Antiemperyalist Amerikancı!
Ülkemizde geniş bir kitle fikri, kuramsal ve ideolojik bir derinlik olmadığından kavram kargaşası içinde yaşıyor. Basın ve yayın organlarının bombardımanı ile halkın kafası karmakarışık ediliyor. Fikirler ve ilkelerden ziyade kişileri ön plana çıkardığımızdan, ileri doğru adım atamıyoruz. Ülkemizdeki oligarşinin işaret ettiği kişileri basın pompalıyor. Öyle bir ortam yaratılıyor ki dayatılan kişiye bir kutsiyet veriliyor. Onun etrafında fikirlerin giremeyeceği bir duvar örülüyor. Böylece o kişiyi fikir bazında eleştiren çevreler egemenlerin oklarının yanı sıra toplumsal bir tepki ile de karşılaşıyor.
TÜRKÜ YİNE O TÜRKÜ
Bu ise toplumu ileri sıçratacak, yaratıcı fikir ve düşüncelerin halka ulaşmasını engelliyor. Sis perdesi nedeniyle halk kendisini refah ve mutluluğa taşıyacak fikirlerden ziyade, “Ahmet iyidir, Mehmet daha iyidir, Cemal’e güvenilmez!” gibi algı operasyonları ile magazin dünyasının içine hapsediliyor. Bu nedenle zaman içinde kişiler değişiyor ama toplumsal ve sosyolojik anlamda değişen hiçbir şey olmuyor. Düzenin dişlileri farklı isimlerle her türlü yeniliği ezmeye devam ediyor. Bu durum insana Neyzen Tevfik’in dizelerini hatırlatıyor: “Türkü yine o türkü, sazlarda tel değişti. Yumruk yine o yumruk, bir varsa el değişti!”
ABD VE HDP İLE ANTİEMPERYALİZM
Tanınmış bir siyasetçi “antiemperyalist” olduğunu ileri sürüyor. Ama aynı zamanda ABD ile ilişkilerin düzeltilmesini savunuyor. Aynı siyasetçi PKK’nın siyasi kanadı olan HDP ile yakın ve sıcak temaslar kurulmasının faydalı olacağını düşünüyor. Böyle bir tavrı Aydınlık okurları çok kolay değerlendirir. Ancak geniş bir kitle medya karartması nedeniyle taşları yerli yerine koyamıyor. Atlantik ve AB’nin yönlendirdiği basın ve yayın organları slogan ve klişe laflarla siyasetçiyi ustalıkla gizliyor. Onu topluma, “güvenilir ve cesur bir Atatürkçü” olarak pazarlıyor. O siyasetçi de mikrofonu buldu mu mangalda kül bırakmıyor. Böylece olgulardan kopuk yapay bir siyaset zemini oluşuyor. Gerçeklerin yerini demagoji alıyor. Sağlıklı, dürüst ve analitik analizler toplumda karşılık bulamıyor.
Filozof Kant Aydınlanmayı, “insanın aklını özgürce kullanması olarak” tanımlıyor. Ama ülkemizde kurulan düzen, “insanın aklını özgürce kullanmasını engellemeye” dayalı mekanizmalarla ayakta durmaya çalışıyor. Dezenformasyon ve algı operasyonları ile gözlerimizin önüne perde indiriliyor. Şu basit birkaç soru sorulabilse, ünlü siyasetçinin şovu başlamadan sona erer:
Günümüzde emperyalizm denince akla gelen ilk ülke hangisidir?
ABD, iç hukukuna uygun olarak PKK’ya silah, cephane ve teçhizat veriyor mu?
PKK ve siyasi kanadı HDP, ABD’nin Türkiye’ye ve bölgeye bir armağanı(!) değil midir?
Türk halkının yüzde 80’den fazlası bu durumdan haberdar iken, vekili uzayda mı yaşıyor?
ABD ve HDP’ye yapışarak, onlara yaranarak antiemperyalist olmanın formülü nedir?
ABD ve HDP ile omuz omuza, kol kola, gönül gönüle nasıl Atatürkçü olunur?
ÖRTME VE KARARTMA
Maalesef, bu örtme ve karartma sadece bu ünlü antiemperyalist(!) siyasetçiye özgü değil! Aslında ABD çizgisinde olan siyasi eğilimler ve siyasetçiler ve hatta gazeteciler de koruma kalkanı arkasında kendilerine yer bulabiliyor. Mesela Tunceli’de Seyit Rıza adlı hainin gölgesinde, “Dersim Cumhuriyet’in cinnetidir!” diyen siyasetçiyi ne anlı şanlı Atatürkçü(!) basın ne de Atlantik basını görebiliyor. Böyle bir eylemin haber değerinin olmadığını kimse ileri süremez!
Türkiye ve dünyadaki değişimleri görmeden siyaset kurgulanabilir mi? Türk halkının ezici çoğunluğu ile ABD’nin karşısında olduğunu iç ve dış kamuoyu anketleri göstermiyor mu? Acaba, “Suçumu bilmiyorum, suçumu söyleyin!” aşamasından bir adım ileriye gitme zamanı gelmedi mi? Ergenekon tertibini Papua Yeni Gine mi tezgâhladı? Bu çıkışı, “celladına âşık olmakla mı yoksa kendini korumaya almakla mı” açıklayabiliriz?
Küresel çapta dünyada yeni bir dönem başladı. ABD’nin tek süper güç olduğu yanılgısıyla ve kibirle başlattığı ve “Yeni Dünya Düzeni” adını verdiği süreç fiilen sona erdi. Müttefikleri bile ABD’ye sırtını döndü!
Antiemperyalist Amerikancılara saygı ile duyurulur.
Amiral Soner Polat
ulusal.com.tr