Unuttunuz değil mi?
Türkiye’de ajansların özetlediği 3 Temmuz 2014 tarihli başlıkların özet dökümünü vereyim. Işid’in kaçırdığı Türk şoförler serbest. Cimbom hocasını buldu. Köşk’ten zafer işareti yaparak çıktı. Bu yılın ilk oruç kazası Bursa’dan…
Enflasyon rakamları açıklandı. Balıkesir sallandı. Adaylar mal varlıklarını açıkladı. Vesaire, vesaire, vesaire… Ne tartışıyor Türkiye? Cumhurbaşkanı kim olacak? Önemsiz mi? Hayır. Ama anlamsız… Nedenine gelince:
Takvimler 13 Mayıs 2014 gününü gösterdiğinde ülkede yer yerinden oynadı. Soma’daki maden kazası, tüm dikkatleri buraya topladı. Sosyal paylaşım sitelerinde profil fotoğrafları değiştirildi, ‘unutmayacağız’ sloganları atıldı.
Resmi rakamlara göre 301 can hayatını kaybetti. Şirketin madeni devralmasından, ortadaki ihmallere kadar her şey tartışıldı. Bakanlar istifaya davet edildi. Başbakan protesto edildi; Soma’nın ortasında adam tokatladı.
Aradan iki ay geçmeden Soma, Türkiye’nin gündeminin dışında kaldı. Şirket hakkında soruşturma açıldı, iş komisyona devredildi. Madenin kara kutusunun sıfırlandığı ortaya çıktı. Facia sırasında bile değerlerin normal olduğu dile getirildi. Oysa o gün yandaş gazeteler dahil, herkes atıp, tutuyordu.
İş, mahkemelik oldu. İstenen tazminatlar karşısında şirketin avukatı, ‘yüksek tazminatın insanların eşlerinin ölmesini bekleyeceği arzusu yaratma potansiyelini’ gerekçe gösterdi. Ülke bununla da karşılaştı.
O büyük facia 2 ayını bile doldurmadı. Ama artık kimsenin gündeminde değil. Çünkü ülkede slogan atmak en kolayı. Takip etmek ise emek istiyor. Fakat iş Soma ile bitmiyor.
İş Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin raporuna göre o tarihten bu yana 114 ölüm daha gerçekleşti. Türkiye ise onların ismini bile duymadı. Soma’da hayatını kaybedenlerin neredeyse yarısına yakın insandan bahsediyoruz.
Ama kimsenin gündeminde değil. Bakanlar da tüm sorumsuzluğuyla yerinde oturup, kimin cumhurbaşkanı olması gerektiğini tartışabiliyorlar. Dönersek başa… İşte bu nedenle bu ülkede kimin cumhurbaşkanı olacağının önemi değerini yitiriyor. Umarım yanılırım…
Çünkü herkes popüler gündem peşinde. Gerçekten sorunla ilgilenen sayısı üçü beşi geçmiyor. O zaman da kimin bizi temsil edeceğinin yanıtı Neyzen Usta’nın şu sözlerinde karşılığını buluyor: Türkü yine o türkü, sazlarda tel değişti. Yumruk yine o yumruk, bir varsa el değişti.
Çetin Ünsalan /
ulusalkanal.com.tr