Abdullah Gürgün
Abdullah Gürgün 4. Kuvvet

Zaman Değerli

Adam bilmiyor, biliyor gibi yapıyor.

Bilmeden, sana öğretmeye çalışıyor.

Yanlış yapıyor, yalan söylüyor,

Özrü kabahatinden büyük

Ona, buna, sana yüklemeye çalışıyor.

Sütten çıkmış ak kaşık...

Başkasını karalıyor.

Adam ilkel, görmemiş, öğrenmemiş,

sana yol yordam öğretmeye kalkıyor.

Erdem yok, kişilik, kimlik yok.

Olan benliğiyle barışık değil.

Olmadık kılıklara özeniyor,

Sahte, yapay, iğreti duruyor

Anlatıyorsun, anlamıyor, anlamazdan geliyor.

Ağzı kalabalık, kültürsüz, sanatsız, müziksiz

Okuması yazması var, okumuş cahil

Bilgiç mi bilgiç

Herşeyi herkesten çok biliyor.

Sakal bıyık modellerini izliyor

Birgün entel, öteki gün profesör,

Aktör, artist... Rol kesmesini iyi biliyor.

Sözde en ilerici, cumhuriyetçi, demokrat

Hatta Atatürkçü, devrimci

Hem de gazeteci; boş gaztenekesi.

O bilir, ondan sorulur

İnsan hakları, özgürlükleri, memleket meseleleri

Kimseyi beğenmez, dünyanın merkezi

Yoktur insana, insani değerlere saygı, sevgisi

Kuşkusuz onu siz de tanırsınız

Boşuna uğraşmayın, bilinçli düzelmezlerdendir.

İnsanın iyi yanını alıp kötü yanını törpülemeye çalışmalı ya

Boşa gider zamanınız

Bilinçlidir, görevlidir

Karalamak, kışkırtmak, zarar vermektir işleri

Sinirlendiğinizle kalırsınız.

Özünde, aslında, mayasında

Aydına, aydınlanmaya, aydınlığa düşman

Memlekete, memleketini sevene düşman

Bize düşman, size düşman,

Mücadele edene düşman

Yabancı efendiye, ele hizmet edene hayran,

Hayır gelmez bunlardan

Kendimi güzelliklere, aydınlık günlere ayırdım.

Gevezelerle zaman öldürmeye boşverdim;

Olduğu gibi görünen, göründüğü gibi olanları

İnsan olan insanları seviyorum

el ele, kol kola, omuz omuza

Mavi atlastan bir dünya için onlarla

Birken bin, yüz binken milyonlar olmalıyım...

Boşa gitmemeli, hiçbir an...

Zaman öyle hızlı akıyor ki...

makale yazı abdüllah gürgün