KKTC direkten döndü
Herkes Güney Kıbrıs Rum Kesimi’nin ekonomik buhranından bahsediyor. Burada belli bir rakamın üzerine el konulması, her ne kadar dolaylı yoldan Rusya’ya aba altı sopa olsa da, ülkenin ekonomik batışı gerçeğini ortadan kaldırmıyor.
Meseleye sadece bakanlar Kıbrıs Rum Kesimi’ne borç vermekten bahsetse de, IMF’ye borç olduğunu söyledikleri 5 milyar dolarla aynı kapsamda, batık Güney Kıbrıs’ın da 600 milyon dolar vermek zorunda olduğunu ve bunun salma vergi olduğunu nedense dile getirmiyorlar.
Yine bu ekonomik kriz içerisinde altı çizilmeyen bir nokta daha var. Bundan 3-4 sene önce KKTC’ye bir ziyaretimde bir otobüs şoförü ile sohbetimizde ‘keşke bu iş bitse de biz de AB kapsamına girsek’ dediğini hatırlıyorum.
O zaman kendisine şunu anlattım: Güney Kıbrıs Rum Kesimi bugüne kadar aldığı paraların ve yardımların tamamını Kıbrıs adına aldı. Bu saatte sonra tüm hassasiyetleri bir kenara bırakıp, siz de Annan misali meseleye dahil olsaydınız, sadece alınan borca ortak olurdunuz.
Sanırım o vatandaş bugünlerde ne demek istediğimi daha iyi anlamıştır. Eğer Annan Planı gerçekleşse idi ve KKTC ile Güney Kıbrıs Rum Kesimi ortak bir Kıbrıs olarak ortaya çıksaydı, bugün KKTC’de batmıştı ve izolasyonlu halini dahi arar duruma gelirdi.
Bugünlerde bazı sivri akıllılar, konjonktürün birleşme için son derece uygun olduğunu ve Güney’in krizinin sorunu ortadan kaldırmak (!) adına bir fırsat olabileceğini yazıp, çizip, söylüyorlar.
Bırakın işin politik tarafını bir kenara, akılcı bir yönetim, aslında bugün birleşmeden yana olmamayı gerektiriyor. KKTC böyle bir hata yaptığı gün, memur maaşlarını bile ödemekten aciz duruma düşüp, batmış, AB ve IMF’ye gırtlağına kadar da borçlu vatandaşlar yaratacak. Bu nedenle KKTC direkten dönmüştür.
Aksine asıl böyle bir konjonktür, tanınmanın dünya çapında öne çıkmanın fırsatı olabilir. Bu sorunun ada tarafı… Aynı durum bizim için de geçerli. AB Bakanı Egemen Bağış her fırsatta ‘AB’nin yükünü biz taşırız’ dediği için yönetim katında böyle bir analizin yapıldığı kanaatinde değilim.
Bundan önce AB’ye taraf olan ya da karşı çıkan vardı. Bugün Türkiye adına gerçekleşecek bir AB üyeliği kısa sure önce KKTC’li yurttaşa söylediğimden farklı sonuç doğurmayacaktır.
Türkiye’nin bugün AB’ye üye olması, IMF’de arttıralan ağırılğı gibi borca ortak edilmesinden başka bir sonuç vermez. İşte Türkiye böyle bir hata yaparsa kendi kalesine gol atmış olur.
Üstelik sadece kendi kalesine değil, Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Kesimi’nin de borcuna ortak olacağı için direkten dönen KKTC’ye de gol atar. Bence birisinin bunu bakana anlatması gerekiyor. Çünkü Bakan Bağış sadece bakıyor; göremiyor.
Çetin Ünsalan
ulusalkanal.com.tr