Anketin itirafı
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi, yine ihracatta atılım yapacağımızdan bahsetti. İş o kadar şirazesinden çıktı ki sürekli bir ‘iyiyiz’ modu, reform sözcüğü, teşvik paketleri vurgusu havada uçuşuyor. Elde ne var? Koskoca bir sıfır.
Her paket açıklandığında ya da reform dile getirildiğinde mesleki örgütlerin başkanları, yöneticileri çıkıp ‘çok iyi oldu’ diyor, ama bir öncekinin akıbetini sormuyor. Sorulduğunda mikrofon açıksa, iyi durumdan bahsedip, kayıt olmayınca dert yanıyorlar.
Büyük bir samimiyetsizlik içinde oynanan bu Karagöz – Hacivat oyunu ise sorunların gün yüzüne çıkmasını engellediği gibi, sıranın çözüm konuşmaya gelmesine de mani oluyor. Ekonomi basını açısından önemli bir yeri olan Dünya Gazetesi’nin yaptığı anket, esasen isim vermeyince, herkesin derdini döktüğünü gösteriyor.
37 ilde 158 ayrı firma yetkilisiyle yapılan anket Türkiye’nin gündeminin ortasına düşmesi lazım; ama herkes üç maymunu oynuyor. Çünkü ankette soruluyor: Açıklanan reform paketleri yeterli mi? Yanıt: Yüzde 74,1 oranıyla hayır...
Ankette soruluyor: Türkiye’de orta ve uzun vadede yapılması gereken reformlar ne? Kimse parayı birinci sıraya koymuyor. Adalet sisteminde kalite ve hız talebi yüzde 75,3 oy alıyor. İkinci sırada en çok oy alan reform talebi eğitimde. Yüzde 68,4. Adil bir vergi sistemi ise yüzde 41,8 ile üçüncü sırada. Yani iş insanları bugün kavrulurken, önceliklerini yarını kurtarmaya vermiş. Bu fırsat da kaçırılıyor.
Birden fazla cevap istenen sorulardan biri de piyasada yaşanan en önemli sıkıntı. İktidar sürekli siyasi istikrardan bahsediyor, ama anketi yanıtlayanlar yüzde 69,6 ile belirsizlik ortamından dert yanıyor. Tahsilat sıkıntısı, talep yetersizliği ve kur artışı ise diğer ağırlıklı yanıtlar. Bu da gösteriyor ki ortalık yangın yeri...
İşlerinin geçen yıla oranla arttığını söyleyenlerin yüzdesi ise sadece yüzde 15,2... Hepsini alt alta koyduğunuzda esasen bizlerin yazıp çizdiği, iş dünyasının kapalı kapılar ardında daha fazlasından dert yandığı konular. Faiz, yatırım sıkıntısı gibi meseleler ana konuyu oluşturmuyor.
O zaman bir kaç soru ve tespit yapmak lazım: Birincisi son derece önemli bu veriler karşısında neden herkes görmezden geleni oynuyor? İkincisi bu insanları temsil eden oda, birlik ve STK başkanları üyelerinin sorunlarını dile getirmeyerek, temsil yetkilerini ihlal etmiyor mu?
Üçüncüsü iktidar reform masalının çöktüğünü görmüyor mu? Masal; çünkü ortada bir şey yok. Kamunun yükü vatandaşı ve reel sektörün sırtına borç olarak yıkılmış, ederler yerde sürünürken, sanal değerler oluşturulmuş, bunlar üzerinden de kredilendirme baskısı söylem olmuş.
Peki herkesin üç maymunu oynadığı bu anket ne anlatıyor; neyi itiraf ediyor? Türkiye’de samimiyetsiz bir temsil mekanizmasını, korkudan sorunları aktaramayan bir basını ve hayal dünyasında gezen bir iktidarı. Çok acı...
Çetin Ünsalan
ulusalkanal.com.tr