Çetin Ünsalan
Çetin Ünsalan Köşe Yazısı

İki hece Bay-ram

Türkiye bayram yapıyor... Öncelikle milli ya da dini bayramları önemsediğimi belirtmek isterim. Çünkü bunlar milletleri kenetleyen, millet olduğunu hatırlamasını sağlayan önemli değerlerdir. Fakat yine de insan kendine bu bayrama nasıl giriyoruz diye sormadan edemiyor.

O vakit heceleyerek bakalım Türkiye manzarasına... İlk hecemiz bay... Türkçe’de şimdi kullanacağım anlamıyla karşılığı olmasa da, spor kamuoyunun yakından bildiği gibi bir takımın haftayı maç etmeden geçirmesine ‘bay olmak’ denir.

Bu kavramdan hareketle, ülkede vatandaşın geçim derdi var mı? Çok ciddi bir borçluluk gerçeğiyle karşı karşıya mı? Bu bayram da taahhüdü ihlal mağdurları, hapis korkusuyla çocuklarıyla, eşleriyle bayramlaşamadan boynu bükük kalacak mı? Firmalarımız iş yapamamaktan, insanlarımız da maaşını alamamaktan şikâyetçi mi?

Dışarıda işsizlik, terör, baskı, kısıtlanmış özgürlük, mülkiyet hakkının gaspı gibi nice sorunlar yaşanıyor mu? İşte tüm bunlar karşısında iktidar bay olan takım gibi davranıyor. Herhangi bir tepki vermeden, durumun aynen devam etmemesinin felaket olduğunu söylemekten başka bir şey yapmıyor. Daha acısı her seçimde vatandaş da tüm sorunlarına karşı bay olan takım davranışı sergiliyor.

Gelelim ikinci heceye... Yani bir dönem AKP’li yetkililerin sandıktan çıkana ram olmak zorunda olunduğunu söylediği anlama... Koşulsuz boyun eğme ve itaat etme anlamının da altını çizelim.

Ülke önce terör örgütlerini finanse etmekle suçlanıyor. Maddi ve teçhizat bazında olanak sağladığı, kara para trafiğine muhatap kaldığı iddiaları ortaya atılıyor. Tüm bunların gölgesinde bataklığa sürükleniyor. Vatandaşın ise ram olması bekleniyor.

Yolsuzluk iddiaları, eski ortaklarıyla becerdikleri ve kendilerinin itiraf ettiği kumpas gerçeği önümüzde duruyor. Deniz Feneri meselesi tüm çıplaklığıyla ortada öksüz çocuk gibi bekliyor; iktidar halkın bunları sorgulamamasını isteyerek, ram olmasını talep ediyor.

Ekonomik sorunlar yok sayılacak; dış siyasette her yerle tam sorun fotoğrafı görmezden gelinecek; içte terör örgütü PKK ile yürütülen süreç yokmuş gibi davranılacak; PKK’nın adı Kandil, eli kanlı katilin adı İmralı, eski ortaklarının adı paralel, hak arayanınki çapulcu olacak ve kimse sesini çıkarmayacak. Yani ram olacak...

Ülkede inşaat üzerinden bir talan gerçekleşecek. Doğadan varlıklara kadar her şeyin altı üstüne getirilecek. Tarihi eserlere çanak çömlek, heykele ucube denilecek ve insanlar ne denirse onu kabullenecek; yani ram olacak.

Memlekette bırakın milletvekillerini, muhalefeti, iktidar partisini, tek adam ne derse o olacak ve buna da ileri demokrasi denilecek. Yetmeyecek hukuktan STK’lara kadar her şey ele geçirilecek; adı çoğulculuk olacak. Dini istismar edecek; ‘çalıyor ama yapıyor’ olacak. Herkes de ram olacak. Yetmeyecek hepsi milli irade kisvesi altında hayata geçirilecek.

Bu resimden bayram çıkmaz ya, yine de hepinize iyi bayramlar. Siz yine de tüm bu kirlenmişliği bir kenara atıp, eş, dost ve akrabalarınızı ziyaret edin. Yine halen dağıtılamayan mahallelerde kenetlenin. Çocuklara belki verecek paranız yoktur; ama mendille ananeyi yaşatın. Bu milletin dini inancı ne olursa olsun; yıllardır tek bir aile olduğunu hatırlayın.

Hepsinden önemlisi dinî bir bayramı kula kulluk etmenin büyük günah olduğunu hatırlayarak geçirin. Tüm bunlar için de bayramı hecelemeden yaşayın. Çünkü o hali kirlenmişliğimizi anlatıyor. Bay-ram…

iki Bay ram