Biden ile ABD kaybetmeye devam ediyor
Önceki yıllarda askeri tatbikatların asıl amacı muhtemel düşmana karşı yapılmış olan harekat planlarının uygulanabilirliği, birlikleri eğitim seviyesi, imkan ve kabiliyetleri ile komuta kontrol yönünden denenmesi idi. Ancak son zamanlarda sıklıkla icra edilmeye başlanan tatbikatlarda önceliğin karşı tarafa gözdağı verip korkutarak istekleri savaşmadan kabule zorlamaya yönelik olduğu gözlenmektedir.
Nitekim birkaç gün önce başlayan NATO’nun Karadeniz’deki Sea Breeze (Deniz Meltemi) 2021 Davet tatbikatı bunun en son örneklerindendir. NATO Avrupa Müttefik Kuvvetler Komutanlığı Karargahı’ndan yapılan açıklamaya göre tatbikatın amacı:
“NATO Müttefikleri ve Ortakları, SEA BREEZE 2021 gibi tatbikatlara katılarak tüm deniz ve kara operasyonlarını yürütme yeteneklerini geliştirecekler. Tatbikat, deneyim ve ekip çalışması oluşturmak ve birlikte çalışabilirliğimizi güçlendirmek için personele gerçekçi denizcilik eğitimine katılma fırsatı sağlayacaktır.” İfadesinden sonra şu açıklama dikkat çekicidir.
“Rusya'nın 2014 yılında Kırım'ı yasadışı olarak ilhak etmesinden bu yana NATO, Karadeniz'deki varlığını artırdı. NATO, karasularına kadar uzanan uluslararası kabul görmüş sınırları içinde Ukrayna'nın egemenliğini ve toprak bütünlüğünü desteklemektedir. NATO, Rusya'nın Kırım'ı yasadışı ve gayri meşru ilhakını tanımıyor ve tanımayacak ve Rusya'nın geçici işgalini kınıyor.” Burada tatbikatın asıl amacının Rusya’ya karşı güç birliği ve gözdağı vermek olduğu net bir şekilde vurgulanıyor.
NATO’nun Deniz Meltemi tatbikatları 1997 yılından beri süregelmektedir. 1997 yılında yapılan tatbikata o dönem NATO üyesi olmayan Bulgaristan, Romanya Gürcistan katılmış Ukrayna ise gözlemci göndermişti. 2019 da ve 2020 de tatbikatlara NATO üyelerinin dışında aday üye durumunda olan Ukrayna ve Gürcistan tatbikata katılmışlar.
28 Haziran 2021 de başlayan tatbikata NATO üyeleri ile Ukrayna ve Gürcistan dışında NATO ile uzaktan yakından ilgisi olmayan aralarında Avustralya, Japonya Senegal, Tunus, Brezilya İsrail gibi ülkelerin de bulunduğu 11 ülkenin katılıyor olması tatbikatın asıl amacını ortaya koymaktadır. 32 ülke 5 bin asker 32 gemi 40 uçak ve18 özel operasyon birliğinin katılması ile bu yılki tatbikat öncekiler göre 2 kat daha geniş kapsamlı tutulmuştur. Bu yıl tatbikata NATO dışı ülkelerin katılımın sağlanması ABD Başkanı Biden’in Rusya’ya “ Sana karşı tüm dünyayı yanıma alıyorum” mesajı ve güç gösterisinden başka bir şey değildir. Tramp’ın içeriye kendi halkının refahına yönelik politikasında karşın Biden’in dünya patronluğuna soyunmasının bir başka göstergesidir.
NATO dışından katılan ülkelerin çoğu aslında Rusya’ya karşı ABD yanında olduklarını göstermek açısından değil, davet edildik bi bakıp görelim ne olup bitiyor babından katılmaktadırlar. Nitekim bazı ülkeler son dakikaya kadar kararsızlıklarını dile getirmişlerdi.
Rusya kendi kapısı önünde düşmanca hareketlere göz yummayacak ve uluslararası hukukun kendisine tanıdığı yetkiyi sonuna kadar kullanacaktır. Nitekim daha tatbikat başlamadan4 gün önce bu konudaki ciddiyetini ve kararlılığını İngiliz Kraliyet Donanması destroyeri HMS Defender'a karasularını ihlal ettiği gerekçesiyle uyarı ateşi açarak göstermiştir. Öte yandan ABD nin anti balistik füze taşıyan USS Ross muhribini daha İstanbul Boğazından Karadeniz’ girişten itibaren Rus gemileri yakın takibe almışlardır. Muhtemeldir ki bu gemiyi de her fırsatta taciz edecektir.
Son yapılan güç mukayeselerinde Rusya’nın askeri gücünün özellikle Balistik Füzeler deki üstünlüğü ile ABD yi geçtiği ifade edilmektedir. Güç mukayesesinde ortaya çıkan üstünlükRusya’nın elini çok daha kuvvetlendirmektedir. Bilindiği gibi ABD hiç bir ülke ilde doğrudan çatışmaya girmemekte, piyonlar kullanmaktadır. Türkiye’ye karşı PKK/ PYD, Rusya’ya karşı da Ukrayna örnekleri önümüzde. ABD nin bu tavrına verilecek en başarılı yanıt da bölgesel işbirliğindedir. Örneğin Irak’ın Kuzeyinde Barzani’nin başı, Türkiye Rusya İran ve Irak işbirliği ile ezilmiştir. Bu birlikteliği gören ABD ertesi gün daha önce Irak a karşı kışkırtıp bağımsızlığını desteklediği Barzani’yi yalnız bırakıp “Irak’ın iç işleri biz karışmayız” demiştir. Bugün Ukrayna’yı Rusya’ya karşı kullanma yollarını deneyen ABD zorda kalınca aynı şekilde Ukrayna’yı da yalnız bırakacaktır. Ancak Türkiye’nin Karadeniz’de ABD yanında olması ve Ukrayna’ya destek vermesi haklı olarak Rusya’nın da PKK/PYD ile mücadelede Türkiye’nin yanında olamaması ve ciddi bir bölgesel işbirliğinin kurulmasına engeldir.
Türkiye bu tatbikata NATO Daimi Deniz Görev Grubu 2 de yer aldığı için Barbaros firkateyni ile katılmıştır. Esasen bugün tarihin akışı içerisinde doğal müttefikimiz olan Rusya’ya karşı düşmanımız ABD ile beraber Karadeniz’de olmak Türkiye’nin imajına ve güvenilirliğine zarar vermektedir. Türkiye bu tatbikata katılmak zorunda değildir, katılmayabilirdi. NATO üyesi olmakla beraber Rusya ile iyi ilişkiler içerinde olan Almanya bu tatbikata katılmamıştır.
Sonuç olarak tatbikatın amacı NATO Avrupa Müttefik Kuvvetler Karargahının yaptığı ortak çalışma, işbirliği vb. açıklamaların ötesinde tamamen Rusya’ya yı sindirip Karadeniz’de ABD hakimiyeti kurmaya yöneliktir. Bunda da ABD'nin başarılı olmayacağı tatbikatın daha başlangıcında ortaya çıkmıştır. Biden ile ABD kaybetmeye devem etmektedir.
