Çetin Ünsalan
Çetin Ünsalan Köşe Yazısı

61 kuruşluk hesap

Türkiye ekmek ve et hesabına kilitlendi. Öncelikle şunun altını çizeyim ki, ortada bilhassa et konusunda bir spekülasyon varsa, ülkede iktidar edenler sağına soluna iyi baksın; sorumluları bulması kolay olur.

Ekmeğe gelince, bazılarının üslubu örnek alınmış olacak ki, ‘en kahraman Rıdvan’ tadında bağırıp çağırarak ekonomik meseleleri halledeceklerini düşünüyorlar. Nedense Bakan Faruk Çelik aynı hassasiyeti, Çalışma Bakanı iken Soma faciasında gösterememişti. Neyse eski defterleri karıştırmayıp, önümüze bakalım.

Olay ne? Bakan hesapladıklarını ve maliyetin 61 kuruş olduğunu, ekmeğin neden 1 TL ya da 1,25 TL’ye satıldığına anlam veremediklerini söylüyor. Ekmek üreticileri de girdi maliyetlerinde anormal artışlar olduğunu, bu hesabın yanlış olduğunu belirtiyor.

Kim haklı, bilmek mümkün değil. Ama ekmeğin fiyatını kontrol etmek istiyorlarsa, önce aynı fiyattaki ekmeğin, sürekli gramajının düşmesine ve zamları gizlemelerine göz atsınlar.

Fakat bu maliyet hesabından reel piyasalara ne kadar yabancı olduklarını anlıyoruz. Giresun’daki ekmek maliyetiyle Ankara’daki, İstanbul’daki ekmek maliyetiyle Tunceli’deki fark eder mi? Şüpheniz olmasın ki eder.

Bir ürünün maliyeti sadece yapılırken kullanılan hammaddelerden ibaret değildir. Kiradan stopaja, vergiden ulaştırma maliyetlerine kadar birçok hususu bunun içine dahil etmezseniz, Bakan gibi tribünlere oynarken komik duruma düşersiniz.

Bu hemen hemen her sektörde görülüyor. İstanbul örneğinden gidelim… Mesela kuyumcuların vergi ödemesiyle ilgili açıklama yaparken de benzer hataların yapıldığını görüyoruz. Oysa Kapalıçarşı’daki kuyumcuyla, Gültepe’deki kuyumcunun geliri de gideri de farklıdır. İkisini aynı kefeye koyamazsınız.

Anlaşılan o ki, birilerinin bakanları toplayıp maliyet muhasebesi dersi vermesi gerekiyor. Eğer yaptıkları işlerde ve ödenek kullanırken de böyle hesaplama yapıyorlarsa vay halimize. Aslında sürekli ek ödenek talebiyle ortaya çıkan bakanlıklar, ne yazık ki durumun böyle olduğunu gösteriyor.

Eğer konsantrasyonunuz sürekli satmakla ilgili ise, üretim maliyetinin girdilerini görmek istemezsiniz. Bu bir çalışanın işyerinin kasasına giren paranın tamamını kâr görmesi ile aynı sığ bakış açısı. Ama bütçe yöneten insanların bu kadar sığ bakmaya hakları yoktur.

İşin aslına gelirsek… Vatandaşın geliri içerisinde bu ekmek fiyatları pahalı mıdır? Yüzde yüz pahalı… O konuda bir tereddüt yok.

Fakat et ve ekmek üzerinden başlayan, vatandaşı düşünüyormuş tavrıyla ortaya konulan bu efelenmenin de vatandaşla ilgisi yok. Beyler kâğıt üzerinde oluşturdukları ve gerçek hayatla hiçbir ilgisi olmayan enflasyon hesabını tutturamıyorlar. Kızgınlıkları sizin kursağınızdan geçemeyene değil, buna…

Çetin Ünsalan

hesap