Emre Şenbabaoğlu
Emre Şenbabaoğlu Köşe Yazısı

Tayland’ın ''Yaratıcı Yıkıcıları''

Geçtiğimiz Pazar günü demokrasi yanlısı Tay göstericiler, ''Penguen'' takma adıyla bilinen Parit Chiwarak ve diğer tutuklu eylemcilerin kefalet talebinin Tayland Ceza Mahkemesi tarafından reddedilmesi üzerine Zafer Anıtı’ndan Mahkeme’ye doğru yürüdü ve mahkeme önünde bir gösteri düzenledi.[1]

Demokrasiyi Yeniden Başlat (Redem) tarafından düzenlenen gösteride, bir gösterici hoparlörden ''Sabrımız tükeniyor. Savaş yeni başladı'' dedi. Açlık Oyunları filmindeki üç parmak işaretini yapan göstericiler daha sonra mahkemenin adının yazılı olduğu duvarı kırmızı boya ile boyadı ve mahkeme binasına çeşitli nesneler fırlattı. Demokrasi yanlısı göstericiler, kefalet talebini reddeden hakimi ise hedef haline getirmeye çalışıyor. İnternette söz konusu hakimin ailesi ve evinin bulunduğu yer hakkında bilgiler paylaşılıyor.

Hong Kong’lu göstericiler için Joshua Wong ne ifade ediyorsa, Tay göstericiler için de Penguen benzer bir anlamı ifade ediyor. Penguen’in de içinde bulunduğu demokrasi yanlısı eylemciler NED tarafından destekleniyor. NED’in internet sitesinde ABD tarafından desteklenen STK’ların isimleri açık bir şekilde yazılmış. Yani ortada gizli saklı bir şey yok.

Tay halkın çoğu göstericilerin gerçek amacının demokrasi olmadığının farkında ve demokrasi mücadelesi için sahaya sürülen gösterici liderlerinin renkli devrimlerin bir aracı haline geldiğini çok iyi görüyor. O yüzden Tayland’da uzun zamandır inişli ve çıkışlı bir şekilde devam eden ve demokrasi talep eden bu tür gösteriler halktan gerekli desteği bulamıyor. Demokrasi yanlıları bile Tayland’ın yaratıcı yıkıcılarından bıkmış durumda.

21. YÜZYILDA DEĞİŞEN TAY JEOPOLİTİĞİ

Peki yaratıcı yıkıcılar Tayland’da neyi hedefliyor? Bu sorunun cevabı yine uluslararası ilişkilerde. Tayland 70 milyon nüfusuyla Güneydoğu Asya Uluslar Birliği (ASEAN) ülkeleri arasında en büyük ikinci ekonomiye sahip bir ülke. Çin’i Laos üzerinden Malezya’ya bağlayacak olan hat üzerinde yer alan Tayland, Çin’in Kuşak ve Yol Girişimi açısından da çok önem arz ediyor. The Economist dergisinin 27 Şubat-5 Mart 2021 sayısının kapak konusu Güneydoğu Asya ve haber başlığı ''Çin’in arka bahçesi için savaş''. The Economist, Güneydoğu Asya, Amerika ve Çin arasındaki rekabette belirleyici olacak diyor.[2]

Çin’in 2000’lerin başından bu yana yükselişe geçmesiyle birlikte Güneydoğu Asya’daki jeopolitik dengeler de değişmeye başladı. Tabii ki Batı yanlısı geleneksel Tay dış politikası da bundan etkilendi. 2000’e kadar ABD merkezli bir dış politika izleyen Tayland, 2000’den beri Çin ve ABD arasında bir denge kurmaya çalışıyor ve Tayland’ın ABD dış politikasına tamamen bağlı olmasına karşı çıkıyor.[3]

Batı çıkarlarıyla uyumlu politikalar izleyen Yingluck Shinawatra hükümetine karşı 2014’te bir askeri darbe gerçekleştiren ve ülkenin başına geçen Tayland Genelkurmay Başkanı General Prayut Chan-o-cha’nın yönetiminde Tayland ile Çin arasındaki yakınlaşma daha da arttı. Yingluck Shinawatra, 2006 bir başka darbe ile indirilen başbakan Thaksin Shinawatra’nın kız kardeşi. Başbakan Thaksin Shinawatra, ülkeyi 2001 ile 2006 arasında yönetti ve onun yönetimi sırasında Tayland, ABD’nin 2003’ta başlayan Irak işgaline destek verdi. Tayland’ın Irak’a asker göndermesi üzerine ABD, Tayland’ı önemli bir NATO-dışı müttefik olarak gösterdi.[4] Yine Thaksin Shinawatra zamanında, Tayland’ın petrol ve doğalgaz şirketler grubu PTT (Petroleum Authority of Thailand) özelleştirildi ve hükümet, parlamento onayı olmadan ABD-Tayland serbest ticaret anlaşmasını geçirmeye çalıştı.[5]

Tayland, 2014-2019 arasında General Prayut Chan-o-cha’nın başında olduğu ''Barış ve Düzen İçin Milli Konsey'' adlı askeri konsey tarafından yönetildi. 24 Mart 2019 tarihinde darbenin ardından yapılan ilk genel seçimde General Prayut Chan-o-cha’nın liderliğini yaptığı Palang Pracharath Partisi ikinci parti oldu ama General Chan-o-cha meclisteki diğer partilerin desteğiyle bir koalisyon hükümeti kurmayı başardı ve tekrar başbakan oldu.

Prayut Chan-o-cha, ABD karşıtı bir lider değil ancak ABD ve Çin’i dengeleyen bir politika izlemesi Çin’i çevrelemek isteyen Batı’yı çok rahatsız ediyor. General Chan-o-cha’nın 2018 yılında Time ile yapılan bir mülakatta söyledikleri Tayland’ın konumunu çok iyi özetliyor: ''Tayland ve Çin arasındaki dostluk binlerce yıldır var, ama Tayland ve ABD arasındaki dostluk yaklaşık 200 yıllık. Çin, Tayland’ın 1 numaralı ortağıdır''.[6] Batı, Tayland’da kendi çıkarlarını tamamen destekleyecek bir hükümet istiyor ve mevcut Tay iktidarını devirmek istiyor. Tayland’ın her iki tarafa oynama stratejisi, Batı’nın Çin’i çevreleme politikasının başarılı olmasını engelliyor.

TAYLAND’DA RENKLİ DEVRİM GİRİŞİMLERİ

ABD renkli devrim stratejisi ile bağlantılı olarak Soros destekli İleri Gelecek Partisi’ni (Future Forward Party) destekliyordu ama Tay devleti renkli devrim hamlelerini boşa çıkartmak için Şubat 2020’de çok önemli bir karar aldı. 2019 genel seçimlerinde 81 sandalye kazanarak meclise giren ve Soros destekli milyarder iş adamı Thanathorn Juangroongruangkit'in kurduğu İleri Gelecek Partisi 21 Şubat 2020’de Tayland Anayasa Mahkemesi tarafından seçim yasalarını ihlal ettiği için feshedildi.[7] Anayasa Mahkemesi, kararına gerekçe olarak İleri Gelecek Partisi’nin kurucu liderinden 6 milyon dolar tutarında kredi almasını gösterdi ve parti yöneticilerine 10 yıl süre ile siyasi yasak getirdi.

Hong Kong göstericilerinin liderliğini yapan Joshua Wong ile İleri Gelecek Partisi’nin yasaklı lideri Thanathorn Juangroongruangkit, 5 Ekim 2019’da Hong Kong’da ''Açık Gelecek Festivali''ne konuşmacı olarak katılmış ve yan yana gelmişlerdi.[8] Feshedilen İleri Gelecek Partisi ile Hong Kong ayrılıkçıları arasındaki bu ilişki aslında, Batılı çevrelerin Tayland’daki amaçlarını da çok açık bir şekilde ortaya koyuyor.

İleri Gelecek Partisi’nin feshedilmesinin ve 11 milletvekiline siyaset yasağı getirilmesinin ardından kalan 55 milletvekili daha sonra İlerleme Partisi’ne (Move Forward Party) geçti. İlerleme Partisi, feshedilen İleri Gelecek Partisi’nin Batı çıkarlarıyla uyumlu politikalarını devam ettiriyor.

Kısacası, ABD ve Çin arasındaki jeopolitik ve ekonomik rekabet, büyük ölçüde Tay iç politikasına yansıyor. Çin Tayland’ın iç işlerine karışmamayı tercih ediyor ve Tayland ile Kuşak ve Yol Girişimi kapsamında ikili ekonomik ilişkileri geliştirmeye çalışıyor. Çin, başka ülkelerin iç işlerine karışmama ilkesi ile hareket ediyor. Batı ise Tayland’daki muhaliflerin siyasi taleplerini araçsallaştırılıyor ve bu amaçla Batıcı STK’ları maddi açıdan destekliyor. Tayland’ın ekonomik ve sosyal açıdan gelişmesi ve kalkınması aslında Batı’nın umurunda değil. Hatta, Batı’nın en büyük korkusu, bir Üçüncü Dünya ülkesi olan Tayland’ın gelişmesi ve kalkınması. Çin’in kamucu, halkçı ve devletçi kalkınma modelinin Güneydoğu Asya tarafından örnek alınma ihtimali Batı tarafından büyük bir tehdit olarak görülüyor.

BİLİNÇSİZ MUHALİFLER VE ÇİN KARŞITI ''SÜTLÜ ÇAY İTTİFAKI''

1932’de mutlak monarşiyi ortadan kaldıran Siyam Devrimi’nden bu yana Tayland’da 13 başarılı askeri darbe gerçekleşti.[9] Soğuk Savaş döneminde gerçekleşen askeri darbeler Tayland’ı Batı sistemi içinde tutmayı amaçlıyordu ve o dönemde öğrenci kitleleri bu darbelere büyük bir tepki göstermişti. Örneğin 1973’teki halk ayaklanmalarına önderlik eden Tay öğrenciler, 10 yıldır iktidarda bulunan komünizm karşıtı askeri diktatör Thanom Kittikachorn’u istifa etmeye zorlamıştı.[10]

Asya’nın yükselişe geçtiği 2000’li yıllarda ülkede gerçekleşen 2006 ve 2014 askeri darbeleri ise Tayland’ın tekrar Batı sistemine bağlanmaması amacıyla gerçekleştirildi. Günümüzde, Soğuk Savaşa dönemindeki bilinçli öğrenci kitleleri yok. Tayland’da son yıllarda gerçekleştirilen demokrasi yanlısı gösterilere liderlik eden gençlerin çoğu NED tarafından destekleniyor. Yazının başında bahsettiğimiz Penguen de bunlardan birisi. Bu protesto liderlerinin arkasından giden insanlar maalesef dünyadaki değişen dengelerin farkında değil. Yani ABD ve Çin arasındaki rekabetin bir aracı haline geldiklerini ve Batı hegemonyasının gerilemekte olduğunu göremiyorlar.

Demokrasi gösterilerine liderlik yapanların Batılı ülkeler tarafından desteklenmesi onları ilgilendirmiyor. En basit gerçekleri bile ''komplo teorisi'' olarak görüyorlar ve soyut bir demokrasi mücadelesi veriyorlar. Ülkelerinin yeteri kadar gelişmemiş olmalarını emperyalizme değil, ülkedeki demokrasi eksikliğine bağlıyorlar. Batı’dan demokrasi talep ederken, demokrasi götürme bahanesiyle Batı tarafından mahvedilen Afganistan, Irak, Libya ve Suriye gibi ülkelerin ne hale geldiğini düşünemiyorlar.

Batı, yapay bir Çin karşıtı cephe yaratırken Tay muhalifleri kullanmaya çalışıyor. Bunun en büyük göstergesi, Tayland’daki birçok demokrasi yanlısı gösteride ''Sütlü Çay İttifakı''nın açtığı Çin karşıtı pankartlar ve bayraklar. Ekim 2020’de Bangkok’ta düzenlenen bir gösteride, göstericiler Hong Kong, Tibet ve Tayvan bayrakları açtı.[11] Yine bazı göstericiler Kasım 2020’de Bangkok’taki Çin elçiliği önünde Tayvan bayrağı açtı.[12] Bu bayraklara daha sonra Uygur ayrılıkçılarının beyaz az yıldızlı mavi bayrağı ve LGBT bayrağı eklendi.[13] Gösterilerin en yoğun olduğu dönemde, Joshua Wong ile Tay göstericiler birbirini selamladı.[14] Şimdi bu Sütlü Çay İttifakı’na Myanmar’daki Batı yanlısı göstericiler de katıldı. İşte, Tay göstericilerin çoğu verdikleri sözde demokrasi mücadelesi ile Çin’deki ayrılıkçılığı kışkırtan bayraklar arasında bağlantı kuramıyor. Bu bağlantıyı kurabilenler ise ülkesinin iyiliğini düşünmüyor.

TAYLAND’DAKİ ETNİK ÇİNLİLER

Taylandlı protestocuların Çin karşıtlığına alet olması tarihsel, kültürel ve siyasi açıdan çok çelişkili. 70 milyonluk Tayland’ın 10 milyonunu etnik Çinliler oluşturuyor. Tayland, Çin dışında en çok Çinlinin yaşadığı bir ülke. Tayland Çinlileri son 200 yılda Tay toplumu ile ayrılmaz bir şekilde iç içe geçti. Tay Çinlileri çağdaş Tayland’ın yaratılmasında ülkeye ekonomik, sosyal, siyasi ve kültürel açıdan çok önemli katkılarda bulundu ve hala da bulunmaya devam ediyor. Tayland Krallığını yöneten Çakri Hanedanı’nın ilk kralı olan 1. Rama yarı Çinliydi.[15] 1. Rama’dan önceki Kral Taksin’in babası da Çinli bir tüccardı.[16] İç siyasi nedenlerle Çin karşıtlığına bilerek veya bilmeyerek alet olanlar Tayland’ın bu noktaya gelmesinde payı olan Çinlilere ve dolayısıyla kendi ülkelerine ihanet ediyorlar.

''Gülümsemeler Ülkesi'' olarak bilinen Tayland, tarihinin hiçbir döneminde sömürge olmadı. Tay halkı sıklıkla sömürgecilik deneyimi yaşamak ile övünür, ancak ülkedeki Batımerkezci çevreler zihinsel anlamda sömürgeciliğin kurbanı olmuş. Fiziksel olarak sömürge olmamak, zihinsel olarak sömürge olmamanın önünde bir engel değil. Dünyaya Tayland’dan değil de Batı’dan bakan Tay muhalifler ülkelerini ileriye taşıyacak birikimden ve stratejiden yoksun durumdalar ve yükselen Asya Çağı’nın farkına varamıyor.

Ayakları yere basan ve milli çizgide düşünen, ülkenin birliğini ve bütünlüğünü düşünen Taylar da var. Bu çevreler ülkedeki birliği ve bütünlüğü sağlayan monarşiyi destekliyor ama ne yazık ki Batı medyası tarafından ötekileştiriliyor, muhafazakar ve gerici olarak gösteriliyor. Monarşilerin hüküm sürdüğü İngiltere, Danimarka, Norveç, İsveç, İspanya, Hollanda ve Belçika gibi ülkelerden gelen ve Tayland’da yaşayan yabancılar, Tayland’da monarşiyi savunanlara yukarıdan bakıyor, kendi Batılı değerleriyle başka bir millete akıl vermeye çalışıyor ve onları küçük görüyor. Vatansever Taylar, bu kültürel hegemonya ile mücadele etme noktasında yetersiz kalıyor.

YARATICI YIKICILARIN ORTAK NOKTALARI

Tayland’ın yaratıcı yıkıcıları bana Türkiye’nin yaratıcı yıkıcılarını hatırlatıyor. Tayland’ın ve Türkiye’nin yaratıcı yıkıcılarının çok sayıda ortak noktası var. İki ülkenin yaratıcı yıkıcıları da Asyalı olmalarına rağmen Asya karşıtı bir konumda, gereksiz ve anlamsız bir Çin ve Rusya düşmanlığının peşinden koşuyor. Batı kimlere düşmansa, onlar da onlara düşmanlık ediyor. İki ülkenin yaratıcı yıkıcıları da ülkelerine Batı’dan bakıyor ve kendi halkına güvenmiyor. İki ülkenin yaratıcı yıkıcılarının sözlüğünde sistem içi çözüm önerileri var ama emperyalizmle mücadele yok. İki ülkenin yaratıcı yıkıcıları da halkının moralini bozmak ve iç karışıklık yaratmak için elinden geleni yapıyor.

İlahi yaratıcı yıkıcılar!

Kaynaklar:

[1] https://www.bangkokpost.com/thailand/politics/2109219/rally-outside-court-after-bail-denied-for-detained-protest-leaders

[2] https://www.economist.com/leaders/2021/02/27/the-rivalry-between-america-and-china-will-hinge-on-south-east-asia

[3] https://orientalreview.org/2016/08/12/hybrid-wars-6-trick-to-containing-china-ix/

[4] https://2001-2009.state.gov/p/eap/rls/rm/2005/53750.htm

[5]https://www.wsj.com/articles/SB1006352716386833200#:~:text=The%20closely%20watched%20initial%20public,be%20known%20as%20PTT%20PCL.&text=The%20total%20offering%20represents%2033%25%20of%20PTT's%20stock.

[6] https://time.com/5318235/thailand-prayuth-chan-ocha/

[7] https://www.nytimes.com/2020/02/21/world/asia/future-forward-party-thailand.html

[8] https://www.scmp.com/news/china/diplomacy/article/3032593/joshua-wong-spurs-chinese-embassies-thailand-and-singapore-pr

[9] https://www.thaienquirer.com/13406/grading-thailands-13-successful-coups/

[10] https://www.bangkokpost.com/thailand/politics/316960/oct-14-1973-uprising-remembered

[11] https://www.taiwannews.com.tw/en/news/4030648

[12] https://www.taiwannews.com.tw/en/news/4062991

[13] https://prachatai.com/english/node/8876; https://twitter.com/prachatai_en/status/1320382643117043712.

[14] https://www.scmp.com/week-asia/politics/article/3106153/hong-kongs-joshua-wong-leads-calls-global-support-thai-pro

[15] Laurence J. C. Ma ve Carolyn Cartier (eds.) (2003). The Chinese Diaspora: Space, Place, Mobility, and Identity. Lanham, Rowman & Littlefield Publishers, s. 100.

[16] A.g.e.

türkiye çin batı tayland Çinli düşman yaratıcı çin karşıtı batı medyası