Soner Polat
Soner Polat Köşe Yazısı

Kimin peşine takıldınız

Emekli Albay Ümit Yalım’ı yakından tanırım. Uzun sohbetlerimiz olur. Dürüst, güvenilir ve cesur bir subaydır. Türkiye’nin ulusal çıkarlarını savunmak için gecesini gündüzüne katar. Ahmet Takan’ın 5 ve 6 Temmuz günleri Yeniçağ’da üst üste yayımlanan yazılarını okuyunca gözlerime inanamadım. Teyit etmek için Albay Yalım’ı arama ihtiyacı duydum. Ahmet Takan’dan aktaralım. İki yazı olduğundan mecburen kısaltarak naklediyorum. Ara başlıklar bana aittir.

YABANCILARDAN İNCE’YE BRİFİNG

Uluslararası Cumhuriyetçiler Enstitüsü (International RepublicanInstitute-IRI)temsilcileri, 9 Şubat 2017'de Muharrem İnce'ye brifing verdi. Brifingte, IRI'nın 2017 yılı başında Türkiye genelinde yaptığı anket sonuçları hakkında İnce'ye bilgi verildi. Aynı gün İnce'ye brifing vermek üzere randevu aldığımdan (Alb. Yalım), İnce'nin daveti üzerine brifingin son bölümüne ben de katıldım. Brifing sırasında IRI Türkiye Direktörü,“Türk Milleti'nin rahatsız olduğu AKP'nin dış politika başlıkları arasında birinci sırada Ege'de işgal edilen 18 Ada ve 1 Kayalık'ın yer aldığını” söyledi.

ALBAY YALIM’DAN İNCE’YE BRİFİNG

IRI'nın brifingi bittikten sonra Muharrem İnce'ye Ege'de işgal edilen adalar ve Kıbrıs'taki gelişmeler konusunda en ince ayrıntısına kadar iki saat süreyle brifing verdim. İnce, “gereğini yapacağını” söyledi. Ancak, Anayasa Referandumu süresince ve sonrasında bu konuyu gündeme getirmedi. Muharrem İnce ile 21 Ekim 2017'de, İzmir Hilton Oteli'nde karşılaşınca,“Ege’de işgal edilen adalar konusunu neden gündeme getirmediğini” sordum. İnce, tebessüm ederek sorumu geçiştirdi.

İNCE MEYDANLARDA SUSTU!

Cumhurbaşkanlığı seçim yenilgisinin ardından kısa bir tatil yapıp Yunan adası Simi'ye (Sömbeki) yelken basan Muharrem İnce dönüşte CHP lideri Kılıçdaroğlu'na esaslı bir bayrak açtı. Şimdi, Türkiye’yi yönetme iddiası ile yola çıkan İnce'ye önce hatırlatıp sonra da sormak isterim. Seçim kampanyasında kullanılmak üzere arkadaşlarınız, Albay Yalım'dan işgal edilen Türk toprakları hakkında kapsamlı bir dosya istedi. Bu dosyanın İnce tarafından meydanlarda dile getirileceğini söylediler.

Ümit Yalım da bir dosya hazırladı. Brifing vermek üzere atladı arabasına Ramazan bayramının ikinci günü (16 Haziran) size ulaşmaya çalıştı. O gün İstanbul'da 4 ayrı yerde, Beykoz, Üsküdar, Sancaktepe ve Pendik'te meydan mitingleriniz vardı. Yalım, her nedense ulaşmak mümkün olmayınca dosyaları size iletilmesi için CHP milletvekili Mahmut Tanal'a teslim etti. Sonra da Mahmut Tanal'dan dosyaların size teslim edildiğinin teyidini aldı. Bekledi durdu... Ege'de işgal edilen Türk topraklarını belgeleriyle millete anlatacaksınız ve sorumlularından hesap soracaksınız diye... Bir cümle bile olsa değinmediniz...

BİR DAHAKİ SEFERE İMZA İLE TESLİM!

Ümit Yalım'a, “CHP milletvekili Mahmut Tanal'a teslim ettiği ile ilgili hususa, beni arayarak itiraz ettiğini” söyledim. Tanal'ın "Bana öyle bir dosya verilmedi. Verilseydi gereğini yerine getirirdim" sözlerini de aktardım. Yalım, bu itiraza şöyle yanıt verdi: İnce, adalar konusunu yine gündeme getirmeyince CHP'li arkadaşların talebi üzerine 16 Haziran 2018'de, Ramazan Bayramı'nın ikinci gününde adalar hakkında brifing vermek üzere İnce'nin Beykoz, Sancaktepe ve Pendik'teki mitinglerini izledim. Ancak İnce'ye ulaşamayınca, hazırladığım dosya ve yoğun diski CHP'li gazeteci Hıdır Ulağ ile birlikte aynı gün saat 21 sularında Pendik'te seçim otobüsünün direksiyonunda oturan Mahmut Tanal'a teslim ettik.

Ümit Yalım'ın tarih, yer ve saat verdiği söz konusu brifingde acaba Muharrem İnce'ye daha başka neler anlatıldı? Bu brifinglerin devamı oldu mu? Siyasette bu kadar da tesadüfler olur mu?

SONUÇ VE DEĞERLENDİRME

Ahmet Takan’ın iki yazısının tamamını okumanızı tavsiye ederim. İnce’nin peşine takılanlar acaba biraz olsun durup düşünürler mi? Ama sorun genel olarak Türk siyasetinin sorunudur. Türk siyasetinin merkezinde Türkiye’nin yüksek çıkarları yoktur. Türk siyasetçisi ancak Batı’nın menfaatlerini ya gözeterek ya da dengeleyerek ayakta kalabileceğini hesap ediyor. Bu nedenle halka mal edemediğimiz hiçbir ulusal davayı günümüzün siyasetçilerle savunamayız! Türk milleti dikkatli ve tetikte olmalı!

kimin