İngiliz Ordusu'nun başına Amiral geldi
Bir kaç gün önce İngiltere'de Genelkurmay Başkanı seviyesindeki pozisyona bir amiral atandı. Amiral Tony Radakin. 20 senedir bu seviyedeki pozisyona denizci getirilmiyordu. İngiltere'de en üst seviyede önemli bazı değişikliklerin son yapılan AUKUS paktı ile ilintili olması göze çarpıyor. AUKUS'un destekçisi olan ticaret bakanı bayan Elizabeth Truss, tam da AUKUS paktının ilan edildiği 15 Eylül günü sürpriz şekilde dışişleri bakanı yapıldı. Hemen ardından, 7 Ekim'de AUKUS mimarlarından olan Amiral, en üst askeri makama getirildi. AUKUS paktının kısa dönemli ve taktiksel bir yapı değil, Britanya'nın önümüzdeki yıllardaki temel askeri ittifaklık yapısını oluşturacak stratejik bir gelişme olduğunun sinyalleri bunlar. Tüm İngiliz bürokrasisine de, yeni dönemde terfi etmek için hangi durusu almalarının gerektiği mesajı gayet açık verilmiş oldu.
Bayan Truss
Elizabeth Truss nasıl seçildi tam bilemiyoruz. Acaba dışişleri bakanı Dominic Raab anlaşmaya pek taraftar olmayınca, Boris anlaşmayı imzalayacak kişiyi dışişleri bakanı yapacağını söyledi de atık davranan bayan Truss mı oldu? Diğer ilginç konu ise bayan Truss'un sürpriz atamasından sonraki gün, müesses nizam basın kurumlarında bayan Truss’un "Demir Leydi" Margaret Thatcher'a benzetilmesi ve Boris'in yerine geleceğin Tori ( iktidardaki Muhafazakar Parti'nin halk arasındaki lakabı) lideri olabileceğinin speküle edilmesiydi... Bayan Truss'un yolu açık gibi görünüyor... Ekonomi okumuş, genç, sarışın, atılgan demir leydi. Arkasından Atlantik rüzgarları ittirmekte... Türkiye siyasi tarihinden de birilerini hatırlatıyor doğrusu...
Amiral Radakin
Amiral Radakin'in yerine geçtiği General Nick Carter'ın önemli miktarda Afganistan tecrübesi var idi. Birleşik Krallık için Afganistan defteri kapandığı, Pasifik defteri açıldığı için olacak, yerine bir Amiral getirildi. Pozisyon için diğer aday, Savunma Bakanlığı'nın desteklediği General Patrick Sanders imiş. General Sanders, siber savaş ve özel kuvvetlerin bağlı olduğu Stratejik Kumanda biriminin başında. Ancak Boris'in seçimi Amiral Radakin'den yana olmuş. Boris'in seçiminin temelinde AUKUS anlaşmasının yapılmasında Amiral Radakin'in başarısı olduğu dillendiriliyor. Amiral Radakin'in donanmada bir çok dönüşüm programını yönettiği söyleniyor, amiral sayısını azalttığı, daha çok denizciyi kıyıdan alıp gemilerde görevlendirdiği, insansız araçlar ve yeni nesil teknolojiler konusundaki becerisi, sürekli ileriye bakması ve yetkinlikleri geliştirmeye yönelik çabalarının olması, selefleri tarafından övülüyor.
Hedef Hint Okyanusu
İngiltere 2008 yılında 2 adet uçak gemisi yapımına başlamıştı ve 2017 ve 2019 da bu uçak gemileri görevlerine başladılar. Gemilerin bir tanesi sadece dikey iniş kalkışa uygun, F35B ler ve helikopterleri taşıyor, diğerinde ise katapult var ve çeşitli tipte uçakları taşıyor.
Yeni nesil uçak gemileri, yeni nesil savaş uçakları, yeni savunma anlaşması, ordunun başına getirilen bir amiral. İngiltere'de anlaşılan önümüzdeki donemin hedefi Hint Okyanusu ve pasifik.
İsçi Partisi'nin Şaftı
Siyasi tarafa bakacak olursak, İngiltere'de, savaş tamtamlarını durdurabilecek ve ABD'ye kafa tutabilecek olan parti, ana muhalefet partisi olan İşçi Partisi. Ancak orada da garip olaylar olmakta. İşçi Partisi'nin en güçlü lideri olan Jeremy Corbyn, "sen antisemitistsin" denerek partiden uzaklaştırıldı. Geçen ay (Eylül) İşçi Partisinin yıllık konferansı ( en üst karar kurulu) hayli olaylı geçti. İşçi Partisi'nin şaftı kaydırıldı denebilir. Gelişmeler hani bizim Baykal CHP'sine yapılan siyasi mühendislik projelerine benzemiyor değil.. Bir süre İşçi Partisi’nin Atlantik rüzgarlarına karşı koyma imkanı yok. Müesses Nizamın İngiltere'de yolu açık gibi görülüyor.
Türkiye
Türkiye'ye dönecek olursak önümüzdeki yıllarda Adalar Denizi'nde ve Akdeniz'de suların hayli sıcak olacağını hepimiz hissetmekteyiz. Türkiye'nin Afrika'da, asker destekli aktif bir dış politika izlemesi muhtemeldir. Küresel ölçekte ise Pasifik ve Çin denizinde sular ısınmaktadır. Acaba Türkiye'nin de önümüzdeki dönemlerde bahriyeli subayları GKB seviyesinde değerlendirmesi uygun olabilir mi?
Not: Türkiye'deki kullanım alışkanlığından dolayı "Birleşik Krallık" yerine "İngiltere" ifadesini kullandım.