içinde İran'ın denetimindeki çevrelerin, Kürdistan'ın kazanımlarına verdikleri zarar ziyanı azamiye indirme ve tasfiye edilmeleri açısından da önemlidir.” Baştan sona İran düşmanlığı üzerine kurgulanmış olan analizin bölgeye çözüm getirmeyeceği baştan belli. Kürtleri İran'a karşı kışkırtarak başarı kazanma taktiği suya düşeli çok oldu. İsrail-Kürt ittifakı'nın gerçekleşme şansıda yoktur. Ancak PKK/PYD tipi Amerikancı bölücülerle İsrail ittifak kurar ve bu zaten hayata geçirilmiş bulunmaktadır.
Çeto Çeko, PKK/PYD ile İsrail arasında ittifakın oluştuğunu şu sözlerle açıklıyor: “Buna rağmen İsrail ve dünya Yahudi lobileri, Rojava Kürtlerine açıktan siyasi, ekonomik ve askeri destek verdiklerini ifşa etmediler. Desteklerini ABD ve IŞİD karşıtı Koalisyon üzerinden sürdürdüler.”
NETANYAHU'YA ÖVGÜ
İsrail devletinin hedefindeki ülkelerin başında Türkiye gelmektedir. Zira Knesset'teki bakanlar ve partiler ile iletişim organlarının Türkiye karşıtı açıklamalarına sıkça rastlıyoruz. İsrail'in Ortadoğu'da dayandığı güçlerin başında Barzanistan ile PKK/PYD gibi örgütler gelmektedir.
Kürtçü örgütler Netanyahu'yu çok severler ve Trump yerine Joe Biden'i tercih ederler. Çeto Çeko: “Binyamin Netanyahu, Trump'ın zikzaklı Suriye ve Türkiye siyasetini direk eleştirmedi. Ama sert bir çıkış yaparak, Türkiye'nin Rojava Kürdistanı bölgelerini işgalini kınadı ve İsrail'in Ankara'nın saldırılarıyla karşı karşıya kalan Suriye'deki Kürtlere insani yardım sunmaya hazır olduklarını açıkladı” sözleriyle İsrail ile PKK/PYD arasındaki ilişkileri ifşa ediyor.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu kürtçü örgütlerin gözdesidir. Netanyahu hükümetinin Türkiye karşıtı politikalarını olumlayan, Suriye'yi zora sokan girişimlerini selamlayan ve her şart altında bölücülük dışında bir şey düşünmeyen kürtçülerin bu ihaneti görmezden gelinemez.
KNESSET'TE KÜRTLER KONULU OTURUM
Türkiye'nin Fırat'ın Batı ve Doğusuna düzenlediği harekâtlardan en çok rahatsızlığı İsrail duymuştur. Bölgeye yönelik bölücü projelerini engelleyen Türkiye'ye düşmanlıkta İsrail başı çekmektedir.
Türkiye'nin Suriye'nin Kuzeyinde “ABD koridorunu” 24 Ağustos 2016 tarihinde Fırat Kalkanı Harekâtı'yla engelleyince, İsrail önemli bir mevzisini ABD ile birlikte kaybetti. O
tarihten sonra Amerikancı PKK/PYD'yi İsrail daha fazla desteklemeye ve eğitmeye başladı.
Sadece bununlada yetinmeyen İsrail, Knesset denilen parlamentolarında 6 Kasım 2019 tarihinde “Suriye'de Kürtlerin durumu” başlıklı oturum düzenledi. Knesset'de yapılan oturumdaki konuşmalardan bazıları şöyle:
İsrail Direniş Partisi'nden Milletvekili Zvi Hauser: “Fiili Kürt özerkliğinin Suriye'de devam eden varlığı İsrail'in çıkarınadır. Ancak Türk işgalinden bu yana, Kuzey Suriye'nin siyasi coğrafyası İran'ın lehine, Kürtlerin dolayısıyla İsrail'in aleyhine değişti.”
İktidar partisi Likud Milletvekili Gideon Saar: “İsrail, Kürtlere yardım etme gücüne sahiptir. Bunun gelecekte çok faydalı olacağına inanıyorum ve bu nedenle konuyu Knesset'in gündeminde tutmamız gerekir."
Hükümet adına Likud Milletvekili ve Dışişleri Bakan Yardımcısı Tzipi Hotovely, milletvekillerinin sorularına şu cevabı verir: “İsrail'in Suriye'nin kuzey bölgesindeki Kürtlerin ve diğer azınlıkların gücünü korumakta çıkarı var. Suriye Kürtleri, ılımlı ve Batı yanlısı unsurlardır. Kuzey Suriye'deki Kürtlerin elinin olası zayıflaması, İsrail açısından olumsuz ve tehlikeli bir senaryodur. Türkiye'nin Kuzey Suriye'yi işgalinin başlangıcından bu yana, İsrail başta diplomatik ve insani olmak üzere birçok yardımda bulundu. Yüzlerce sivilin öldürülmesi, binlerce kişinin yaralanması ve yüz binlerce sivilin yerinden edilmesi acısını Kürtlerle paylaşıyor ve onlara çeşitli kanallardan yardıma devam ediyoruz."
Görüldüğü gibi İsrail ile PKK/PYD ittifak halinde Türkiye düşmanlığında birleşiyor. ABD emperyalizminin himayesinde bölge devletlerine silah doğrultan PKK/PYD ile benzerlerine karşı yürütülen her mücadele meşrudur ve sonuna kadar götürülmelidir.
İSRAİL SALDIRILARINA DESTEK
Suriye Arap Cumhuriyeti Beşar Esad önderliğinde ABD/İsrail şer cephesine karşı milli bağımsızlık mücadelesi veriyor ve önemli başarılar elde etti. Bu başarıda Türkiye'nin dahlinin payı büyüktür. Eğer, Türkiye Fırat'ın Doğu ve Batısına zamanında gerekli müdahalelerde bulunmasaydı Suriye'nin işi daha zordu.
Ayrımsız tüm Kürtçü örgütler İsrail'in Suriye'ye saldırılarını destekledi, destekliyor. Bunu açıkçada ilan etmekten çekinmediler. İsrail savaş uçaklarının Suriye'ye yönelik hava saldırılarını alkışlayan kürtçüler bölgede istikrarı bozan unsurlardır.
Barış, huzur, güvenlik ABD/İsrail ve onların kara güçleri PKK/PYD tipi örgütlerin bölgemizden sökülüp atılmasıyla mümkündür.
