Referandumun ardından
Ülke son ayların en önemli konusu haline gelen referandum oylamasını geride bıraktı. Açıkçası algı yönetimi ne olursa olsun, sonuçları itibariyle kimseyi memnun eden bir fotoğraf oluşmadı. Herkes bir tarafından mutluluk oyunu oynuyor.
Hepsi ve sonuçları bir yana, YSK’nın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tabiriyle ‘maç sürerken kuralları değiştirdiği’ kuralların kağıt parçası ile oy pusulasını, devletin resmi damgasıyla ayırdığı, hukuken pusula niteliği taşımayan oyların sayılmasıyla dramatik bir hal aldı.
O pusulalardan evet ya da hayır hangi sonucun çıkacağını bilmek mümkün değil. Zaten sorun da bu değil. Problem, kanuna rağmen bir fiili durum yaratılmış olması, ardından YSK Başkanı’ndan ‘talep geldi, yaptık’ deyip, vatandaşın oy verme hakkı üzerinden, kurallara uygun verilen oy hakkını gasp etmesini mazur gösterme çabası çok trajikti.
Aynı filmi sınavlarda kopya veya şifre skandallarının yaşandığı süreçte dönemin yetkililerinden ‘ikna olduk’ açıklamalarıyla görmüştük. O gün ikna olunan konunun, bugün yargılama konusu olduğunu hatırlatırım.
Bundan sonraki süreçte neler olur, bu yetkiler nasıl kullanılmak istenir bilemeyiz. Ama asıl gündeme gelirsek, şimdi düğün bitti, düğünü yapmak için kredi kullanan ebeveyn gibi asıl sorunlarımıza döneceğimiz gündür.
Daha önce de defaten belirttiğim üzere, Türkiye’nin dış politikasından ekonomisine karşı karşıya kaldığı problemlerin ve çözümlerinin hiçbir yerinde referandum sonuçları yok.
Bölgemizde güç savaşında, yaşayacağımız açmazların karşımıza çıkacağı, birilerinin de bunu kullanmak isteyeceğinin emaresi, kutlamaların Katar gibi ülkelerden öncelikli gelmesiyle kendini belli ediyor.
Ekonomik anlamda ise artan risk algısını yok dahi saysak, dolar başta olmak üzere kaygılanmamız gereken gerçeklerle yüz yüze kaldık. Yani düğün bayram bitti; gelelim gerçeklere...
Şimdi bir süre dolara müdahale edilecek ve ‘evet çıktı dolar düştü’ söylemi üzerinden gidilecek. İktisadi gerçeklerle ilgisi olmadığından ve bunu yapmanın da bir harcama gerektirdiği gerçeğinden yola çıkarsak dikkatli olmalıyız.
Çünkü bu oluşan hava, suni olarak baskılanan kur, aynı zamanda bazı fırsatçılara da riskini satıp, ucuz fiyattan dolar toplama olanağı verecektir. Bu nedenle mevcut pozisyonunuzu bozmayın. Ne kadar az hareket ederseniz, yabancıların risk satmasını da o kadar güçleştirirsiniz.
Önümüzdeki günlerde bunların çoğunu detaylı ele alacağız. Ama şimdi, referandumun ardından tek bir gerçek var. Film bitti, gerçek hayata hoş geldik. Pamuk eller cebe...
Çetin Ünsalan
