Irak seçimleri PKK'ya yaramadı
10 Ekim tarihinde gerçekleşen Irak Genel Seçimlerinde en ağır yenilgiyi PKK aldı. İlk açıklamalarında Talabanilerin KYB'sine destek olacaklarını söylemelerine rağmen kendi adaylarını çıkardılar ve seçimlerden başarısızlıkla çıktılar. Artık PKK'nın kaderi yenilgi üstüne yenilgileri tatmaktır ve başka şansları bulunmamaktadır!
Irak'ta ki seçimlerin sonuçları üzerine farklı Kürtçü parti ve örgütlere bağlı haber siteleri birbirine benzer haberleri geçtiler. PKK'nın yayın organları ise çarpıtmalara ve KYB'ye destek oldukları yalanıyla durumu idare etmeye çalıştılar.
Kürtçü "DarkaMazı" haber sitesi seçim sonuçları değerlendirme yazısında KDP'nin diğer bölgesel partiler içinde en yüksek oyu aldığını ve PKK'nın Bölgesel Yönetim alanında zora girdiğini yazdı. Türkiye'de ki Barzaniciler hep bir ağızdan KDP'nin "zaferinden" duydukları sevinci dillendirdiler. Rızgari ve daha sonra Ala Rızgarici İbrahim Güçlü ise PKK'nın yenilgisine vurgu yaparak Mesut Barzani'ye övgüler dizdi!
Irak seçimlerinde son açıklamalara göre Kürdistan Demokratik Partisi (KDP): 34, Kürdistan Yurtseverler Birliği (YNK) : 15, Yeni Nesil Hareketi : 9, İslami Birlik Partisi: 4, Adalet Topluluğu: 1 Milletvekili çıkardı. PKK'nın Kuzey Irak'ta ki Tevgera Azadi örgütü ise toplamda bin oyu zor alarak hezimete uğradı. KYB'den ayrılan Goran hareketi de bir varlık gösteremedi. Goran'ın Irak Parlamentosu seçimlerinde yaşadığı başarısızlığın ardından hareketin lideri Omer Seyid Ali ve partinin yürütme kurulu topluca istifa etti. İstifaların Goran hareketini zorluklardan kurtaramayacağı ve yeni bir bölünmenin sürpriz olamayacağı konuşulmaktadır.
Irak'taki Bölgesel Yönetim altındaki arazide kartlar yeniden karılıyor ve Kürtçü partiler arasındaki durumun hiç de iç açıcı olmadığını belirtelim. PKK ise bu ortamdan yararlanmak istiyor ama o etki gücünde değil. Kürtçü parti ve örgütler arasındaki çatlaklardan sonuna kadar yararlanan PKK bu kredisini tüketmiş görünüyor!
WEYS NAYİF'İN AÇIKLAMALARI
PKK ve diğer marjinal gruplara tepki seçimlerede yansıdı. Irak Parlamentosu seçimlerinin ardından yaşanan tartışmalar hız kesmeden devam ediyor. BasNews'de yayınlanan haberde: "Özellikle Şengal'de PKK’nin yaşadığı hezimet birçok çevre tarafından değerlendiriliyor" yorumu yapıldı. Habere göre, "Şengal İl Meclisi Başkanı Weys Nayif, seçimlerde Şengal’de PDK’nin (Irak KDP) zaferinin, PDK karşıtlarına bir mesaj olduğunu ve halkta yeni bir umut yarattığını söyledi. Weys Nayif, Şengal’deki seçim sonuçlarında halkın büyük yenilgi yaşayan yasal olmayan gruplara “Şengal’in sahibi siz değilsiniz” mesajı verdiğini kaydetti. Tüm engellemelere rağmen Duhok ve Zaho’daki 2 bin 500 seçmenin Şengal’e giderek PDK’ye oy verdiğini hatırlatan Weys Nayif, “Bu yasadışı gruplara bir mesajdı. Mesaj şu: Yasadışı tüm grupların Şengal’den çıkması gerekiyor. Bu seçim ispatladı ki; PDK olmazsa Şengal olmaz! 7 yıldır Şengal bu yasadışı grupların elinde ve tek bir hizmet bölgeye götürülmedi. Her geçen gün kentin durumu kötüleşiyor, Şengal üzerinden siyaset yapılıyor. Şengal halkı kendilerini bu duruma düşüren tüm taraflardan öcünü almıştır ve onları cezalandırmıştır” ifadelerini kullandı.Weys Nayif'in esas olarak PKK'yı hedef aldığını ve bu örgütün yarattığı tahribatın önlenmesini istediğini görüyoruz. Gerek Irak Hükümeti ve gerekse Bölgesel Yönetimin yetkilileri PKK'nın Irak sınırlarının dışına çıkmasını istiyor ve bu yönde açıklamalar sürüyor.
Ezidi siyasetçi Weys Nayif, Bağdat ve Erbil arasında varılan Şengal Anlaşması’nın hayata geçirilmesini, 7 yıldır Şengal halkının göç ettiğini ve haklarından mahrum kaldığını belirterek, “Irak seçimlerinin açıklanması ardından Şengal’in 2014 öncesine dönmesi gerekiyor” dedi.
SONA DOĞRU
PKK'nın İran-Irak-Suriye ve Türkiye'de duvara dayandığını ve ABD'den aldığı destekle şimdilik kara gücü görevini üstlenen PYD/YPG aracılığıyla tutunmaya çalıştığını belirtelim. Bu durumun ne zamana kadar devam edeceği ise belirsiz! Suriye Arap Cumhuriyeti Beşar Esad önderliğinde PKK/PYD'yi de süpürüp atacağı günler gelecek.
Sosyal mücadelelerin yerini etnik ve dini bölünmelerin/çatışmaların aldığı son 40 yıllık dönem geride kalmaya başladı ve yeni bir dönemin eşiğindeki zorluklarla karşı karşıyayız.
Şu gerçeği hafızalarımıza kazımalıyız; bölünme yenilgiye birleşme zafere götürür. Her kim ki ABD/İsrail'in dümen suyunda bölücülüğe yeltenirse yenilir. Bölgemizde de birlik yönündeki girişimlerin hayat bulması için mücadele edilmelidir.